PEGASUS HAVA YOLLARI BİLGİ TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI BARIŞ FINDIK, “VERİYLE HEM BUGÜNÜ HEM YARIINI İNŞA EDİYORUZ” DİYOR. DELL TECHNOLOGIES TÜRKİYE VE ECIS GENEL MÜDÜRÜ IŞIL HASDEMİR, 2025’İN YAPAY ZEKANIN KEŞİF AŞAMASINDAN UYGULAMA AŞAMASINA GEÇİLDİĞİ BİR YIL OLACAĞINI DÜŞÜNÜYOR. P&G TÜRKİYE, KAFKASYA VE ORTA ASYA ANALİTİK VE İÇGÖRÜ DİREKTÖRÜ YASEMİN YILDIRIM, “VERİ, GELİŞMİŞ ANALİTİK VE TEKNOLOJİNİN GÜCÜNÜ KULLANIYORUZ” DİYOR. VİSA TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ SAMİLE MÜMİN İSE “DERİN ÖĞRENME ALGORİTMALARI GELİŞTİKÇE, İŞLEM MODELLERİNİ ANALİZ ETME VE POTANSİYEL RİSKLERİ GERÇEK ZAMANLI OLARAK TESPİT ETME YETENEKLERİ ARTACAK” DİYE DÜŞÜNÜYOR.
HÜSEYİN KIZILAY I h.kizilay@businesslife.com.tr
Yapay zekayı çok konuşurken veriyi çok konuşmuyoruz ama aslında veri artık her şey. Bu kapsamda veri sahipliği, veri yönetişimi, veri güvenliği, veri kalitesi ve veri platformları CTO’ların ajandasında çok önemli bir yere sahip. Veri analizi bugün her sektörden şirketin ajandasının en önemli maddesi. Ancak bu konuda insan kaynağı da oldukça sıkıntılı bir konu. Veri analisti en çok aranan yetenekler listesinde ilk sırada geliyor. Şirketler, veri analizi yapabilen genç çalışanlar bulmakta zorlanıyor. Bu anlamda gerçek bir yetenek açığından söz ediliyor. Eldeki yetenekler de dolayısıyla oldukça kıymetli. Yetenek transferlerinin en önemli hedefi veri analistleri. Peki CTO’lar, CEO’lar, CDO’lar ekiplerini bu anlamda nasıl geliştiriyor? 2025’e nasıl bir veri ve yetenek stratejisiyle giriyorlar? Veri ajandalarının en önemli maddeleri neler?
BARIŞ FINDIK I PEGASUS HAVA YOLLARI BİLGİ TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
“VERİYLE HEM BUGÜNÜ HEM YARINI İNŞA EDİYORUZ”
“Veri, Pegasus’un yalnızca bir teknoloji yatırımı değil, iş stratejisinin merkezinde yer alan önemli bir unsur. Yapay zeka rüzgarını avantaja çevirmek ve gemiyi güvenli bir şekilde ilerletmek için veriye dayalı sistemlerimizle hem bugünü hem yarını inşa ediyoruz.”
Tüm yapay zeka projelerimizin temelinde veri bulunuyor. Yapay zekanın sağladığı gücü etkili bir şekilde arkamıza alabilmemizin sırrı, veri yönetişiminde sürdürülebilirliği sağlamamızdan geçiyor. Veri yönetişimi, operasyonlarımızın ve yolcu deneyimimizin başarısında kritik bir rol oynuyor. Veriye dayalı yaklaşımımız, “Türkiye’nin dijital havayolu” misyonumuzla örtüşüyor. Veriyle başladığımız her işi, yine veriyle ölçümlemeye özen gösteriyoruz. Bunu yapabilmek için Oracle Exadata, Power BI, Python ve Cognos gibi modern veri platformlarını aktif ve verimli bir şekilde kullanıyoruz. Bu altyapılar, operasyonel verimlilikten kişiselleştirilmiş yolcu deneyimine kadar birçok alanda bize hız ve doğruluk kazandırıyor.
VERİ GÜVENLİĞİ
Veri güvenliği havacılık sektöründe asla taviz veremeyeceğimiz bir konu. Yolcularımızın bize emanet ettiği bilgilerden operasyonel süreçlerimize kadar tüm verilerin güvenliğini sağlamak için uluslararası standartlara uygun sistemler ve sıkı politikalar uyguluyoruz. Aynı şekilde veri kalitesi de yapay zeka projelerimizde temel taşlardan biri. 2024 yılı boyunca veri doğruluğunu artırmak ve süreçleri otomatize etmek adına yapay zeka tabanlı çözümler geliştirdik.
Veri Pegasus’un yalnızca bir teknoloji yatırımı değil, iş stratejisinin merkezinde yer alan önemli bir unsur. Yapay zeka rüzgarını avantaja çevirmek ve gemiyi güvenli bir şekilde ilerletmek için veriye dayalı sistemlerimizle hem bugünü hem yarını inşa ediyoruz. Veri analizi, yaptığımız her projede ele aldığımız önemli konularımızdan biri. Proje yöneticilerimiz her projenin başında mutlaka veri analizi ihtiyaçlarını alıyor ve proje planına bu konuyu yerleştiriyorlar.
YETENEK KAZANIMI
Veri analizi yapabilen genç yetenekleri çok önemsiyoruz ve bu kapsamda da GoYoung adında bir program geliştirdik. Burada henüz mezun olmamış öğrenci arkadaşlarımızı çeşitli mülakatlardan geçirip şirket bünyemize dahil ediyoruz. Böylece öğrenciyken iş hayatını deneyimleme fırsatı buluyorlar biz de mezun olduğunda iş hayatına hazır uzman arkadaşlar edinmiş oluyoruz. Bu programdan hem ekiplerimiz hem öğrenci arkadaşlarımız çok memnun.
Ayrıca tüm veri analisti arkadaşlarımızın gelişimi için elimizden geldiğince gayret gösteriyoruz. Hem eğitimlerle mesleki gelişimlerini destekliyor hem daha tecrübeli olan veri mimarı arkadaşlarımızla kol kola çalışmalarını sağlayarak ‘iş başında eğitim’ fırsatı sunuyoruz.
“2025 GÜNDEMİMİZDE VERİ SAHİPLİĞİ VE KATALOGLAMASI VAR”
VERİ YÖNETİŞİMİ 2025 yılında en önemli konularımızdan biri, daha önce de bahsettiğim gibi veri yönetişiminin en önemli iki alt başlığı olan veri sahipliği ve veri kataloglama konuları. Bunun yanı sıra self servis analitik de üzerinde çalıştığımız konulardan biri. Böylece veriyi demokratikleştirerek tüm ekiplerimizin analiz etmek istediği veriye hızlı bir şekilde ulaşmalarını, kısa zamanda sağlamayı hedefliyoruz.
ANALİTİK OLGUNLUK Ayrıca 2024 sonu itibarıyla veri alanında en önemli projemiz olan Analytic Maturity Assessment (Analitik Olgunluk Değerlendirmesi) projesiyle sistematik bir şekilde şirketimizin analitik olarak olgunluk seviyesini ekip bazlı çıkarıp, tüm ekiplerimizi olması gereken seviyeye çekmek için yapılacakları netleştiriyoruz. Bu kapsamda hem teknik hem operasyonel olarak değerlendirme yapıyoruz.
SAMİLE MÜMİN I VISA TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
“DERİN ÖĞRENME GELİŞTİKÇE RİSK TESPİTİ ARTACAK”
“Yapay zeka, ödeme deneyimlerinin kişiselleştirilmesinde ve dolandırıcılıkla mücadelede yetkinliklerin gelişmesinde önemli bir rol oynayacak. Derin öğrenme algoritmaları geliştikçe, işlem modellerini analiz etme ve potansiyel riskleri gerçek zamanlı olarak tespit etme yetenekleri artacak.”
Dijitalleşme her geçen gün ilerlerken, dijital ödeme seçenekleri de artmaya ve gelişmeye devam ediyor. Önümüzdeki dönemde, ödeme ekosisteminde dijitalleşmenin hız kesmeden devam edeceğini, daha esnek ve tüketici tercihlerine göre şekillenebilen seçeneklerin yaygınlaşacağını öngörüyoruz. Bu süreçte yapay zeka da güvenlik açısından yeni imkanlar sunuyor. Visa olarak, 2025 yılında da yeni teknolojiler ve ödeme yöntemleri geliştirerek, ödeme ekosisteminin gelişmesine katkı sağlamaya devam edeceğiz.
YENİ ROL
Visa’nın paylaştığı 2025 öngörülerine göre yapay zeka, ödeme deneyimlerinin kişiselleştirilmesinde ve dolandırıcılıkla mücadelede yetkinliklerinin gelişmesinde oldukça önemli bir rol oynayacak. Derin öğrenme algoritmaları geliştikçe, işlem modellerini analiz etme ve potansiyel riskleri gerçek zamanlı olarak tespit etme yetenekleri gelişecek.
30 yılı aşkın bir süredir ödemelerde yapay zeka teknolojisini odağına alan Visa, son on yılda yapay zeka ve veri altyapısına 3,3 milyar dolar yatırım yaptı. 2024'te ise Visa Protect’in yapay zeka destekli yeni katmanlarını, Visa ağı içinde ve dışında gerçekleşecek işlemlerde dolandırıcılığı önlemek adına, anlık para transferleri ve kartlı e-ticaret ödemeleri için kullanıma sundu. Visa, ödeme ekosistemini daha güvenli ve daha pürüzsüz hale getireceğini öngördüğü yapay zekâya yönelik çalışmalarına 2025’te ve ilerleyen yıllarda da öncelik vermeye devam edecek. Visa, yeni nesil yapay zekanın ödeme ekosistemini daha güvenli, daha hızlı ve daha pürüzsüz hale getirme potansiyelinin çok büyük olduğunu, 2025 ve sonrasında ödeme şirketlerinin ve diğer sektörlerin başarısı için kritik bir faktör olduğunu vurguluyor.
DİJİTAL KİMLİK
Şifreler, güvenlik soruları, hatta kart numaraları uzun zamandır kullanılıyor. Dolandırıcılarsa sıklıkla kullanıcı şifrelerini ve kart numaralarını ele geçirmeyi hedefliyor. Ancak Visa, önümüzdeki dönemde bu alanda değişimlerin olacağını belirtiyor. 2025 yılında kimlik doğrulama süreçlerinde yüz tanıma, parmak izi veya diğer biyometrik veriler gibi son derece güvenli kimlik bilgilerinin kullanımı öne çıkacak. Bunun sonucundaysa geleneksel şifrelerin kullanımı azalırken, kullanıcılara daha yüksek oranda güvenlik sağlanabilecek.
ÖDEMEDE 3 TREND
ANLIK ÖDEMELER Visa’nın, 2025 yılında yaygınlaşacağını öngördüğü ödeme trendlerinden biri anlık ödemeler. Bu trend, dünyanın en büyük ekonomilerindeki önemli gelişmelerle de destekleniyor. Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası (FED), 2025’in mart ayında uluslararası çapta kabul gören finansal bilgi alışveriş standardı ISO 20022’ye geçiş yapmaya hazırlanıyor. Bu adım ile FED tarafından geliştirilen anlık ödeme platformu FedNow yaygınlaşırken, finansal kurumlara, işletmelere ve bireysel kullanıcılara 7/24 anında ödeme imkanı sunulacak. Avrupa’da ise Avrupa Tek Ödeme Alanı (SEPA) tarafından geliştirilen Anında Kredi Transferi Programı, Avrupa Birliği sınırları içinde Euro işlemlerini kolaylaştırırken, yaygın hale getirecek.
IŞIL HASDEMİR I DELL TECHNOLOGIES TÜRKİYE VE ECIS GENEL MÜDÜRÜ
“2025’TE YAPAY ZEKA DEVRİMİ YAŞANACAK”
“2024, işletmelerin yapay zeka araçlarını deneyimlediği bir keşif yılıydı. 2025’se yapay zekanın keşif aşamasından uygulama aşamasına geçtiği bir yıl olacak. McKinsey’e göre, Generatif AI kullanımı sadece 10 ayda 2 katına çıktı. İşletmeler bu süreçte öğreniyor, test ediyor ve yapay zekanın neler başarabileceğine dair içgörüler elde ediyor.”
Teknolojinin hızlı gelişimi, çalışma, yaşama ve yenilik yapma şekillerini kökten dönüştürmeye devam ediyor. Yapay zeka (AI), artık sadece popüler bir terim olmaktan çıkıp küresel dönüşümün merkezinde yer alıyor. 2024, işletmelerin yapay zeka araçlarını deneyimlediği bir keşif yılıydı. 2025 ise yapay zekanın keşif aşamasından uygulama aşamasına geçtiği bir yıl olacak. McKinsey’e göre, Generatif AI kullanımı sadece 10 ayda iki katına çıktı. İşletmeler bu süreçte öğreniyor, test ediyor ve yapay zekanın neler başarabileceğine dair içgörüler elde ediyor.
“STRATEJİ GELİŞTİRİN”
Şirketlerin 2025 için sağlam temelleri olan bir yapay zeka stratejisi geliştirmesi gerekiyor. Uyum sağlayamayan şirketler geri planda kalabilir. IDC’nin “Geleceğin İşletmesi Dayanıklılık ve Harcama Araştırması” verilerinine göre Avrupa’daki şirketlerin yüzde 40’ı GenAI’a ciddi yatırımlar yapıyor ve bu yatırımlar önümüzdeki 18 ayda daha da artacak. Ayrıca şirketlerin yüzde 30’u, üretim aşamasında GenAI destekli uygulama ve hizmetler kullanmaya başladı. Önümüzdeki yıl boyunca işletmeler, yapay zekayı ölçeklendirdikçe gerçek yatırım getirisini (ROI) görmeye devam edecek. Bu tam anlamıyla oyunun kurallarını değiştiriyor. EMEA bölgesindeki sağlık, finans ve lojistik sektörleri için pilot projelerden ölçeklenebilir çözümlere geçiş yapmanın zamanı geldi. Odak noktası, mevcut zorlukları çözerken şirketleri gelecekteki fırsatlar için de konumlandıran, özel ve ölçeklenebilir yapay zeka uygulamaları geliştirmek olmalı. Eğer yapay zeka stratejiniz henüz hazır değilse, 2025'te bunu en öncelikli hedefiniz haline getirin. Kullanılan araçlar hızla gelişiyor, uyum sağlayamayan işletmelerse geri planda kalma riskiyle karşı karşıya kalıyor.
YENİ BİR DEVRİM
2025 yılında yapay zeka destekli bilgisayarlar, iş süreçlerinde önemli bir devrim yaratacak. Gömülü yapay zeka özelliklerine sahip bu cihazlar, iş süreçlerini hızlandırırken verimliliği artıracak. Dahili yapay zeka yetenekleriyle donatılmış olan bu cihazlar, verileri yerel olarak işleyebiliyor bu da daha hızlı performans, gelişmiş güvenlik ve maliyet verimliliği sağlıyor. Bu teknolojilerin hibrit ve uzaktan çalışma modellerinin yaygın olduğu EMEA bölgesinde, iş yapma şekillerini yeniden tanımlamak fayda sağlıyor.
“2025’TE 4 ALANA ODAKLANIN!”
“CESUR ADIMLAR ŞART” 2025, teknolojinin iş dünyasını yeniden şekillendireceği bir yıl olacak. EMEA bölgesindeki işletmelerin bu değişimi fırsata çevirebilmesi için cesur, hızlı ve stratejik adımlar atması gerekiyor. Bunun için dört ana odak çok önemli. Birincisi; yapay zeka yatırımları. Yapay zeka stratejinizi oluşturun ve başarılı çözümleri hızla ölçeklendirin. İkincisi altyapınızı modernize edin.
“STRATEJİK HEDEF VERİN” Yapay zeka destekli cihazlar ve modern veri merkezi çözümleriyle teknolojik dönüşümünüzü hızlandırın. Üçüncüsü; sürdürülebilirliğe öncülük edin. Enerji verimliliğine odaklanan teknolojilere yatırım yaparak çevresel sorumlulukta liderlik edin. Son olarak ekiplerinizi güçlendirin. Yapay zeka araçlarını kullanarak çalışanları tekrar eden görevlerde kurtararak stratejik hedeflere odaklanmasını sağlayın.
YASEMİN YILDIRIM I P&G TÜRKİYE, KAFKASYA VE ORTA ASYA ANALİTİK VE İÇGÖRÜ DİREKTÖRÜ
“VERİ, GELİŞMİŞ ANALİTİK VE TEKNOLOJİNİN GÜCÜNÜ KULLANIYORUZ”
“Yaklaşık 5 senedir geleneksel reklam araştırmalarımızı ve ölçümlerimizi yapay zeka ile gerçekleştiriyoruz. Analizler üstün ürün, paket, iletişim ve perakende uygulamalarımız için ilham veriyor. Veriler, güçlü analizleri ve yapay zeka modellerini desteklemek için kullandığımızda olağanüstü büyüme ve üretkenlik sağlıyor. Teknoloji iş süreçlerimizi, araştırma yeteneklerimizi ve kişisel üretkenliğimizi dönüştürmemizin önünü açıyor.”
Stratejilerimizi tüketici içgörülerinden aldığımız ilhamla oluşturuyoruz. P&G’nin, analitik ve içgörü departmanı globalde tam 100. yılını kutluyor. 1924 yılında merak edilen tek bir soruya cevap vermek için P&G tarafından işe alınan anketörlerin Amerika’daki evleri tek tek gezmesiyle temeli atılan tüketici ve pazar araştırma çalışmaları, bugün büyük veri analitiği ve yapay zeka teknolojisini de içine alacak şekilde evrilerek devam ediyor. Değişmeyen tek şey tüketiciyi anlama merakımız ve bu amaçla sorduğumuz doğru sorular oldu. Elde ettiğimiz veriler sayesinde üstün performansıyla müşteri memnuniyetini artıran inovasyonlar geliştirmeyi sürdürüyoruz.
VERİDEN GERÇEĞE
Yaşamları iyileştirmek amacımızı, üstün performanslı ürünler geliştirmek için pazar ve tüketici araştırmalarıyla elde ettiğimiz içgörüler ve veriler ışığında gerçeğe dönüştürüyoruz. Sorulan sorular ışığında geliştirilen yenilikçi ürün ve hizmetlerle P&G, bugün kişisel ve ev bakım ürünleri sektörünün dünyadaki en büyük isimlerinden biri olarak 5 milyar insanın hayatına dokunuyor. P&G ekonomik araştırma departmanında çalışan Dr. Paul Smelser'ın tek bir sorusu, tüketiciyi anlamada bir devrim yarattı ve pazar araştırması alanının doğmasına yol açtı. Smelser, 'Kadınların yüzde kaçı P&G’nin 'Ivory Sabunu'nu yüz ve eller için kullanıyor, kaçıysa bulaşık yıkarken kullanıyor?' diye sormuştu. Ivory, P&G’nin o zamanki iki büyük markasından biriydi ancak tüketicilerle bağ kurması için kadın anketörlerden oluşan bir ekip kurana ve bu ekip kapı kapı dolaşarak onları anlayana kadar cevap bilinmiyordu. Bugün hala tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayacak ve günlük yaşamlarını iyileştirecek içgörüleri belirliyoruz. Bu verileri işe yarar hale getirerek gelişmiş analitikle ve teknolojiyle birleştiriyoruz. İnovasyonu önceliklendiren yaklaşımımızla her yıl Ar-Ge çalışmalarımıza 2 milyar dolar ayırıyoruz. İnovasyonun geliştiği bir kültürü yaratma anlayışımızla, tüm çalışanlarımızı fikirleri söylemeye davet ediyor, pilot programlar ve testlerle öğrenmeyi destekliyor, keşif için teşvik ediyoruz. Bu sayede 37.000'den fazla aktif patentimiz bulunuyor.
“YAPAY ZEKAYI DAVRANIŞ BİLİMİYLE BİRLEŞTİRİYORUZ”
DERİN İNSAN Derin insan anlayışının gücünü veri, gelişmiş analitik ve teknolojiyle birleştirerek tüketicileri memnun edecek ve markalarımızı büyütecek güçlü içgörüleri ortaya çıkarmak ve hayata geçirmek için çalışıyoruz. Teknolojiyi, tüketici davranışını anlamakta nasıl kullanabileceğimize dair çalışmalarımızı geliştirmeye odaklıyız. Örneğin ‘Studio AI’ platformumuzda tüketiciyle etkileşimde bulunan dijital reklam, video, ambalaj, raf uygulamalarını optimize etmek için hızlı geri bildirim alabiliyoruz, bu süreçte en son AI teknolojisini P&G’nin tarihsel verileri ve davranış bilimi ilkeleriyle birleştiriyoruz.