İtibarın etki gücü

YAŞAR HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI FEYHAN YAŞAR, GELECEK İÇİN DÖNÜŞMEK GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYOR. ECZACIBAŞI HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI BÜLENT ECZACIBAŞI, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN BÜTÜNCÜL BAKIŞ AÇISINA DİKKAT ÇEKİYOR. ANADOLU GRUBU YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN, “İYİ BİR LİDER OLABİLMEK TÜM TOPLUMA DOKUNMAKTAN GEÇİYOR” DİYOR. TOSYALI HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI FUAT TOSYALI İSE BU TOPRAKLARA OLAN VEFA BORCUNUN SOSYAL YATIRIMLARLA ÖDEMENİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİYOR.

DR. BAHADIR KALEAĞASI I b.kaleagasi@businesslife.com.tr

KÂRLILIK TOPLUMSAL ETKİYLE DENGELENMELİ

Tarihin akışı hızlandı. Yapay zeka, blokzincir, ultra dev şirketler, demokrasilerin sınavları, iklim değişikliği... Trump dönemi, Çin, Hindistan, Suudi Arabistan... İçinde büyüdüğümüz, evrildiğimiz kurallar ve etik temelli uluslararası sistem ve iş yaşamı belirsizlik zamanlarına girdi. Tabii yakın geçmişin baskın ekonomik, sosyal, demokratik ve siyasal eğilimleri de yok olmayacak; çeşitli tepkiler, yeni sentezler oluşacak. Belirsizlik yönetimi! Artık bu çok önemli bir liderlik yeteneği. Geçmiş, şimdiki ve gelecek zamanların sinerjilerini anlamak, ilerlemek...

Liderlik, geleneksel hiyerarşik modellerin ötesine geçiyor. Artık hızla değişen küresel ortamda uyarlanabilirliği, kapsayıcılığı ve amaç odaklı karar almayı vurguluyor. Liderler, uzun vadeli stratejik yönelimi korurken pazardaki değişimleri, teknolojik gelişmeleri ve jeopolitik değişiklikleri öngörmeli. Buna göre akıllı takımlar kurmalı. Şirketleri yeniden şekillendiren yapay zeka, enerji verimliliği, otomasyon ve dijital dönüşümle liderlerin rekabetçi kalabilmek için teknolojiyi anlaması ve insan kaynaklarını daha etkin yönetmesi elzem. Çeşitli, uzak ve hibrit çalışma ortamlarında güveni, iş birliğini ve çalışanların refahını teşvik eden insan merkezli bir yaklaşım çok önemli. Sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk, ESG etkenleri de artık iş stratejisinin ayrılmaz bir parçası ve liderlerin kârlılığı toplumsal etkiyle dengelemesini gerektiriyor. Aksi takdirde kalıcı kârlılık ve finansa erişim zaten çok zor. Yönetim kültüründeyse çeviklik ve dayanıklılık ön planda: krizleri yönetme, belirsizliği yönetme ve aksaklıklara yanıt olarak hızlı bir şekilde dönüş yapma ve eylem yeteneği. Özünde, 21. yüzyılın iş liderliği yenilikçiliği etikle, kârlılığı amaçla ve dayanıklılığı uyum sağlama yetenekleriyle sürekli geliştirme bahsidir. İş dünyasının nabzını tuttuğumuz 
BUSINESS LIFE'ın 15. yılı kutlu olsun.

 

BÜLENT ECZACIBAŞI I ECZACIBAŞI HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI

“KURULUŞUMUZUN ADINDAN ‘TÜKETİM’ KELİMESİNİ ÇIKARDIK”

“Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri şirketimizde globalleşme ve sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında isim değişikliğine gittik. Şirketimiz yoluna ‘Sanipak’ adıyla devam edecek. Şirketimizin adını, uluslararasılaşma yolculuğunu da destekleyen ve daha küresel bir isim olan Sanipak’a dönüştürdük. Değişen ve gelişen sürdürülebilirlik gündemine bütüncül bakış açımızı da yansıtan bu kararla, kuruluşumuzun adından ‘tüketim’ kelimesini çıkardık.”

Kategori yaratan öncü ve yenilikçi markalarıyla 55 yıldır temiz ve sağlıklı bir yaşam için hayatın her anına eşlik etme amacıyla çalışan Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri şirketimizde globalleşme ve sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında isim değişikliğine gittik. Şirketimiz 6 Ocak 2025 tarihi itibarıyla yoluna ‘Sanipak’ adıyla devam ediyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR BAKIŞ AÇISI

Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri bundan 55 yıl önce temiz ve sağlıklı bir yaşam için yola çıktı. Selpak ile Türkiye’nin ilk markalı temizlik kağıdı üretimini yaptı. Yıllar içinde kişisel hijyen konusunda gerek kategori yaratarak gerekse bulunduğu kategorileri geliştirerek zengin bir marka ve ürün portföyü oluşturdu. Böyle güçlü ve yenilikçi bir portföye sahip şirketimizin adını, uluslararasılaşma yolculuğunu da destekleyen ve daha küresel bir isim olan Sanipak’a dönüştürdük. Değişen ve gelişen sürdürülebilirlik gündemine bütüncül bakış açımızı da yansıtan bu kararla kuruluşumuzun adından ‘tüketim’ kelimesini çıkardık.

“BÖLGENİN LİDER ŞİRKETİ OLACAĞIZ”

Kişisel hijyen denince ilk akla gelen Selpak, Solo, Uni Baby, Selin, Okey gibi markalarımızla her 10 evden 8’inde hayatın her anına eşlik ediyoruz. Türkiye pazarındaki sürdürülebilir büyümemizi devam ettirirken, uluslararasılaşma stratejimiz kapsamında farklı coğrafyalarda marka yatırımları yapıyoruz. 6 Ocak 2025 tarihi itibarıyla yolumuza yeni ismimiz olan Sanipak ile devam edeceğiz. Ürün yenilikçiliğini sürdürülebilirlikle harmanlamayı, Türkiye ve Fas’taki modern fabrikalarımızdaki üretim ve istihdamımızla değer yaratmayı sürdüreceğiz. Ürünlerimizi kullanan müşterilerimizin ihtiyaçlarını öngörerek yaşamlarına değer katmak yine önceliğimiz olacak.

SÜRDÜRÜLEBİLİR LİDERLİK YOLU

“İLKLERİ HAYATA GEÇİRDİK” Sanipak’ın yolculuğu, 1969 yılında İpek Kağıt’ın kurulması ve Türkiye’nin ilk markalı temizlik kağıtları fabrikasının faaliyete geçmesiyle başladı. 1970 yılında ilk temizlik kağıtları üretimini yapan şirketimiz, 1971’de Selpak ve 1978’de Solo markalarıyla kategoriyi yarattı ve büyüttü. İlkleri gerçekleştiren Sanipak, bugün markalı temizlik kağıtları kategorisinde lider şirket konumunda. Sanipak, Türkiye temizlik kağıtları pazar payını son iki yılda yüzde 22’den yüzde 27’ye çıkararak liderliğini pekiştirdi.

İHRACAT LİDERİ Selin limon kolonyası ve Okey cinsel sağlık ürünleriyle pazar lideri olan Sanipak; Uni Baby, Detan, Defans gibi markalarıyla bulunduğu kategorilerde ilk iki şirketten biri. Sanipak 60’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor ve yüzde 40 payla Türkiye temizlik kağıtları ihracat lideri konumunda. Irak, Gürcistan ve Azerbaycan'da ilk üç oyuncu arasında yer alıyor.

HEDEF YÜZDE 50 YURT DIŞI İhracatla başlayan fabrika yatırımı ve ardından pazar lideri olan Jeesr’i satın alma süreciyle Fas yatırımlarını büyüten şirket, Fas’ta pazar liderliğini üstleniyor. Danimarka, İngiltere, Polonya, Yunanistan, Romanya gibi Avrupa ülkelerine de ihracat yapan Sanipak, cirosunun içinde üçte bir olan yurt dışı satışların payını Fas yatırımlarının da gücüyle yüzde 50’ye yükseltmeyi hedefliyor.

 

TUNCAY ÖZİLHAN I ANADOLU GRUBU YÖNETİM KURULU BAŞKANI

“İYİ BİR LİDER OLABİLMEK TÜM TOPLUMA DOKUNMAKTAN GEÇİYOR”

“Dönüşümün içinde iyi bir lider olabilmek, hem sorumluluğunu taşıdığınız insanların ihtiyaçlarını ve duygularını anlamaktan hem içinde bulunduğunuz koşulları, gündemi ve sorunları doğru bir şekilde analiz ederek, sadece yönettiğiniz organizasyona değil tüm topluma dokunacak şekilde pozisyon alabilmekten geçiyor.”

Tüm paydaşlarımızın beklentilerini görebilmemiz, çalışma ve yatırımlarımızı çağa ayak uyduran ve tüm paydaşların sürdürülebilirliğini göz önünde bulunduran, vizyoner bir bakış açısıyla yönetmemiz gerekiyor. Pandemiden bu yana dünya genelinde, belirsizliklerin çok fazla arttığı, beklenmedik gelişmelerin piyasaları şekillendirdiği süreçler yaşanıyor.  Bu dönemde yüksek enflasyon, küresel durgunluk endişeleri, enerji maliyetleri, tedarik sorunları ve iklim değişikliği gibi gündem maddeleri, hepimizin yakından takip ettiği ve iş dünyasını oldukça zorlayan başlıklar oldu. Bir yandan da teknolojinin getirdiği hızlı dönüşüm, iş modellerimizin önemli bir bölümünü yeniden şekillendiriyor ve hepimize kendimizi geliştirmemiz gereken yeni alanlar açıyor.

“PEK ÇOK ZORLU DÖNEME ŞAHİT OLDUM”

Anadolu Grubu, şirketlerimizin değişen koşullara hızla adapte olabilme yeteneği sayesinde bu tarz konjonktürel dalgalanma dönemlerine karşı her zaman en sağlam duran holdinglerden biri oldu. Ben 55 yılı geride bıraktığım iş hayatımda ekonomik ve toplumsal istikrarsızlık dönemleri ve afetler de dahil olmak üzere pek çok zorlu döneme şahit oldum. Böyle dönemleri toplumun ve paydaşlarımızın yanında durarak hep güçlü bir şekilde atlatmayı bildik. Gelişmeleri ve yenilikleri takip eden, güncel kalan, dijitalleşmeye, inovasyona, girişimciliğe ve topluma fayda sağlamaya yönelik yatırımlar yapan şirketlerin geleceğin dünyasında daha güçlü bir şekilde var olmaya devam edeceğine inanıyorum.

“YÖNETİCİLERİME TAVSİYELER”

Yöneticilerimize de tavsiyelerde bulunuyorum. Geleceğe güvenle ilerlemenin, her alanda istikrarı yakalamanın, büyümeyi sürdürülebilir kılmanın yolunun üretmekten ve üretken olmaktan geçtiğini her fırsatta vurguluyorum. Anadolu Grubu, 70 yılı geride bırakmış, hem operasyonlarıyla hem hakim olduğu coğrafyayla önemli büyüklüğe sahip bir yapı. Geleceğe yönelik pek çok farklı alanda pek çok farklı hedefimiz var. Büyümemizi sağlıklı bir şekilde sürdürmek ve paydaşlarımıza değer katmaya devam etmek tabii ki en önemli önceliğimiz. Dayanıklılığımızı artırabilmek ve tüketicilerimize en iyisini sunabilmek için her alanda gelişmeleri ve yenilikleri takip ediyor, gerekli gördüğümüz alanlara yatırımlarımızı yönlendiriyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimizle de hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz. Kendimizi güncelleyerek ve geliştirmeye devam ederek Anadolu Grubu’nu geleceğe güçlü bir şekilde taşıyacağımızdan eminim.

“ÇEVİK OLMALIYIZ”

“OLMAZSA OLMAZLAR” Geleceğin gereklilikleri konusunda farkındalığımızı artırmamız, değer katma ve fayda oluşturma konularını odağımıza almamız, bu konularda çevik bir şekilde aksiyona geçmemiz gerekiyor. Bu anlamda biz Anadolu Grubu’nun tüm şirketlerinde yenilikçi ve girişimci yaklaşımı ön planda tutuyor, Ar-Ge, inovasyon ve girişimcilik çalışmalarına yatırım yapıyoruz. Geleceğin dünyası, sadece endüstriyel anlamda üretmenin değil, yeni teknolojiler, iş modelleri ve inovasyonlar üretmenin de olmazsa olmaz olduğu bir dünya olacak.

“SORUNLARA DOĞRU ANALİZ” Dönüşümün içinde iyi bir lider olabilmek, hem sorumluluğunu taşıdığınız insanların ihtiyaçlarını ve duygularını anlamaktan hem içinde bulunduğunuz koşulları, gündemi ve sorunları doğru bir şekilde analiz ederek, sadece yönettiğiniz organizasyona değil tüm topluma dokunacak şekilde pozisyon alabilmekten geçiyor. Tüm paydaşlarımızın beklentilerini görebilmemiz, çalışma ve yatırımlarımızı çağa ayak uyduran ve tüm paydaşların sürdürülebilirliğini göz önünde bulunduran, vizyoner bir bakış açısıyla yönetmemiz gerekiyor.

 

FEYHAN YAŞAR I YAŞAR HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI

“GELECEK İÇİN DÖNÜŞMEK GEREKİYOR”

“Kurumların başarısı için sadece yaratılan ekonomik değer yeterli değil. Değerlerine bağlı, insan odaklı, doğaya saygılı, etik duruşa sahip, eşitliği benimseyen, değişimi destekleyen kurumlar başarıya daha hızlı ulaşıyor. Başarıya ulaşmak kadar devamlılığını sağlamak da önemli. Bunun için de gelecek için dönüşmek, yeniliği ve sürdürülebilirliği sahiplenmek gerekiyor.”

Güçlü bir lider, takımına yön vererek organizasyonu başarıya taşıyabilir. Vizyoner olmak; değişime uyum sağlamak, organizasyonu değişime teşvik etmek, sadece bugünün değil geleceğin organizasyonunu şekillendirmek önemli. Adil olmak, güven, etik değerlere bağlılık, sürekli öğrenme ve gelişim, yenilikleri uygulamak liderliğin felsefesinde var. Günümüzde, dijitalleşmeye ve değişime önem veren, veriyi iyi analiz eden, çevik, gerektiğinde esnek, yönetişim becerileri güçlü ve yönetimini ortak hedeflere odaklayan liderler sürdürülebilir başarıya ulaşabiliyor. Güven, buradaki en temel unsur. Güven oluşturan liderler, başarıya inanmış, kurumun değerleriyle uyumlu değerlere sahip çalışanlarla kurumu başarıya taşır. İtibar da bunların bütününü sağlamakla geliyor. Kalıcı itibar için devamlılık önemli.

“TÜRKİYE’Yİ SAYISIZ İLKLE BULUŞTURDUK”

Yaşar Topluluğu olarak kurucumuz Selçuk Yaşar’ın vizyonu ve girişimciliğiyle Türkiye’yi sayısız ilkle ve yenilikle buluşturduk. Gıda, içecek ve boya başta olmak üzere birçok sektörün öncüsüyüz. Türkiye’nin ilk yerli boya fabrikası ve markası DYO, ilk uzun ömürlü süt Pınar Süt, ilk tatil köyü Çeşme Altın Yunus, ilk ambalajlı su Pınar Su, ilk özel entegre et tesisi Pınar Et, ilk kültür balıkçılığı tesisi Çamlı Yem gibi birçok şirketi ve sektörü ülkemize kazandırdık. 1980’li yılların başında, tüketici beklenti ve ihtiyaçlarına uygun olarak geliştirilen ve Körfez ülkeleri için de ilk olan Pınar Labne ürünümüzle lider olduk. Halen liderliğimizi sürdürüyoruz. 1996 yılında henüz dijitalleşme konuşulmazken ilk adımları atarak tüm topluluk şirketlerinde dijitalleşme çalışmalarını başlattık. Bu alanda da ilk topluluklardan biriyiz. Birleşik Arap Emirlikleri’nde 2019 yılında açtığımız, HADAF Foods da BAE’nin ilk peynir işleme tesisi olarak ilklerimiz arasında yer aldı.

“ETİK DURUŞ GEREKİYOR”

Şirketlerimiz, Ar-Ge ve inovasyon başta olmak üzere her alanda hem sektörlerine hem Türkiye’ye öncülük etmeyi sürdürüyor. İlkleri yaratmak kadar sürdürülebilir olmak, değişime uyum sağlamak ve gerektiğinde dönüşebilmek de önemli. Kurumların başarısı için sadece yaratılan ekonomik değer yeterli değil. Değerlerine bağlı, insan odaklı, doğaya saygılı, etik duruşa sahip, eşitliği benimseyen, değişimi destekleyen kurumlar başarıya daha hızlı ulaşıyor.

Başarı, bir takım halinde hareket edince, aynı değerleri benimseyip ortak hedef için birlikte ve verimli çalışınca geliyor. Başarıda bilim yol gösteriyor, birlik motive ediyor. İnsansa başarının en temel unsuru. Başarıya ulaşmak kadar devamlılığını sağlamak da önemli. Bunun için de gelecek için dönüşmek, yeniliği ve sürdürülebilirliği sahiplenmek gerekiyor. Yaşar Topluluğu olarak 2007 yılında BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin gönüllü imzacılarından olarak sistemli bir şekilde yönetmeye başladığımız sürdürülebilirlik çalışmalarımızla da sektörlerimize öncülük ettik. Türkiye’de sürdürülebilirlik raporlaması yapan ilk kurumlardan biriyiz.

“GELİŞİME KATKI SUNMAYI İLKE EDİNDİK”

MADDİ MANEVİ DESTEĞE DEVAM Türkiye’de doğmuş ve bu topraklarda büyümüş bir topluluk olarak her zaman toplumun yanında olmayı, gelişime, değişime katkı sunmayı ilke edindik. Son dört yılda ülkemizde toplumun büyük bir kesimini etkileyen doğal afetler yaşadık. Doğal afetlerde, mevcut durumu ve ihtiyaçları tespit ederek afetlerden etkilenen vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak ve en üst seviyede maddi ve manevi desteği vermek önceliğimiz. Büyük afetlerin ardından yapılan yardımlar kadar süreklilik de çok önemli. Yaşam şartlarının iyileşmesi için vakıflarımızla, şirketlerimizle, çalışanlarımızla ve sivil toplumla güç birliği yaparak maddi ve manevi desteğimize devam ediyoruz.

ÜÇ PROJE KRİTİK Topluma olan katkımız kurumsal olarak yarattığımız değerle büyüyor. Yaşar Topluluğu’nu geleceğe hazırlamak için 2023 yılında üç önemli proje başlattık. Projelerimiz 2024 yılında da devam etti. Proje Feniks ile dijital dönüşümü hızlandırıyoruz. Yaşar İdea ile köklerimizde var olan girişimcilik ve inovasyon kültürümüzü çalışanlarımızın da girişimci fikirleriyle destekliyoruz. Projelerimizin başarıyla gerçekleşmesiyle toplumun bu alanlardaki dönüşümüne de fayda sağlayacağız.

 

FUAT TOSYALI I TOSYALI HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI

“TEMİZ ENERJİ TEKNOLOJİLERİNE YATIRIM YAPIYORUZ”

“Sürdürülebilir bir yaşam için ileri temiz enerji teknolojilerine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda 1,2 GW kapasiteli dünyanın en büyük öz tüketim GES projelerinden biri için ilk adımı Osmaniye’deki ilk faz çalışmalarıyla attık. Öz tüketimimizin yüzde 50’ye yakınını GES’ten sağlayacağız. Bu da bizi enerji kullanımında daha güçlü ve bağımsız hale getirirken aynı zamanda dünyanın sayılı yeşil çelik üreticilerinden biri olma konumumuzu daha da güçlendirecek.”

Yıllık 15 milyon ton ham çelik kapasitemizle dünyanın lider küresel yeşil çelik üreticilerinden biriyiz. Kendi enerjimizi üretmek üzere attığımız adımları büyütmeye devam ediyoruz. Toplam 1,2 GW kapasiteli Türkiye'nin ve dünyanın en büyük öz tüketim GES projelerinden birinin yapımı çerçevesindeki 120 MWp’lik ilk kısım için GE Vernova ve İnogen ile sözleşme imzaladık. Dünyanın lider küresel yeşil çelik üreticilerinden biri olarak eko-verimlilik prensibiyle, ileri teknolojiye, yapay zekaya, yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarına yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bu anlayışla özellikle hidrojen ve GES gibi temiz enerji kaynaklarına yaptığımız yatırımlarla kendi enerjimizi üreterek tam entegre bir yeşil çelik üreticisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM İÇİN”

Daha önce aynı anda tüm tesislerimizde yaptığımız yatırımlarla hayata geçirdiğimiz GES projesi ile 235 MW kurulu güce ulaşarak dünyanın en büyük çatı üstü GES’ine sahip şirketi konumuna ulaşmıştık. Şimdi çok daha büyük bir projeye imza atıyoruz. 1,2 GW kapasiteli Türkiye'nin ve dünyanın en büyük öz tüketim GES projelerinden birinin yapımı kapsamında, 120 MWp’lık ilk kısım yatırımı için GE Vernova ve onun bölgesel iş ortağı İnogen ile sözleşme imzaladık. Projenin ilk kısmının 2025 yılında devreye alınması planlanırken, dünya çapındaki toplam 1,2 GW kapasiteli bu projenin tamamının 2027 yılında tamamlanması hedefleniyor.

Yaptığımız yatırımla Tosyalı olarak öz tüketimimizin yüzde 50’ye yakınını GES’ten sağlayacağız. Sanayi tesislerinde yenilenebilir ve temiz enerji çok önemli. Sürdürülebilir bir yaşam için Tosyalı diyerek ileri temiz enerji teknolojilerine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda 1,2 GW kapasiteli dünyanın en büyük öz tüketim GES projelerinden biri için ilk adımı Osmaniye’deki ilk faz çalışmalarıyla attık. Güneş panellerimizi Osmaniye’de kendimiz üreteceğiz. İlk projeyle başlayarak bu panelleri sekiz farklı ildeki GES sahalarına kuracağız. Böylece öz tüketimimizin yüzde 50’ye yakınını GES’ten sağlayacağız. Bu da bizi enerji kullanımında daha güçlü ve bağımsız hale getirirken aynı zamanda dünyanın sayılı yeşil çelik üreticilerinden biri olma konumumuzu daha da güçlendirecek.

MESLEKİ EĞİTİM YÜKSELİR, SANAYİ GÜÇLENİR”

VEFA BORCU Faaliyette bulunduğumuz bölgelerdeki toplumsal desteğimizi de büyütmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda İskenderun’da inşa edilecek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve iki atölye yapımı için Hatay Valiliği ile protokol imzaladık. Doğup büyüdüğümüz ve buradan dünyaya açıldığımız topraklara olan vefa borcumuzu sosyal yatırımlarla ödemeye devam ediyoruz. Deprem sonrasında eğitimin yeniden ayağa kaldırılması için başlatılan eğitim seferberliğine de destek veriyoruz.

“EN ÖNEMLİ MESELE MESLEKİ EĞİTİM” Ülkemizde en önemli meselelerden biri mesleki eğitim. Bir sanayici olarak her zaman inanırım ki mesleki eğitim yükselir, sanayi güçlenir. Yaptırdığımız bu okulla mesleki eğitimin gelişimine katkı sağlayacağız. Bugüne kadar bölgemizde birçok okul, kütüphane, spor kompleksi, sevgi evleri, camiler yaptık.

YATIRIMA DEVAM Şimdi, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve atölyelerle önemli bir sanayi merkezi olan ve 6 Şubat depremi ile asrın felaketini yaşayan bölgemize önemli bir toplumsal yatırımı daha kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yaptırdığımız bu okulla mesleki eğitimin gelişimine katkı sağlayacağız. Eğitime olan desteğimizi bir gönül borcu olarak görüyoruz, önümüzdeki dönemde de bu yatırımları devam ettireceğiz.

BUSINESS LIFE