DÜNYA ÇAPINDA 57 ÜLKEDEKİ İŞTİRAKLERİ ARACILIĞIYLA 55 BİN ÇALIŞANIYLA FAALİYET GÖSTEREN BEKO’NUN 45 ÜRETİM TESİSİ BULUNUYOR. AVRUPA’NIN LİDER BEYAZ EŞYA ŞİRKETİ BEKO, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ODAKLI ÇALIŞMALARIYLA DA SEKTÖRÜNÜN BAYRAK TAŞIYICISI OLMAYA DEVAM EDİYOR. BEKO CEO’SU HAKAN BULGURLU, “PEK ÇOK ŞİRKET KÂRLILIKLA SORUMLULUK ARASINDA SEÇİM YAPMAK ZORUNDA HİSSEDİYOR. OYSA BEKO, BU İKİSİNİ BİR ARADA GÖTÜRMENİN MÜMKÜN OLDUĞUNU KANITLIYOR” DİYOR.
SEYFETTİN BAYRAM I s.bayram@businesslife.com.tr
Arçelik A.Ş., bundan yaklaşık 1 yıl önce globalleşme stratejisi kapsamında Türkiye dahil tüm coğrafyalardaki kurumsal markası olarak Beko’yu kullanmaya başladı. Tüm dünyadaki çalışanların ve operasyonların ortak bir kurumsal marka çatısı altında bir araya getirilmesinin hedeflenmesiyle yapılan bu değişiklikle yurt dışı bağlı ortaklıklarının kurumsal unvanları da Beko kurumsal markasını içerecek şekilde değiştirildi. Dünya çapında 57 ülkedeki iştirakleri aracılığıyla 55 bin çalışanıyla faaliyet gösteren Beko’nun Türkiye, İngiltere, İtalya, Romanya, Slovakya, Polonya, Güney Afrika, Rusya, Pakistan, Hindistan, Bangladeş, Tayland ve Çin'de 45 üretim tesisi bulunuyor. Beko sahibi olduğu veya limitli marka kullanım hakkı olduğu 22 ürün markasıyla global olarak faaliyet gösteriyor. Bu markalar arasında Arçelik, Beko, Whirlpool, Grundig, Hotpoint, Arctic, Ariston, Leisure, Indesit, Blomberg, Defy, Dawlance, Hitachi gibi markalar yer alıyor. Avrupa’nın lider beyaz eşya şirketi Beko, sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarıyla da sektörünün bayrak taşıyıcısı olmaya devam ediyor. Çok güçlü bir şirket kültürüne sahip olan Beko, ekosistem için hem ekonomik hem sosyal fayda sağlayan köklü bir organizasyon. Beko CEO’su Hakan Bulgurlu, şimdi de Avrupa sanayisinin geleceğini şekillendirmek ve rekabet gücünü artırmak için önemli bir gündemle karşımıza çıktı. Beko, Antwerp Deklarasyonu’nu imzalayan ilk ve tek ev teknolojileri şirketi oldu. Bulgurlu, “Pek çok şirket kârlılıkla sorumluluk arasında seçim yapmak zorunda hissediyor. Oysa Beko, bu ikisini bir arada götürmenin mümkün olduğunu kanıtlıyor. Sanayinin sürdürülebilir dönüşümünü destekleyecek politikalar ve üretim süreçlerinde çevresel sorumluluğun artırılması odağında çeşitli konuları ele alan Antwerp Deklarasyonu, Avrupa’da sanayinin kaderini belirleyecek” diyor.
Beko CEO’su Hakan Bulgurlu, şöyle anlatıyor:
Beko, sürdürülebilir ve kârlı olmayı aynı anda başaran bir şirket. Bunu aynı anda başarmanın formülü nedir?
Güçlü bir şirket kültürüne sahibiz. Ekosistem için hem ekonomik hem sosyal fayda sağlayan köklü bir organizasyonuz. CEO olarak göreve başlarken benim de en büyük amacım bu köklü mirası korurken Beko’nun etki alanını genişletmek ve tüm paydaşlarımız için yarattığımız bu pozitif etkiyi güçlendirmekti. Pek çok şirket kârlılıkla sorumluluk arasında seçim yapmak zorunda hissediyor. Oysa Beko, bu ikisini bir arada götürmenin mümkün olduğunu kanıtlıyor. Sürdürülebilir inovasyonda öncü bir konumdayız. Ürünlerimiz enerji tasarrufu sağlarken atık miktarını azaltıyor ve Yeşil Mutabakat hedefleriyle uyumlanıyor. Ancak bu dönüşümü iş birliği içinde gerçekleştirebiliriz. Avrupa’nın artık reaktif politikalar yerine sanayiyi güçlendiren proaktif yatırımlara yönelmesi gerekiyor. Yenilenebilir enerjiye geçiş, üretim altyapısının modernizasyonu ve sürdürülebilir ürün geliştirme alanlarında sağlanacak odaklı teşvikler, sanayinin geleceğini güvence altına almak için kritik önem taşıyor.
Sizi diğer kurumlardan farkı kılan özellikleriniz neler?
Global yönetim anlayışımızın ve bu yapının beraberinde getirdiği coğrafi ve kültürel çeşitliliğin bizi bir adım öne çıkaran önemli bir zenginlik olduğunu düşünüyorum. Son birkaç yıl iş dünyası için zorlu bir dönem oldu ve olmaya da devam ediyor. İşimizin sürekliliğini sağlarken değişen bu koşullara ayak uydurmak için çalışıyoruz. Bugün dayanıklı, esnek ve çevik bir yönetim yapısı oluşturmak ve onu korumak oldukça kritik. Biz de çalışan odaklı, mekan ve zamandan bağımsız bir çalışma sistemini benimseyerek pazarlarımıza ve sahaya yakınlığımızı koruyor ve hem yetenek kazanımı hem üretim tarafında rekabet avantajı elde ediyoruz.
Sürdürülebilirlik konusunda sanayinin dönüşümü için ajandanızın en önemli maddeleri neler?
“Dünyaya Saygılı, Dünyada Saygın” vizyonumuzla sektörümüzdeki değişime liderlik ediyoruz. Antwerp Deklarasyonu’nu imzalayan ilk ve tek ev teknolojileri şirketi olmanın gururu içindeyiz. Sürdürülebilir sanayi dönüşümüne olan desteğimizi bu imzayla pekiştirdik. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen dahil üst düzey yetkililerin yer aldığı Avrupa Endüstri Zirvesi’nin Temiz Sanayi Anlaşması etkinliğine katıldım. Güçlü ve rekabetçi bir sanayinin geleceği için Avrupa’nın cesur, yatırım odaklı bir sanayi stratejisine ve şirketlerin büyümesini destekleyen düzenlemelere ihtiyacı var.
Temiz Sanayi Anlaşması ne öneriyor?
Temiz Sanayi Anlaşması, bu dönüşüm için önemli bir fırsat sunuyor. Ancak Avrupa’nın yeşil ve rekabetçi sanayilerde lider konuma gelmesi için verilen sözlerin hayata geçirilmesi çok önemli. Bunu yaparken üretim altyapılarının korunması kritik bir öncelik. Avrupa Komisyonu’nun bu süreçte Avrupa’daki sanayi üretimini bütüncül bir yaklaşımla ele alması ve ev teknolojileri sektörünün Avrupa’nın iklim ve sanayi hedeflerine ulaşmadaki stratejik rolünü benimsemesi gerekiyor. Ev teknolojileri sektörü, geniş bir istihdam alanı yaratmanın ve inovasyonu teşvik etmenin ötesinde, tedarik zinciri ağını güçlendiriyor. Hanelerde enerji verimliliğine doğrudan katkı sunuyor. Enerji verimli ürünler, karbon emisyonlarını azaltmanın, enerji maliyetlerini düşürmenin ve temiz enerjiye geçişi hızlandırmanın en hızlı ve etkili yollarından biri. Bu dönüşümün ivme kazanması için Avrupa Birliği’nin sektöre yönelik yatırım teşviklerini artırması ve uluslararası ticarette adil bir rekabet ortamı sağlaması gerekiyor.
Güçlü ve rekabetçi bir sanayinin geleceği için Avrupa’nın nasıl düzenlemeler yapmasına ihtiyaç var?
Avrupa Komisyonu, ev teknolojileri sektörünün Avrupa’nın iklim ve sanayi hedeflerine ulaşmadaki stratejik rolünü benimsemeli. Düzenlemeleri şirketlerin büyümesini destekleyecek şekilde oluşturmak gerekiyor. Güçlü ve rekabetçi bir sanayinin geleceği için Avrupa’nın cesur, yatırım odaklı bir sanayi stratejisine ve şirketlerin büyümesini destekleyen düzenlemelere ihtiyacı var. Temiz Sanayi Anlaşması, bu dönüşüm için önemli bir fırsat sunuyor. Ancak Avrupa’nın yeşil ve rekabetçi sanayilerde lider konuma gelmesi için verilen sözlerin hayata geçirilmesi çok önemli. Bunu yaparken üretim altyapılarının korunması kritik bir öncelik. Avrupa Komisyonu’nun bu süreçte Avrupa’daki sanayi üretimini bütüncül bir yaklaşımla ele alması ve ev teknolojileri sektörünün Avrupa’nın iklim ve sanayi hedeflerine ulaşmadaki stratejik rolünü benimsemesi gerekiyor. Ev teknolojileri sektörü, geniş bir istihdam alanı yaratmanın ve inovasyonu teşvik etmenin ötesinde, tedarik zinciri ağını güçlendiriyor. Hanelerde enerji verimliliğine doğrudan katkı sunuyor. Enerji verimli ürünler, karbon emisyonlarını azaltmanın, enerji maliyetlerini düşürmenin ve temiz enerjiye geçişi hızlandırmanın en hızlı ve etkili yollarından biri. Bu dönüşümün ivme kazanması için Avrupa Birliği’nin sektöre yönelik yatırım teşviklerini artırması ve uluslararası ticarette adil bir rekabet ortamı sağlaması gerekiyor.
Kurumunuzu, gelecek 10 yılda nereye taşımayı hedefliyorsunuz?
Yıllar önce “İpek Yolu’nu Beko Yolu’na çevireceğiz” diyerek çıktığımız yolculukta bugüne kadar önemli adımlar attık. Amacımız, ekosistemimiz, gezegenimiz ve toplum için değer yaratmaya devam ederken global ağımızı daha da genişletmek ve halihazırda faaliyet gösterdiğimiz pazarlarda etkimizi güçlendirmek.
6 ADIMDA BEKO ANTWERP’TE SEKTÖRÜNE NASIL LİDERLİK EDİYOR?
1- Antwerp Deklarasyonu, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı tamamlayacak bir Temiz Sanayi Anlaşması çağrısında bulunuyor.
2- Sanayinin dönüşümünü hızlandırmak için gerekli finansman olanaklarını ve düzenleyici altyapıyı oluşturmayı amaçlıyor.
3- Deklarasyon, Avrupa'da sanayi sektörlerinin acil sorunlarını çözmeyi hedefleyen 10 maddeden oluşuyor.
4- Temiz Sanayi Anlaşması'nın önümüzdeki beş yıl için Avrupa stratejik gündemine girmesini, mevzuatın iyileştirilmesini ve devlet yardım sisteminin kolaylaştırılmasını öngörüyor.
5- Beko, Bilim Temelli Hedefler Girişimi’nden (SBTi) onaylı hedefleriyle sürdürülebilir geleceği destekliyor.
6- Avrupa’nın en büyük beyaz eşya şirketi Beko da enerji verimliliği yüksek üretim teknolojileri ve düşük karbonlu üretim modelleriyle sektörde fark yaratarak, sanayi dönüşümünde önemli bir rol oynamaya devam ediyor.
“SANAYİNİN DÖNÜŞÜMÜNE İLHAM VERİYORUZ”
“YOL HARİTAMIZ ONAYLI” 2030 ve 2050 yol haritalarımız sürdürülebilirlik alanında dünyanın en saygın kuruluşlarından olan Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi) tarafından onaylandı. 2050 yılında net sıfır emisyonlu şirket olmayı taahhüt ederken, 2030 yılına kadar 2022 baz yılına göre mutlak Kapsam 1-2 ve ürün kullanım fazından kaynaklanan mutlak Kapsam 3 sera gazı emisyonlarını yüzde 42 azaltacağız. 2050 yılına kadar mutlak Kapsam 1-2 ve ayrıca mutlak Kapsam 3 emisyonlarımızı ise yüzde 90 oranında azaltmayı hedefliyoruz.
DÖNGÜSEL EKONOMİ Beko olarak aynı zamanda döngüsel ekonomi prensiplerimiz doğrultusunda, geri dönüştürülmüş plastik ve biyobazlı malzemeleri ürün tasarımlarımıza da entegre ediyoruz. Şirketin geliştirdiği ürünler, sürdürülebilir yaşamı desteklerken, sanayinin daha verimli ve sürdürülebilir bir modele evrilmesine de katkı sunuyor. Yenilikçi üretim tesislerimizle karbon ayak izimizi azaltıyoruz. AB mevzuatlarıyla uyumlu olarak sürdürülebilir üretim ve tedarik zinciri uygulamaları geliştirmeye devam ediyoruz.
“İHRACATI DESTEKLİYOR” Beko’nun Avrupa’daki sürdürülebilirlik politikalarına olan bağlılığı, Türkiye’deki üretim ve ihracat faaliyetlerine de doğrudan katkı sağlıyor. Şirketin enerji verimli ve sürdürülebilir teknolojileri, yalnızca Avrupa’da değil, Türkiye’de de sanayinin dönüşümüne ilham veriyor.
