TAB GIDA KURUMSAL İLETİŞİM KOORDİNATÖRÜ ASLI TANRIVERDİ ENGİN, “KADINI GÜÇLENDİRMEK SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMENİN TEMİNATI” DİYOR. ULUDAĞ ENERJİ KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ YUSUF ZİYA YÜCE, “TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ EN ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ” DİYE KONUŞUYOR. ANADOLU SİGORTA KURUMSAL İLETİŞİM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KOORDİNATÖRÜ BERNA SEMİZ ERGÜNTAN, TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ ÇALIŞMALARININ MARKA İTİBARINI VE PAYDAŞ GÜVENİNİ ARTIRDIĞINA DİKKAT ÇEKİYOR. TRENDYOL KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ İREM POYRAZ’IN AJANDASINDA KAPSAYICILIK ÖN PLANDA. KORDSA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE İLETİŞİM DİREKTÖRÜ NEVRA AYDOĞAN GÜRSOY, ODAĞINA DÖNÜŞÜMÜ ALDIĞINI SÖYLÜYOR. SABANCI HOLDİNG KURUMSAL MARKA YÖNETİMİ VE İLETİŞİM BÖLÜM BAŞKANI FİLİZ KARAGÜL TÜZÜN İSE “BİZİMKİSİ BİR BAŞARI VE GÜVEN HİKAYESİ” DİYOR.
Ö. SEYFETTİN BAYRAM I s.bayram@businesslife.com.tr
EŞİTLİK İTİBARI ARTIRIYOR
Toplumsal cinsiyet eşitliği, kurumsal iletişim liderleri için stratejik bir öneme sahip. Bu eşitliğin sağlanması sadece etik bir zorunluluk değil, aynı zamanda işletmelerin sürdürülebilir başarısı için de kritik. Araştırmalar, iş yerinde cinsiyet eşitliğinin şirket performansına olumlu etkilerini ortaya koyuyor. Kurumsal iletişim liderleri, şirketlerin iç ve dış paydaşlarıyla olan ilişkilerini yönetirken, toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten politikaların oluşturulması ve uygulanmasında da kilit rol oynuyor. Eşitlikçi bir çalışma ortamının tesis edilmesi, şirket itibarının güçlendirilmesi ve çalışan bağlılığının artırılması gibi konularda sorumlulukları her yıl daha da artıyor. Araştırmalara göre eşitlikçi bir çalışma ortamı, çalışanların memnuniyetini ve şirkete bağlılığını artırıyor. Araştırmalar, yönetim kademelerinde cinsiyet çeşitliliğinin yüksek olduğu şirketlerin finansal performanslarının da daha iyi olduğunu gösteriyor. Bu durum, yatırımcıların da dikkatini çekiyor ve eşitlik şirket değerini de olumlu yönde etkiliyor. Yine toplumsal cinsiyet eşitliğine önem veren şirketler, kamuoyu nezdinde daha olumlu bir imaja sahip. Bu da müşteri sadakati ve marka değerinin artmasına katkı sağlıyor. Özetle nereden bakarsanız bakın, kurumsal iletişim liderlerinin sürdürülebilirlik ajandalarında eşitlik ilk sıralarda olmak zorunda. Gelin yakından bakalım.
YUSUF ZİYA YÜCE I ULUDAĞ ENERJİ KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ
“TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ EN ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ”
“Kurumsal itibara etkisi açısından, toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarının büyük bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Günümüzde kurumsal itibar finansal başarıyla ölçülmüyor; bir markanın toplumsal katkısı, çalışan hakları, sürdürülebilirlik gibi konularda ne kadar duyarlı olduğu da belirleyici faktörlerden biri haline geldi. Toplumsal konulara verdiğimiz tepkiler, markamızın güvenilirliğini ve itibarını artıran bir unsur olarak ön plana çıkıyor.”
Uludağ Enerji olarak kurumsal itibar yönetimi kapsamında sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ciddi bir şekilde odaklanıyoruz ve toplumsal cinsiyet eşitliği bu hedeflerden en öncelikli olanlardan biri. Şirketimizin vizyonu, enerji tedariğinin ötesine geçerek toplumda pozitif bir değişim yaratma ve her bireyin eşit fırsatlara sahip olduğu bir iş ortamı sağlama misyonu taşıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama hedefi, kurumsal sorumluluk anlayışımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu hedefe ulaşmak için iç ve dış paydaşlarla çeşitli projeler ve iş birlikleri geliştiriyoruz. Kadın istihdamını artırmayı ve eşit fırsatlar sunmayı hedefleyen; "Trafolar Konuşuyor" ve "Cinsiyetçi Söylemin Farkında Ol" gibi projelerle bir dizi uygulamayı hayata geçirdik. Projelerimiz, Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) tarafından her yıl düzenlenen ödül töreninde, 2023 yılında “Kadını Destekleyen Şirket” ödülünü kazanmamıza da katkı sağladı. Kadınların iş gücüne katılımını artırma ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama yolundaki kararlılığımızla devam edeceğiz.
“KURUMSAL İTİBARA ETKİSİ BÜYÜK”
Kurumsal itibara etkisi açısından, toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarının büyük bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Günümüzde kurumsal itibar finansal başarıyla ölçülmüyor; bir markanın toplumsal katkısı, çalışan hakları, sürdürülebilirlik gibi konularda ne kadar duyarlı olduğu da belirleyici faktörlerden biri haline geldi. Toplumsal konulara verdiğimiz tepkiler, markamızın güvenilirliğini ve itibarını artıran bir unsur olarak ön plana çıkıyor. Çalışanlarımıza ve müşterilere sağladığımız fırsatlar, iş dünyasında model alınan bir yaklaşım sergilememize olanak tanıyor. Bu da hem dışarıdan algıyı güçlendiriyor hem iç motivasyonu artırıyor. Şirket kültürümüzün özüne işlediği bu değer, her seviyede çalışanımıza ilham veriyor ve etki alanımızı genişleterek toplumsal eşitlik adına güçlü adımlar atmamızı sağlıyor. Yıl boyunca düzenlediğimiz eğitimler, seminerler ve etkinliklerle hem iç paydaşlarımıza hem dış çevremize toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık kazandırmayı ve bu konuda ilham verici bir değişim yaratmayı hedefliyoruz.
“KALICI DÖNÜŞÜM YARATMAK İSTİYORUZ”
“GÜNDEM YARATIYORUZ” Bizim için asıl önemli olan bu anlamlı günün sınırlarını aşarak kadınların hayatında somut ve kalıcı bir dönüşüm yaratmak. Toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin ivme kazandığı bu dönemde, kadınların iş gücündeki temsiliyetinden başlayarak eğitim, karar alma mekanizmaları ve sosyal haklar gibi kritik başlıkları daha güçlü bir şekilde gündeme taşımayı hedefliyoruz.
GERÇEK DEĞİŞİM İÇİN İletişim stratejimizin merkezinde kadınların hem profesyonel alanda hem toplumsal yaşamda görünürlüklerini artıracak projeler yer alıyor. Örneğin, kadın yöneticilerimizi artırarak genç nesillere ilham vermeyi; şirket içi kotalarla yönetimde cinsiyet dengesini sağlamayı önceliklendiriyoruz. Çünkü biliyoruz ki gerçek değişim, ancak kadınların söz sahibi olduğu, kaynaklara eşit eriştiği ve sistematik engellerin kaldırıldığı bir dünyada mümkün.
ASLI TANRIVERDİ ENGİN I TAB GIDA KURUMSAL İLETİŞİM KOORDİNATÖRÜ
“KADINI GÜÇLENDİRMEK SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMENİN TEMİNATI”
“Kadınların iş gücündeki varlıklarını güçlendirmek ve onlara eşit fırsatlar sunmak bizim için yalnızca bir sosyal sorumluluk değil, aynı zamanda sürdürülebilir büyümenin ve iş dünyasında uzun vadeli başarının teminatı.”
TAB Gıda olarak sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden biri olan toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda güçlü bir taahhütte bulunuyoruz. Kadınların iş gücüne katılımını artırmak ve liderlik pozisyonlarında daha fazla yer almasını sağlamak, yalnızca şirketimizin insan kaynakları politikalarının bir parçası değil, aynı zamanda toplumsal dönüşüm açısından da kritik bir önceliğimiz. Bugün, çalışma arkadaşlarımızın yüzde 45’ini kadınlar oluşturuyor.
“İNİSİYATİF ALIYORUZ”
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sadece iç yapımızda değil, aynı zamanda iş dünyasında da savunuyoruz. Bu doğrultuda, toplumsal eşitliği destekleyen projeler gerçekleştirmenin yanı sıra sektörümüzde kadın girişimcileri ve liderleri destekleyen çeşitli inisiyatifler alıyoruz. Çalışanların kariyer yolculuklarında adil fırsatlar sunduğumuz bu sürecin, şirketimizin sürdürülebilir kalkınma hedefine önemli bir katkı sunduğuna inanıyoruz. Kurumsal itibarı, sadece finansal başarılar ve performansla ölçmek, o başarıyı kalıcı hale getiren unsurları göz ardı etmek oluyor. Bizim bakış açımıza göre, kurumsal itibar, aynı zamanda topluma kattığınız değerle şekilleniyor. Bu değer, yalnızca ürün ve hizmetlerimizle değil, şirketimizin toplumsal sorumluluk anlayışıyla da belirginleşiyor. Kadınların iş gücündeki varlıklarını güçlendirmek ve onlara eşit fırsatlar sunmak, bizim için yalnızca bir sosyal sorumluluk değil, aynı zamanda sürdürülebilir büyümenin ve iş dünyasında uzun vadeli başarının teminatı.
“KURUMSAL İTİBARI PEKİŞTİRİYOR”
Kadınlara sağlanan eşit fırsatlar, yalnızca kurumların sosyal duyarlılık göstergesi değil, aynı zamanda kurumsal kültürün temellerinden biri. Sadece iş gücüne sağladığımız fırsat eşitliği ile değil, aynı zamanda bu yaklaşımın tüm kurumsal yapı içinde nasıl bir etki yarattığıyla da gurur duyuyoruz. Bu düşünce yapısını her gün işimize yansıtarak hem sektördeki rolümüzü pekiştiriyor hem kurumumuzun topluma olan güvenilirliğini artırıyoruz.
“SÜREKLİ BİR TAAHHÜT VE VİZYONUMUZUN PARÇASI”
“PAYLAŞIM KONUSU DEĞİL” Toplumsal cinsiyet eşitliği bizim için sadece belirli günlerde paylaşımlarla gündeme getirilen bir konu değil, yıl boyunca süregelen, sürekli bir taahhüt ve vizyonun parçası. Bu vizyonu iç iletişimden dış paydaşlarla kurduğumuz iş birliklerine kadar geniş bir yelpazede pekiştiriyor ve kadın istihdamını artırmaya yönelik politikalarımızı her aşamada vurgulamaya devam ediyoruz.
DAHA EŞİT DAHA KAPSAYICI Kadınların iş gücünde daha güçlü bir şekilde var olması, sadece toplumsal eşitliği sağlamakla kalmayıp aynı zamanda sürdürülebilir bir iş dünyasının temellerini de attığına inanıyorum. Biliyoruz ki daha eşit, daha kapsayıcı ve daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek ancak kadınların iş dünyasında daha güçlü ve daha görünür bir şekilde yer almasıyla mümkün olabilir. Bu yüzden toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarımızı kurumsal stratejimizin ayrılmaz bir parçası haline getirdik ve bu yaklaşımı her gün iş süreçlerimize entegre ediyoruz.
BERNA SEMİZ ERGÜNTAN I ANADOLU SİGORTA KURUMSAL İLETİŞİM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KOORDİNATÖRÜ
“MARKA İTİBARINI VE PAYDAŞ GÜVENİNİ ARTIRIYOR”
“Günümüzde yatırımcılar, tüketiciler, potansiyel yeni çalışanlar gibi farklı paydaş grupları toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna duyarlı şirketleri tercih etme eğiliminde. Şirketlerin toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çalışmaları elbette marka itibarını ve paydaş güvenini artırıyor.”
Anadolu Sigorta’nın yönetim kurulu 6’sı kadın olmak üzere 9 kişiden oluşuyor. Anadolu Sigorta olarak kurulduğumuz günden bu yana müşterilerimize yenilikçi ürün ve hizmetler sunarken ülkemizin toplumsal refahını artırmaya özen gösteriyoruz. Bu kapsamda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının ve kadınların iş hayatında daha çok yer almasının ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasını hızlandıracağına da yürekten inanıyoruz.
“YÜZDE 30 KULÜBÜ’NE DAHİL OLDUK”
Şirketlerin yönetim kurullarında ve üst yönetiminde kadın çalışan oranının en az yüzde 30’a çıkarılabilmesi için projeler yürüten Yüzde 30 Kulübü’ne 2023’te dahil olduk. Yönetim kurulumuzdaki üyelerin yüzde 66’sı kadın. Bu oran, şirketimizin toplumsal cinsiyet eşitliğine verdiği önemin en açık göstergelerinden biri. Tüm çalışanlarımız arasındaki kadın oranıysa yüzde 52. Şirket içi politikalarımız ve uygulamalarımız sayesinde toplumsal cinsiyet eşitliği için attığımız her adım bizi gurur duyduğumuz bu rakamlara eriştirdi. Gelecekte de tüm paydaşlarımızla birlikte bu bakış açısıyla ilerlemeyi sürdüreceğiz.
“EŞİTLİK EN ÖNEMLİ KAVRAM”
Toplumun refah seviyesini yükseltmek ve şirket içinde mutlu bir çalışma ortamı kurmak için en önemli kavramlardan birinin eşitlik olduğuna inanıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini her zaman destekleyen bir kurum olarak kadın istihdamını artırmayı, kadın çalışanların kariyerleri boyunca gelişimlerine destek olmayı hedefliyor ve bu kapsamda çalışmalar yapıyoruz. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği çalışmalarımız kapsamında ulusal ve uluslararası kuruluşlarla iş birliklerini önemsiyoruz. “Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Güçlenmesi Prensipleri”nin imzacısı ve BM Kadın Birimi’nin düzenlediği Sözden Eyleme WEPs Programı’nın katılımcısıyız. Sabancı Üniversitesi Ev İçi Şiddete Karşı Şirketler Ağı’nın da (BADV) katılımcıları arasında yer alıyoruz. Gönüllü çalışanlarımızdan oluşan Eşitlik Komitemizin koordinasyonunda #DahaEşit mottosuyla yürüttüğümüz kurum içi çalışmalarla sektörümüze örnek oluşturuyoruz. Tüm çalışanlarımızın katıldığı toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri düzenledik, ayrıca işe yeni başlayan arkadaşlarımızın oryantasyon programlarında da bu eğitim yer alıyor. Ek olarak, kadın yöneticilerimizin kariyerlerini desteklemeye yönelik “Kadın Liderler” programımız devam ediyor. Bilgisayarlarımıza kurulmuş olan, cinsiyet eşitliğine duyarlı otomatik kelime düzelti uygulamasının yanı sıra iletişim dilimizin de ayrımcı bir ifade içermemesine özen gösteriyoruz.
“EŞİTLİK KALKINMA İÇİN ELZEMDİR”
PAYDAŞ TERCİHİ Günümüzde yatırımcılar, tüketiciler, potansiyel yeni çalışanlar gibi farklı paydaş grupları toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna duyarlı şirketleri tercih etme eğilimindedir. Şirketlerin toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çalışmaları elbette marka itibarını ve paydaş güvenini artırır.
SEKTÖRDE BİRİNCİ Örneğin Anadolu Sigorta, Türkiye İtibar Akademisi’nin Kadın Marka Tercih Endeksi araştırmasında, sigorta kategorisinde birinci oldu. Şirketimiz, bu sene başında elde ettiği başarıyla kadınların en çok tercih ettikleri sigorta markası olarak öne çıktı. Fakat tüm bunların ötesinde toplumsal cinsiyet eşitliği, insan hakları, adalet ve hakkaniyet meselesidir, barışçıl ve müreffeh bir dünya için bir temeldir ve kalkınma için elzemdir.
İREM POYRAZ I TRENDYOL KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ
“KAPSAYICILIĞI ÖN PLANDA TUTUYORUZ”
“Sürdürülebilirlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerini ön planda tutuyoruz. Bu kapsamdaki Sepette İyilik adlı projemiz, özel sektör-sivil toplum iş birliği anlamında dünyadaki iyi örneklerden biri. Sivil toplumun gücünü teknolojiyle birleştirerek sosyal faydayı büyütüyoruz.”
Trendyol olarak sürdürülebilirlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerini ön planda tutuyoruz. 2020 yılında STK’ları tek bir çatı altında toplayarak sivil toplum ve özel sektör iş birliğinde dünyadaki iyi örneklerden biri olarak Sepette İyilik’i hayata geçirdik. Sivil Toplum Kuruluşlarına özel bir alan açarak görünürlük sağlamak, kaynaklarını artırmalarına destek olmak amacıyla hayata geçirdiğimiz Sepette İyilik, büyümeye devam ediyor. Projeyle STK’ların bilinirliğini artırmayı, sivil topluma yapılan bireysel destekleri artırmayı amaçlıyoruz.
“TEKNOLOJİ YETKİNLİĞİMİZİ STK GÜCÜYLE BİRLEŞTİRİYORUZ”
Sepette İyilik projesini sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık ilkelerini ön planda tutarak hayata geçirdik. Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet gösteren STK’lar kendi ürünlerinin, ürünü olmayan STK’lar da onlar için geliştirdiğimiz dijital destek kartlarının satışıyla daha fazla bireysel destekçiye ulaşabiliyor. Elde edilen gelirin tamamı, STK’lara aktarılıyor. STK’ların fiziki ve dijital ürünlerini milyonlarca kullanıcıyla buluşturarak onlara sürekli bir gelir kaynağı sunan projemiz kapsamında, STK’lara aynı zamanda e-ticaret alanında eğitim, teknoloji ve operasyonel destek de sunuyoruz. Sepette İyilik Hareketi ile son 5 yılda 100’e yakın STK’ya 2,5 milyon üzerinde ürün ve dijital destek kartı satışı gerçekleştirerek, 300 milyon TL’yi aşkın destek sağlamış olmaktan mutluyuz. Sepette İyilik, Trendyol’un sivil toplumun gücünü teknolojiyle birleştirerek sosyal fayda sağlama misyonunu temsil ediyor. Trendyol’un sürdürülebilirlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerini ön planda tuttuğu projenin Türkiye’de iş birliği anlamında özel sektör-sivil toplum arasında dünyadaki iyi örneklerden biri. Sivil toplumun gücünü teknolojiyle birleştirerek sosyal faydayı büyütüyoruz.
“STK’LARA GÖRÜNÜRLÜK KAZANDIRIYORUZ”
DESTEK EKOSİSTEMİ Sepette İyilik ile destek ekosistemine çok ciddi katkılar sunuyoruz. Türkiye’nin çeşitli illerinde faaliyet gösteren STK’lara görünürlük kazandırırken, bireysel veya kurumsal yardımseverlerin de destek vermeleri konusunda işlerini kolaylaştırıyoruz.
SEFERBERLİK BUTİĞİ Sepette İyilik’te afet dönemlerinde devreye giren Seferberlik Butiği ile afet bölgelerinde faaliyet gösteren STK’lara yönelik dijital destek kartlarıyla hızlı desteğin sağlanmasına katkı sunduk. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan pandemi, orman yangınları ve depremlerde STK’lar için önemli bir gelir kaynağı sağlayan Trendyol, seferberlik butiğindeki özel dijital kartların satışını yurt dışına da açarak desteğin kapsamını genişletti.
FİLİZ KARAGÜL TÜZÜN I SABANCI HOLDİNG KURUMSAL MARKA YÖNETİMİ VE İLETİŞİM BÖLÜM BAŞKANI
“BİZİMKİSİ BİR GÜVEN HİKAYESİ”
“Sabancı’nın hikayesi, ekip ruhu ve dayanışma temelinde yükselen bir başarı hikayesidir. Ve bu hikayenin bir asırdır devam etmesini sağlayan, Sabancı’nın yarattığı güven duygusudur. Biz, Sabancı’nın ikinci yüzyılında da bize duyulan bu güvene layık olmaya çalışacak; tüm iletişim süreçlerimizi de bu kapsamda ele almayı sürdüreceğiz.”
Eskiden ‘güçlü iletişim’ dediğimiz, aslında iki taraflı bir hikayeydi. Önce dinleyeceksiniz sonrasında da konuşacaksınız. Son yıllarda buna yeni bir süreç eklendi: Yapmak, hayata geçirmek, aksiyon almak. Bugün paydaşlarınızın ne istediğini, sizden ne beklediğini çok iyi analiz edebilirsiniz. Onları mutlu edecek, onların kalbine ve aklına ulaşacak mesajları da tasarlayabilirsiniz. Ama bunları gerçeğe dönüştüremediğiniz, aksiyona dökemediğiniz durumda aslında ‘yapacağız’ dediklerinizin hiçbir önemi yok. Bu yaklaşım, Sabancı gibi bu ülkeyle, bu ülkenin insanlarıyla özdeşleşmiş topluluklar için bir kutup yıldızı. Baktığınızda Sabancı, sadece bu ülkenin her şeyin en iyisine layık olduğunu düşünen bir topluluk değil. Bunun için holdingiyle, topluluk şirketleriyle, vakfıyla, üniversitesiyle düşüncenin ötesine geçen, sürekli daha iyisini yapmayı, aksiyon almayı ve paydaşlarını harekete geçirmeyi önceliklendiren bir organizasyon.
“TÜRKİYE İLE DÜNYAYI BİRLEŞTİRİRİZ”
Ve baktığınızda Sabancı’nın topluluk vaadi, aslında bu yaklaşımın biraz iş stratejisiyle harmanlanmış hali. Topluluk vaadi şu demektir çok kabaca: “Ben, tüm faaliyetlerimi bu amaca ulaşmak için yapıyorum. Benim varlık sebebim budur.” Biz Sabancı olarak diyoruz ki; “Sürdürülebilir bir yaşam için, öncü girişimlerle, Türkiye ile dünyayı birleştiririz.” Bu vaat, yaklaşık 100 yaşındaki Sabancı Topluluğu’nun, kuruluşundan bu yana kendisine yön veren değerlerin ve ilkelerin bu yeni dünyadaki izdüşümü. Her fonksiyonun bu vaade ulaşmak için çaba sarf ettiği müthiş bir sinerjiyle hareket ediyoruz.
İLETİŞİM KÜLTÜRÜ
Sabancı iletişim kültürünü de bu kapsamda ele alıyoruz. Öncelikle temel hedefimiz tüm iletişim çalışmalarının, Sabancı’nın topluluk vaadine, stratejik önceliklerine, sürdürülebilirlik yol haritasına ve tabii ki Sabancı’nın değer ve ilkelerine paralel şekilde ilerlemesi. Bunları desteklemesi. Diğer yandan; tutarlılık ve samimiyet bizim için çok önemli. Bugünün dünyasında, söylediğiniz kadar değil, yaptığınız kadarsınız. Yani biz topluma, çalışanlarımıza, tedarikçilerimize, tüm paydaşlarımıza ilham vermekle yükümlüyüz. Bu etkiyi yaratabilmenizin birinci koşulu da sahada, söylemlerinizin gereklerini yerine getirmek.
Tüm bunların ışığında, yeni yılla birlikte 100. yılımıza adım atmanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Sabancı’nın hikayesi, ekip ruhu ve dayanışma temelinde yükselen bir başarı hikayesidir. Ve bu hikayenin bir asırdır devam etmesini sağlayan, Sabancı’nın yarattığı güven duygusudur. Biz, Sabancı’nın ikinci yüzyılında da bize duyulan bu güvene layık olmaya çalışacak; tüm iletişim süreçlerimizi de bu kapsamda ele almayı sürdüreceğiz.
“BİRLİKTELİĞİN 100’Ü” SERİSİNİN İLK FİLMİNİ YAYIMLADIK”
İLK ADIMLAR 1925 yılında, Hacı Ömer Sabancı tarafından temelleri atılan Sabancı Topluluğu, bu yıl 100’üncü yaşını kutluyor. 100’üncü yıl iletişimi kapsamında hazırladığımız film serisinin ilkini sosyal medya hesaplarımızdan paylaştık. Film, Sabancı Topluluğu’nun kurucusu Hacı Ömer Sabancı’nın, amcası Hacı Ahmet Sabancı ile birlikte Kayseri’den Adana’ya yürüyerek ulaşmasını konu alıyor. Filmde, 1923 yılında ilan edilen Cumhuriyet’in bu topraklara getirdiği güven, cesaret ve inançla temelleri atılan Sabancı’nın 100 yıldır ülkesi ve milleti için kararlıkla çalışmasının altı çiziliyor.
ÜÇ YENİ FİLM DAHA 100. yıl iletişimi kapsamında hazırlanan film serisinin diğer versiyonları da önümüzdeki dönemde yayına alınacak. Söz konusu filmlerde, Sabancı’nın gençlere verdiği destekler, sanayi ve üretim anlamında ortaya koyduğu başarılar ve geleceğin teknolojileri konusunda yapılan öncü çalışmalar vurgulanacak.
NEVRA AYDOĞAN GÜRSOY I KORDSA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE İLETİŞİM DİREKTÖRÜ
“DÖNÜŞÜMÜ ODAĞIMIZA ALIYORUZ”
“Kordsa olarak küresel güçlendirme sektöründe yeşil dönüşümü odağımıza alıyoruz. Sürdürülebilirliği işimizin merkezine koyarak uzun yıllardır yürüttüğümüz çalışmaların CDP tarafından yeniden yüksek seviyede takdir edilmesinden gurur duyuyoruz. Ayrıca global sürdürülebilirlik derecelendirmesi sağlayan EcoVadis tarafından yapılan değerlemede ‘Altın Madalya’ unvanımızı korumayı da sürdürüyoruz.”
Kordsa olarak dünyanın en prestijli çevresel raporlama platformlarından biri olan Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project – CDP) İklim Değişikliği ve Su temaları derecelendirmesinde Küresel A Listesi’ne girdik. Kuruluşların çevresel performanslarını ölçme, raporlama ve iyileştirme süreçlerini destekleyen, kâr amacı gütmeyen bir organizasyon olan Karbon Saydamlık Projesi, 2024 yılı Küresel A Listesi’ni açıkladı. Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarımızla sektörümüzün öncüsü olarak 2021 ve 2022 yıllarında Su temasındaki derecelendirmesiyle CDP Küresel A Listesinde yerimizi almıştık. CDP 2024 sonuçlarına göre 22.000’den fazla kurumsal şirket arasında değerlendirildik. Aynı dönemde iklim değişikliği ve su temalarında A notunu alarak Küresel A Listesi’ne girmeye hak kazandık.
YEŞİL DÖNÜŞÜM
Kordsa olarak global arenada güçlü bir sürdürülebilirlik taahhüdü ortaya koyduk. Küresel güçlendirme sektöründe yeşil dönüşümü odağımıza alıyoruz. Sürdürülebilirliği işimizin merkezine koyarak uzun yıllardır yürüttüğümüz çalışmaların CDP tarafından yeniden yüksek seviyede takdir edilmesinden gurur duyuyoruz.
“KÜRESEL SORUMLULUK ALIYORUZ”
“ALTIN MADALYA ALDIK” Global sürdürülebilirlik derecelendirmesi sağlayan EcoVadis tarafından yapılan değerlemede ‘Altın Madalya’ unvanımızı korumayı da sürdürüyoruz. Bu başarılarımız, iklim değişikliğiyle mücadele ve doğal kaynakların korunması konularında aldığımız küresel sorumluluklarımızı net bir biçimde ortaya koyuyor.
HAYATI GÜÇLENDİRME YOLCULUĞU ‘Hayatı Güçlendirme’ yolculuğumuz kapsamında, inovatif ve çevre dostu çözümler üretmeye devam ederek sektördeki öncü konumumuzu pekiştirmeyi sürdüreceğiz.”