CEO’nun Yeni Yolu

CEO’lar yeni dönemin rotasını yeniden çiziyor. Ekonomik belirsizlikler, dijital dönüşüm ve toplumsal beklentiler liderliğin anlamını değiştiriyor. Yeni kuşak liderler, finansal performans kadar güven, sürdürülebilirlik ve insana dokunan değerleri merkeze alıyor. Karar masalarında hız yerini sezgiye, kontrol yerini rehberliğe bırakıyor. Geleceğin CEO’su, şirketini büyütürken dünyayı da dönüştürmeyi hedefleyen lider olacak. Sabancı Holding CEO’su Kıvanç Zaimler, “ikinci yüzyılımıza daha güçlü adımlarla ilerliyoruz” diyor. ASELSAN CEO’su Ahmet Akyol, dünyada ilk 30 hedefine odaklandı. Trendyol Grubu CEO’su Erdem İnan, sürdürülebilir e-ihracat büyümesini inşa edeceklerini belirtiyor. Alarko Şirketler Topluluğu CEO’su Ümit N. Yıldız, “yeni değer ekosistemimizi paydaşlara aktarıyoruz” diyor. Aydem Enerji CEO’su Serdar Marangoz, yatırımcı güvenini sürdürülebilir yatırımlara dönüştürdüklerinden bahsediyor. Çimsa CEO’su Umut Zenar, “tam anlamıyla küresel oyuncuyuz” diyor. Kiğılı CEO’su Sena Suerdem, değişimin gücüne inandıklarını belirtiyor. Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Dr. Özlem Koç, “mükemmeliyet anlayışımızı korumaya devam edeceğiz” diyor.

SELEN KOCABAŞ I s.kocabas@businesslife.com.tr

Her dönemin lideri kendi çağının sorularına yanıt verir. Bu çağın soruları artık daha karmaşık: Büyüme, belirsizlik, insan, güven. CEO’nun yolu, geçmişteki çizgisel büyüme anlayışından uzaklaşıyor; bugün yön duygusunu, sadece finansal göstergelerden değil toplumsal dengelerden ve insana dokunan değerlerden alıyor. Yeni dönemde liderliğin ölçüsü, sadece hız değil derinlik. Bir CEO için büyüme artık sadece pazar payıyla açıklanamaz; neyi, neden ve kimin için büyüttüğümüzün cevabı önem kazanıyor. Ekonomik dalgalanmaların ortasında öncelik, istikrarlı bir finansal denge kurmaktan çok, bu dengeyi anlamlı bir yönle beslemek. Bugünün lideri, rakamların ötesinde bir dil konuşmak zorunda. Şirketin stratejisiyle çalışanının beklentisini, yatırımcının ilgisiyle toplumun hassasiyetini aynı masada buluşturabilen kişi fark yaratıyor. Bu, cesaret isteyen bir denge: hem akılcı olmak hem vicdanlı kalmak. CEO artık yalnızca yöneten değil dinleyen, hisseden, dönüştüren bir aktör. Otorite yerini güvene, kontrol yerini rehberliğe bırakıyor. Liderliğin gücü, tepeden verilen kararlarda değil, kolektif bilinci harekete geçirebilme yeteneğinde yatıyor. Yeni yol, aslında eski bir gerçeği hatırlatıyor: Büyümek, sadece daha çok olmak değil, daha doğru olmak. Ve bu çağın CEO’su, tam da bu farkı bilen kişi. Özetle bu dönemde CEO’lar, yalnızca şirketlerini değil; toplumları ve gezegeni de şekillendiren aktörler haline geliyor. Teknolojiyi etikle buluşturan, sürdürülebilirliği stratejiye entegre eden ve insanı merkeze alan liderlik anlayışı, geleceğin iş dünyasını tanımlıyor. Gelin birlikte CEO’larımızla değerlendirelim.

 

KIVANÇ ZAİMLER I SABANCI HOLDİNG CEO’SU

“İKİNCİ YÜZYILIMIZA DAHA GÜÇLÜ ADIMLARLA İLERLİYORUZ”

Sabancı Holding CEO’su Kıvanç Zaimler, “Sabancı yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın da geleceğini şekillendiren bir topluluk. Bizim için asıl yatırım, insanımıza yaptığımız yatırımdır. Çalışanlarımızın tutkusu, cesareti ve yaratıcılığıyla ikinci yüzyılımıza çok daha güçlü adımlarla ilerliyoruz” diyor.

Küresel ekonomi ve iş dünyasının en saygın yayın organlarından Forbes tarafından, Statista iş birliğiyle hazırlanan “Dünyanın En İyi İşverenleri-2025” listesi açıklandı. Dünyanın dört bir yanından toplam 900 şirket bu listede yer aldı. Kapsayıcı insan kaynakları politikaları, gelişim ve fırsat eşitliği yaklaşımı, esnek çalışma uygulamaları ve çalışan bağlılığı programlarıyla bu yıl listenin 51’inci sırasına yükselen Sabancı Holding, aynı zamanda Türkiye’deki şirketler arasında da birinci sırada yer aldı. BUSINESS LIFE’ın “Türkiye’nin En İyi Yönetilen Şirketleri” araştırmasında da mükemmel yönetim kalitesiyle listede yer alan Sabancı Holding’in CEO’su Kıvanç Zaimler, bu büyük başarılar üzerine şu açıklamalarda bulundu:

“SEKİZ YILDIR ARALIKSIZ LİSTEDEYİZ”

Son sekiz yıldır aralıksız olarak “Dünyanın En İyi İşverenleri” arasında gösterilen Sabancı, geçtiğimiz yıl listenin 195’inci sırasında bulunurken, bu yıl gerçekleştirdiğimiz 144 basamaklık yükselişle, listedeki şirketler arasında en büyük sıçramalardan birine imza attık. Forbes’un pazar araştırma şirketi Statista ile yürüttüğü araştırma, 50’den fazla ülkeden 300 binin üzerinde çalışanın katılımıyla gerçekleştirildi. Şirketler çalışanların kendi işverenlerini tavsiye etme eğilimleri, kariyer gelişimi, iş-yaşam dengesi ve kurumsal itibar gibi temel kriterlere göre değerlendirildi.

TIME’DA DA ZİRVEDE

Sabancı Holding, geçtiğimiz aylarda TIME dergisi tarafından yayımlanan “Dünyanın En İyi Şirketleri" listesinde de 131’inci sırada yer almış; bu başarısıyla 2024 yılının ardından 2025’te de listede en üst sırada bulunan Türk şirketi olmuştu.

“ASIL YATIRIM İNSANIMIZA YAPTIĞIMIZ YATIRIMDIR”

Bu sene, önce Time dergisinin ‘Dünyanın En İyi Şirketleri’ listesinde, şimdi de Forbes dergisinin ‘Dünyanın En İyi İşverenleri’ listesinde Türkiye’nin bir numaralı şirketi olduk. Sabancı Topluluğu olarak biz yalnızca şirketlerimizin bugünkü başarılarıyla değil geleceğe taşıdığımız hayallerimizle varız. 100 yıllık mirasımızı gençlerimizin enerjisiyle, çalışanlarımızın cesareti ve vizyonuyla birleştiriyoruz. Bu başarı, Sabancı’yı yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın da geleceğini şekillendiren bir topluluk haline getiriyor. Bizim için asıl yatırım, insanımıza yaptığımız yatırımdır.

 

AHMET AKYOL I ASELSAN CEO’SU

“2030’DA DÜNYANIN İLK 30 SAVUNMA SANAYİ ŞİRKETİNDEN BİRİ OLACAĞIZ”

“Alanında en iyi ürünleri yaparak, oyun değiştirici teknolojiler geliştirerek ve ihracat odaklı büyüyerek 2030’da dünyanın ilk 30 savunma sanayi şirketinden biri olacağız.”

Bizim yol haritamız, sadece büyümenin kendi başına bir hedef olmaması üzerine kurulu. Hedefimiz sadece daha büyük bir şirket olmak değil daha güçlü, daha yenilikçi ve daha sürdürülebilir bir şirket olmak. ‘aselsaneXt’ adı altında kapsamlı bir dönüşüm programı başlattık. 2025 yılında resmi olarak faaliyetlerine başladığımız aselsaneXt’in yol haritası net: Alanında en iyi ürünleri yaparak, oyun değiştirici teknolojiler geliştirerek ve ihracat odaklı büyüyerek 2030’da dünyanın ilk 30 savunma sanayii şirketinden biri olacağız.

aselsaneXt YAKLAŞIMI

Şirketler artık zorlu koşullardan karar süreçlerine kadar hızlı olmak zorunda. ASELSAN olarak bu yaklaşımı aselsaneXt ile de çeşitli modellerle uyguluyoruz. Karar alana kadar iyi düşünüyor, işin uzmanlarının fikrini alıyor; eyleme geçince hızlı bitirip hızlı sonuç almayı önemsiyoruz. 12 bini aşkın, yaş ortalaması 33 olan genç kadromuzla bu anlayışı iş yapış biçimimizin merkezine yerleştirdik. Ek olarak önceliğimiz her zaman saha. Ürettiğimiz şeyi kim için, kimlerle ve nasıl ortaya çıkardığımızı yerinde görmeyi önemsiyoruz. Hem kahraman ordumuzla ve tedarikçilerimizle yan yana olmanın önemine hem sahada olmanın gücüne inanıyoruz. Milletimizin bizden beklediği seri üretim kaslarımızı da bu şekilde günden güne daha da güçlendiriyoruz.

EN İYİLER İÇİN EN İYİ YER

ASELSAN’da çalışmak sadece bir iş değil, bir sorumluluk. ‘En iyiler için en iyi yer olma’ iddiamız var. Bu da ancak çalışanlarımızı zorlayan, heyecan veren projelerle mümkün. Bilgi birikimi ve mühendislik gücümüzü zorlayan, stratejik öneme sahip işlere ağırlık veriyoruz. Biz denge kurma konusunda şanslıyız. Çünkü hem Türk halkımızın bizden beklentisi hem ASELSAN’ın her bir ferdini heyecanlandıran gündem aynı: ÇELİKKUBBE. ASELSAN içindeki tüm sektörlerimizin de ürünlerinin yer aldığı ÇELİKKUBBE, her bir çalışanımızın emeğini, bilgisini ve yüreğini kattığı bir vizyon.

“TEK ODAK KÂR DEĞİL”

Eskiye nazaran artık şirketlerin tek odağı kâr değil çalışan memnuniyeti, sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik de liderliğin temel bileşenleri arasında. ASELSAN olarak sürdürülebilirlik endeksinde borsada birinci olmamız, bu anlayışımızın bir yansıması. Fakat bizim ayrı bir gündemimiz daha var. Bir gün işe yeni başlayan bir mühendisimiz: “Ben mülakat sürecimde ASELSAN’da yapay zekanın kullanıldığını öğrenince işi kabul ettim, yoksa teklifinizi kabul etmeyecektim” dedi. Artık çalışanlar sadece maaş ya da pozisyon değil teknolojik vizyonu, yenilikçi yaklaşımı ve geleceğe dair iddiayı da önemsiyor. Bu yüzden benim ‘liderlik’ anlayışım sadece yön vermek değil ilham vermek, dönüşüme öncülük etmek anlamına geliyor.

“REKABETİN ŞEKLİ DEĞİŞTİ”

ETİK DURUŞ Rekabetin şekli değişti. Artık sadece ne ürettiğiniz değil; nasıl ürettiğiniz, hangi değerlerle sunduğunuz ve süreci nasıl yönettiğiniz belirleyici hale geldi. Kalite, müşteri memnuniyeti, etik duruş… Bunların hepsi bir bütün. ASELSAN olarak tüm süreçlerimizi bu anlayışla kurguluyoruz.

KÜLTÜR VE SAĞLAM YAPI Kurumsal yönetişimi bir prosedür değil, bir kültür olarak benimsiyoruz. Çünkü uzun vadeli başarı, sadece teknolojiyle değil, sağlam bir yönetim yapısıyla mümkün. Küresel rekabette ayakta kalmak, içeride sağlam bir yapı kurmakla başlıyor.

 

UMUT ZENAR I ÇİMSA CEO’SU

“ARTIK TAM ANLAMIYLA KÜRESEL OYUNCUYUZ”

“ABD’de kurulu şirketimiz bünyesinde hayata geçirdiğimiz yeni yatırım bizim için bir dönüm noktası niteliğinde. Artık ABD’ye yalnızca ihracat yapan bir marka değil yerinde üretim gücüne sahip bir oyuncuyuz.”

2020’de çok güçlü ve kararlı bir stratejiyle yola çıktık. Bunu yaparken amacımız hem coğrafi üretim çeşitliliği hem farklılaşan ürün gamıyla Çimsa’yı küresel bir yapı malzemeleri şirketine dönüştürmekti. Bu süreçte bir yandan mevcut operasyonlarımızı güçlendirirken diğer yandan uluslararası satın almalar ve yeni yatırımlarla yolumuza devam ettik.

GLOBAL SATIN ALMALAR

2021’de gerçekleştirdiğimiz İspanya’nın Valensiya şehrinde yer alan Bunol fabrikası satın alımıyla beyaz çimento pazarında dünyanın en büyük ikinci üreticisi olduk. Ardından, geçen yıl tamamladığımız Mannok yatırımıyla özellikle İrlanda ve Birleşik Krallık coğrafyasında varlığımızı pekiştirirken portföyümüze eklediğimiz yeni ürünlerle dönüşümümüzü hızlandırdık. Bugün ise ABD’deki yeni yatırımımızı devreye almanın mutluluğunu yaşıyoruz. ABD pazarında uzun süredir ihracat yoluyla varlık gösteriyorduk. ABD’de kurulu şirketimiz bünyesinde hayata geçirdiğimiz bu yeni yatırım ise bizim için bir dönüm noktası niteliğinde. Artık ABD’ye yalnızca ihracat yapan bir marka değil, yerinde üretim gücüne sahip bir oyuncuyuz.

ÜÇ KITADA ÜRETİM

Aynı zamanda ABD’de yerel üretim kabiliyetimizle satış hacmimizi artırmayı ve pazardaki konumumuzu güçlendirmeyi hedefliyoruz. Çimsa, ABD’deki yeni yatırımını devreye alarak gri çimento üretimini 3 kıtaya taşıdı. Son 5 yıldır uygulanan kararlı büyüme ve dönüşüm stratejisiyle, yerel bir çimento şirketinden küresel bir yapı malzemeleri oyuncusuna dönüştük.

“ABD’DEKİ İLK VE TEK TÜRK ÇİMENTO ÜRETİCİSİYİZ”

“MÜŞTERİYE YAKINLIK ÖNEMLİ” Çimsa, ABD’deki ilk ve tek Türk çimento üreticisi oldu. Dünyada iş yapış şekilleri baştan aşağı değişirken küresel ölçekteki şirketleri pozitif anlamda ayrıştıran en önemli unsurlardan biri de müşteriye olan yakınlık. Yerinde üretim kabiliyetimizin bize verdiği stratejik güçle, tedarikte süreklilik sağlamayı, müşterilerimize her zaman daha yüksek değer yaratmayı hedefliyoruz.

PAZAR REKABETÇİ ABD pazarında güçlenmek ve ürün portföyünü çeşitlendirmek finansal ve stratejik hedeflerimizin önemli bir parçası. Bugün ABD’de satılan her beş beyaz çimentodan biri Çimsa imzası taşıyor. Gri çimento pazarı elbette çok daha rekabetçi. Ancak markamızın gücü, itibarlı konumumuz, ürün ve hizmet kalitemiz ve dinamik ve yetkin organizasyon yapımız sayesinde kısa sürede önemli başarılar elde edeceğimize inanıyoruz.

 

DR. ÖZLEM KOÇ I BAHÇEŞEHİR KOLEJİ GENEL MÜDÜRÜ

“MÜKEMMELİYET ANLAYIŞIMIZI KORUMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

“Geleceğin bilinçli liderlerini yetiştirirken, kurum olarak sektörde öncü ve fark yaratan bir rol üstlenmeyi hedefliyoruz. Uluslararası kuruluşlar, sivil toplum ve teknoloji şirketleriyle stratejik iş birliklerimizi derinleştirerek, eğitimde mükemmeliyet anlayışımızı her koşulda korumaya devam edeceğiz.”

Büyüme stratejimizi, eğitimde dijital dönüşüm ve inovasyonu merkeze alarak belirliyoruz. Kişiselleştirme ve teknoloji entegrasyonunu daha ileriye taşıyacak kapsamlı projeler hayata geçireceğiz. Bu doğrultuda geliştirdiğimiz Bahçeşehir Koleji Artificial Intelligence (BKAi) platformu, öğrencilerimizin öğrenmeden mentorluğa, projelerden uluslararası okullara kabul süreçlerine kadar pek çok ihtiyacını karşılıyor. Yapay zeka destekli asistan, etkileşimli ders materyalleri, simülasyonlar ve video konferans desteğiyle öğrencilerimizin öğrenme deneyimini zenginleştiriyor. Önümüzdeki dönemde BKAi platformumuzu daha da geliştirecek hem öğrencilerimize hem öğretmenlerimize hem de velilerimize yapay zekanın sunduğu fırsatları daha geniş bir çerçevede sunacağız. Ayrıca kişiselleştirilmiş öğrenme modellerimizi her yaş grubunun ihtiyaçlarına uygun yeni özelliklerle destekleyecek, öğrencilerimizin gelişimlerini daha verimli ve etkili kılacağız. Öğretmenlerimize eğitim süreçlerini daha zenginleştirecek araçlar sunarken velilerimizi de bu sürece entegre edeceğiz.

ÇEVRE VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK AJANDADA

Dijitalleşmenin yanı sıra çevre ve sürdürülebilirlik gibi temel kavramlar da Bahçeşehir Koleji’nin planlamalarında çok daha derin bir yer tutacak. Kampüslerimizde karbon ayak izini minimize ederken öğrencilerimizin toplumsal ve çevresel farkındalıklarını artıracak projeleri yaygınlaştırmayı sürdüreceğiz. Bu sayede geleceğin bilinçli liderlerini yetiştirirken kurum olarak sektörde öncü ve fark yaratan bir rol üstlenmeyi hedefliyoruz. Uluslararası kuruluşlar, sivil toplum ve teknoloji şirketleriyle stratejik iş birliklerimizi derinleştirerek, eğitimde mükemmeliyet anlayışımızı her koşulda korumaya devam edeceğiz. Ekonomik dalgalanmalar, kaynakların etkin yönetimini ve uzun vadeli planlamayı öncelikli hale getiriyor. Bu bağlamda mali sürdürülebilirlik, verimlilik ve değer odaklı yatırımlar stratejimizin temel taşlarını oluşturuyor. Aynı zamanda çalışan bağlılığı ve eğitim kalitesinden ödün vermeden esnek yönetim modelleri geliştirmeye önem veriyoruz.

“TOPLUMA KATKI SAĞLAYAN BİREYLER YETİŞTİRİYORUZ”

Bahçeşehir Koleji olarak stratejik kararlarımızı alırken çalışanlarımızın beklentilerini ve toplumsal hassasiyetleri eş zamanlı olarak gözetiyoruz. Çalışanlarımızın görüş ve önerilerini düzenli anketler, birebir görüşmeler ve geri bildirim mekanizmalarıyla alıyor; karar alma süreçlerimizde bu geri bildirimleri doğrudan dikkate alıyoruz. Tüm faaliyetlerimizde milli ve manevi değerlerimizi göz önünde bulundurarak, doğruluk, dürüstlük, adalet, eşitlik, kapsayıcılık ve saygı gibi temel değerleri de rehber ediniyoruz. Süreçlerimizi bu değerler üzerine inşa ediyor, toplumsal hassasiyetleri her adımda gözetiyoruz. Çünkü biz eğitimi yalnızca akademik bilgi ve becerilerin aktarımı olarak görmüyoruz; çocuklarımızı, içinde yaşadıkları topluma ve dünyaya duyarlı, sorumluluk sahibi bireyler olarak yetiştirmeyi de misyon ediniyoruz. Stratejik kararlarımızda hem eğitimde mükemmellik hedeflerimizi hem evrensel değerleri ve toplumsal sorumluluklarımızı dengeli bir şekilde gözetiyoruz. Böylece öğrencilerimiz, sadece akademik olarak donanımlı değil, aynı zamanda etik değerleri benimseyen ve topluma katkı sağlayan bireyler olarak yetişiyorlar.

“VİZYONER VE KAPSAYICI BAKIYORUM”

Geçmişte liderlik daha çok otorite ve hiyerarşi odaklıydı. Çoğunlukla finansal hedeflerin yönetimi üzerinde şekilleniyordu. Bugün ise liderlik ilham vermek, şeffaf iletişim kurmak ve değişimi yönetebilmekle tanımlanıyor. Hızla değişen dünyada esneklik, yenilikçilik ve ekip odaklı karar alma yetkinlikleri öne çıkıyor, çalışan memnuniyeti, toplumsal etkiler, çevresel sorumluluk ve etik değerler de liderliğin temel unsurları arasında yer alıyor. Bahçeşehir Koleji’nde liderlik anlayışımızın temelinde de vizyoner ve kapsayıcı bir yaklaşım var. Eğitim gibi insan hayatına doğrudan dokunan bir alanda liderlik, yalnızca yön göstermekten ibaret değil aynı zamanda birlikte çalıştığınız insanların potansiyelini ortaya çıkarmak, onları geliştirmek ve her bireyin kendini değerli hissettiği bir ortam yaratmak anlamına geliyor. Empati, ilham verme, gelişimi destekleme ve güçlü iletişim becerileri, personel üzerinde en belirleyici etkiyi yaratan unsurlar arasında yer alıyor.

“PAYDAŞLARIMIZ HER KARARDA ADALETİN GÖZETİLDİĞİNİ BİLİYOR”

ŞEFFAF VE KATILIMCI Bahçeşehir Koleji; şeffaf ve etik değerler üzerine inşa edilmiş bir yönetim anlayışıyla hizmet sunuyor. Bu sayede öğrencilerimiz, velilerimiz, çalışanlarımız ve tüm paydaşlarımız, aldığımız her kararda adalet ve doğruluk ilkelerinin gözetildiğini biliyor. Bunu hayata geçirmek için karar alma süreçlerimizi şeffaf ve katılımcı bir şekilde yürütüyor, politikalarımızı düzenli olarak gözden geçiriyor ve paydaşlarımızla etkili iletişim kanalları kuruyoruz. Ayrıca performans ve süreç yönetiminde etik standartlara uygunluğu sürekli takip ediyor, eğitimde ve yönetimde kaliteyi artıracak inovatif uygulamaları sistemimize entegre ediyoruz.

KÜRESEL REKABET GÜCÜ Küresel rekabet gücü ise vizyonumuzu, eğitimde mükemmeliyet hedeflerimizi ve inovasyonu sürekli geliştirme kapasitemizi kapsıyor. Bugünün eğitim dünyasında, öğrencilerimizi sadece ulusal değil, uluslararası standartlarda donanımlı bireyler olarak yetiştirmek, öğretim kadromuzu ve yönetim süreçlerimizi sürekli iyileştirmek anlamına geliyor. Ne mutlu ki bugün Bahçeşehir Koleji, dünya standartlarında eğitim sunan bir kurum olarak bu vizyonu başarıyla hayata geçiriyor.

 

ERDEM İNAN I TRENDYOL GRUBU CEO’SU

“SÜRDÜRÜLEBİLİR E-İHRACAT BÜYÜMESİNİ İNŞA EDECEĞİZ”

“Trendyol’un Türkiye’de yakaladığı başarı yurt dışındaki tüm adımların temelini oluşturuyor. Aldığımız her sipariş ülkemiz için katma değer anlamına geliyor. Hedefimiz, bu kasımda da rekorlar kırarken, sürdürülebilir e-ihracat büyümesini birlikte inşa etmek.”

Yeni coğrafyalara açılmada Trendyol’un temel kriteri hızlı ve anlamlı değer sunabileceği pazarlara girmek. Türk ürünlerinin, tarzlarının ve markalarının karşılık bulduğu pazarlara öncelik veriyoruz. Coğrafi yakınlığa dayalı lojistik avantajımızla birleştiğinde, bu yaklaşım ilk günden itibaren müşterilere daha geniş bir ürün yelpazesi, daha iyi fiyatlar ve daha güvenilir hizmet sunmamızı mümkün kılıyor.

15 ÜLKEDE AYNI ANDA KASIM PLANI

15 ülkede eş zamanlı düzenleyeceğimiz kasım kampanyalarımızda Türk üreticilerini küresel pazarlarda güçlendirecek e-ihracat hamleleri ve yapay zeka destekli teknolojik yenilikleri öne çıkaracağız. Trendyol’un iş ortaklarıyla oluşturduğu ekosistem çok güçlü. Yüz binlerce satıcının tek tıkla dünyanın birçok noktasına ulaşabildiği büyük bir ekosistemi birlikte inşa ediyoruz. Türkiye’de başlayan Trendyol hikayesi artık 40 milyondan fazla müşteriye, 250 binden fazla iş ortağına ve onlarca ülkeye uzanıyor.

“EN BÜYÜK EKOSİSTEMİZ”

Trendyol’un 15 yıl önce başlayan yolculuğu, iş ortaklarıyla birlikte gurur duyulacak bir noktaya geldi. Bugün yalnızca Türkiye’nin değil, Avrupa, körfez ülkeleri ve Azerbaycan’ı kapsayan 35 ülkenin en büyük e-ticaret ekosistemiyiz. Kasım kampanya döneminde 15 ülkede eş zamanlı gerçekleştireceğimiz kampanyalarla Türk üreticilerinin ürünlerini dünya vitrinine taşıyacağız.

“HİKAYE SINIR ÖTESİNE TAŞINIYOR”

E-İHRACAT BAŞARISI E-ihracatın Trendyol’un stratejisindeki önemi büyük. Her sipariş bu topraklardaki markaların hikayesini, üreticilerin emeğini müşterilerimizle buluşturuyor. Amacımız, bu hikayeleri sınır ötesine taşıyarak Türkiye’nin e-ihracat başarısını dünyaya anlatmak. Bu yolda iş ortaklarımızla birlikte yürümekten gurur duyuyoruz.

STRATEJİK İŞ BİRLİĞİ Kısa süre önce Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile e-ihracat alanında bir stratejik iş birliği anlaşması imzalayarak “Made in Türkiye” imzalı ürünlerin küresel pazarlardaki temsilini güçlendirmek adına önemli bir adım attık. Son 3 yıldır Türk satıcıların ürünlerini yurt dışı pazarlara ulaştırmak için çok büyük yatırımlar yapıyoruz. Berlin, Bakü, Riyad ve Dubai’de ofislerimiz, Romanya, Riyad ve Dubai’de depolarımız bulunuyor.

 

ÜMİT N. YILDIZ I ALARKO ŞİRKETLER TOPLULUĞU CEO’SU

“YENİ DEĞER EKOSİSTEMİMİZİ  PAYDAŞLARA AKTARIYORUZ”

“Sorumlu yatırımcı kimliğiyle inşa ettiğimiz yeni değer ekosistemimizi tüm paydaşlarımıza sorumlu bir iletişim yaklaşımıyla aktarıyoruz.”

Sürdürülebilirliği yalnızca bir raporlama zorunluluğu olarak değil yatırımlarımızın, tüm iş süreçlerimizin ve hedeflerimizin temelini oluşturan öncelikli bir sorumluluk alanı olarak benimsiyoruz. Çevresel ayak izini en aza indirecek şekilde tasarlanan 2024 Sürdürülebilirlik Raporumuz da bu anlayışın somut bir yansıması. Raporumuzda 2050 Net Sıfır hedefimiz doğrultusunda varlık gösterdiğimiz tüm sektörlerdeki göstergelerimize, geleceğin enerjisindeki rolümüze, verimlilik, teknoloji ve döngüsel ekonomi alanındaki iyi uygulamalarımıza, toplumsal projelerimizin yanı sıra gelecek projeksiyonlarımıza da yer veriyoruz.

“İŞ DÜNYASINA ÖRNEK OLMAK İSTİYORUZ”

Sorumlu yatırımcı kimliğiyle inşa ettiğimiz yeni değer ekosistemimizi tüm paydaşlarımıza yine sorumlu bir iletişim yaklaşımıyla aktarmaya gayret ettik. Nitelikli içeriği ve düşük karbonlu tasarımıyla iş dünyasına örnek olmasını umduğumuz GRI uyumlu Sürdürülebilirlik Raporumuzun tüm Topluluğumuz için daha büyük başarılara basamak olmasını diliyorum.

Alarko Şirketler Topluluğu olarak uluslararası bir portföy şirketi olmanın ötesine geçerek insanı ve doğayı merkeze alan öncü kimliğimizle, yalnızca finansal büyümeyi değil anlamlı ve pozitif etki odaklı ilişkilerle örülü bir değer ekosistemi inşa etmeyi taahhüt ediyoruz. 70 yılı aşan deneyimden aldığımız güçle, 2050 Net Sıfır hedefini bir stratejik dönüşüm fırsatı olarak görüyoruz. Yeni sektörlerde sorumlu yatırımlarla büyürken, mevcut faaliyet kollarında çok boyutlu sürdürülebilirlik projeleri yürütüyoruz.

GELECEĞİN ENERJİSİNDE ETKİN ROL

Enerjide yenilenebilir üretim kapasitesini büyütüyoruz. Temiz enerjiye geçişi dağıtım faaliyetleriyle de desteklerken I-REC sertifikaları aracılığıyla hem kendi bünyemizde hem iş dünyasında yeşil enerji kullanımını teşvik ediyoruz. Alarko Enerji Grubu tüm yeni yatırımlarını temiz enerji odağında gerçekleştiriyor.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR ETKİYE ODAKLANDIK”

EKO-DÖNÜŞÜM Sanayi ve ticaret alanında faaliyet gösteren Alarko Carrier, eko-dönüşüm odaklı üretim süreçlerini önceliklendirerek kaynak verimliliğini artırıyor. Şirket, bu yıl üretim süreçlerinde tükettiği elektriğin tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşıladı. Tesiste üretilen elektriğin yüzde 70’i dağıtım şebekesi üzerinden sisteme verilerek enerji verimliliği ve yeşil üretim hedeflerinde önemli bir eşik aşıldı.

TURİZM VE REFAH Turizm alanında Hillside markasıyla çevresel ve toplumsal sorumluluğu bütünleştiren örnek bir model ortaya koyduk. Misafirlere yalnızca benzersiz bir tatil deneyimi sunmakla kalmıyor aynı zamanda ekosistemin korunmasına, biyoçeşitliliğin devamına, yerel üreticilerin güçlenmesine ve turizm çalışanlarının sürdürülebilir refahına da katkı sağlıyoruz. Havacılık sektöründe ise döngüsel ekonomi ilkelerini rehber edindik.

 

SENA SUERDEM I KİĞILI CEO’SU

“DEĞİŞİMİN GÜCÜNE VE SÜREKLİLİĞİNE İNANIYORUZ”

“Gücünü köklü geçmişinden alan Kiğılı, bugün daha yalın, daha kapsayıcı ve daha modern bir ifade ile yoluna devam ediyor. Amacımız her erkeğin hayatın her anında özgüvenle ve rahatlıkla var olmasını sağlamak.”

87 yıllık mirasımızı geleceğe taşırken, değişimin gücüne ve sürekliliğine inanıyoruz. Yeni kurumsal kimliğimiz ve logomuz, Kiğılı’nın erkeklerin hayatındaki her ana eşlik eden, dönüştüren ve ilham veren marka olma vizyonunu yansıtıyor. Gücünü köklü geçmişinden alan Kiğılı, bugün daha yalın, daha kapsayıcı ve daha modern bir ifade ile yoluna devam ediyor. Bu dönüşüm; yalnızca görsel bir yenilenme değil mağazalarımızdan dijital platformlarımıza, iletişim dilimizden çalışan deneyimimize kadar markayla temas edilen her noktada hissedilecek. Amacımız her erkeğin hayatın her anında özgüvenle ve rahatlıkla var olmasını sağlamak.

GELECEĞİN YAŞAM KÜLTÜRÜ

Yeni kimliğiyle Kiğılı, erkeklere rahatlık ve şıklığın yanı sıra yaşamın her alanında ilham vermeyi ve özgüvenle cesaretlendirmeyi amaçlıyor. Bu vizyon doğrultusunda uzmanlığımızı ve kalite anlayışımızı giyimin ötesine taşıyarak geleceğin yaşam kültürünü yeniden şekillendiriyoruz. 87 yıllık mirası geleceğe taşıyan yeni kurumsal kimliğimiz ve logomuz “Hayatın her anı özgüvenli ve rahat” vizyonumuzla uyumlu olarak şekillendi. Bu dönüşüm, markamızın yenilikçi yaklaşımını güçlendirirken marka deneyimini yeniden tanımlıyor. 87 yıllık geçmişiyle sayısız erkeğin hayatına dokunan Kiğılı, bu adımla hem köklerine sadık kalıyor hem geleceğin stil kodlarına cesur bir yaklaşım getiriyor.

“ZAMANSIZ BİR KİMLİK, MODERN BİR DURUŞ”

İDDİALI DÖNÜŞÜM Kiğılı’nın yeni kurumsal kimliği köklü mirasımızdan aldığı ilhamı modern tasarım kodlarıyla buluşturarak iddialı bir dönüşümü anlatıyor. Geçmişinden gelen geometrik formları koruyarak daha kapsayıcı, yalın ama aynı zamanda daha güçlü bir logoya evrilen Kiğılı, görsel dünyasını da baştan sona yeniden tanımlıyor.

TASARIM DİLİ Erkekleri anlayan doğallık ve empatiyi yansıtan fotoğraf stili, güveni simgeleyen lacivert ve modernliği vurgulayan açık mavi ton bu dönüşümün temel taşlarını oluşturuyor. Geçmişten bugüne uzanan çizgilerin dinamik kullanımı, zamansız tipografi ve sade ama güçlü hatlarla birleşerek Kiğılı’nın vizyonunu modern tasarım diliyle buluşturuyor. Yeni kimlik, markanın hem Türkiye’de hem yurt dışında modern, net ve güçlü bir duruş sergilemesini sağlıyor.

 

SERDAR MARANGOZ I AYDEM ENERJİ CEO’SU

“YATIRIMCI GÜVENİNİ SÜRDÜRÜLEBİLİR YATIRIMLARA DÖNÜŞTÜRÜYORUZ”

“Yenilenebilir enerji yatırımlarımızla hem şirketimizin büyümesini sürdürüyor hem Türkiye enerji ekosisteminin gelişimine katkı sağlıyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarımızı büyütmek, net sıfır hedeflerimize ulaşmak ve gelecek nesillere daha sürdürülebilir bir dünya bırakmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

2021 yılında Türkiye’de ilk seferde en yüksek tutarda gerçekleştirilen tahvil ihracına imza atmıştık. Şimdi ise uluslararası piyasalardan gelen güçlü yatırımcı ilgisiyle yeni Eurobond ihracımızı başarıyla tamamlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Eurobond ihracımıza gelen yaklaşık 1 milyar dolarlık talep, şirketimizin güçlü finansal yapısına, sürdürülebilir büyüme stratejisine ve yenilenebilir enerji sektörünün sağlam temellerine duyulan güveni açıkça ortaya koydu. 5 yıl vadeli ve 2,5 yıl anapara geri ödemesiz olarak gerçekleştirdiğimiz bu ihracın geliriyle mevcut Eurobond bakiyemizin tamamını refinanse ederek bilançomuzu daha da güçlendiriyor, önümüzdeki yıllarda yapacağımız yatırımlara kaynak aktarıyoruz.

BÜYÜK İLGİ

Uluslararası yatırımcıların gösterdiği bu ilgi, şirketimizin Türkiye’deki liderliğinin yanında uluslararası ölçekte güçlü bir oyuncu olduğunu göstermesi açısından da çok değerli. Yenilenebilir enerji yatırımlarımızla hem şirketimizin büyümesini sürdürüyor hem de Türkiye enerji ekosisteminin gelişimine katkı sağlıyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarımızı büyütmek, net sıfır hedeflerimize ulaşmak ve gelecek nesillere daha sürdürülebilir bir dünya bırakmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

“YEŞİL TAHVİL İHRACIMIZA 1 MİLYAR DOLAR TALEP”

EN BÜYÜK Aydem Yenilenebilir Enerji, Türkiye’nin yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan enerji üreten en büyük şirketi. 2021 yılında ihraç ettiğimiz 750 milyon dolar tutarındaki tahvilin kalan 550 milyon doları için Eurobond ihracını başarıyla gerçekleştirdik. Uluslararası yatırımcıların yoğun ilgisiyle gerçekleşen yeşil tahvil ihracı iki kat taleple 1 milyar dolara ulaştı. Goldman Sachs International, Citigroup Global Markets Limited ve Morgan Stanley&Co. International plc’nin yetkilendirildiği işlem, yatırımcılardan yoğun ilgi gördü.

100 YATIRIMCI Yaklaşık 100 uluslararası yatırımcıdan 1 milyar dolar talep toplanırken, uzun vadeli yatırımcıların oranı yaklaşık yüzde 75 oldu. Böylece işlem, ihraç büyüklüğünün yaklaşık iki katına ulaşarak güçlü ve yüksek kaliteli bir talep tabanıyla sonuçlandı. Aydem Yenilenebilir Enerji, nominal değeri 550 milyon dolar olan, 5 yıl vadeli, 2,5 yıl anapara ödemesiz ve yüzde 9,875 kupon oranına sahip yeşil tahvillerin ihracını başarılı bir şekilde tamamladı.

BUSINESS LIFE