MİGROS GRUBU BT VE İŞ GELİŞTİRME GENEL MÜDÜR YARDIMCISI KERİM TATLICI, “TEKNOLOJİ VE YAPAY ZEKA İTİCİ GÜCÜMÜZ” DİYOR. SANOFI AVRASYA BÖLGE BAŞKANI CEM ÖZTÜRK, YAPAY ZEKAYI EN İYİ KULLANAN İLAÇ ŞİRKETİ OLACAKLARINI SÖYLÜYOR. TURKCELL GENEL MÜDÜRÜ DR. ALİ TAHA KOÇ, "YATIRIMLARIMIZ DEVAM EDECEK" DİYOR. ALTINAY SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRÜ BURAK MERCAN, TEKNOLOJİYLE NASIL BÜYÜDÜKLERİNİ ANLATIYOR. KALE GRUBU BAŞKAN VEKİLİ OSMAN OKYAY, “HER ÜLKE TEKNOLOJİ YATIRIMI YAPMAK ZORUNDA” DİYOR. ASELSAN CEO’SU AHMET AKYOL, TEKNOLOJİ SAYESİNDE TÜRKİYE’NİN SAVUNMADA GELDİĞİ NOKTAYI ANLATIYOR. SİNPAŞ GYO GENEL MÜDÜRÜ SEBA GACEMER, YAPAY ZEKA YATIRIMLARINDAN BAHSEDİYOR. SANKO ENERJİ GRUBU YÖNETİM KURULU ÜYESİ ZİYA ERDEM, “ENERJİ TASARRUFUNDA YAPAY ZEKA KİLİT ROLDE” DİYOR. BAHÇEŞEHİR KOLEJİ GENEL MÜDÜRÜ ÖZLEM KOÇ, YAPAY ZEKA DEVRİMİNE DİKKAT ÇEKİYOR. GARANTİ BBVA ÖDEME SİSTEMLERİ GENEL MÜDÜRÜ KEREM ORBAY İSE ALIŞVERİŞİN DİJİTALLEŞMEYLE NASIL DÖNÜŞTÜĞÜNÜ ANLATIYOR.
HÜSEYİN KIZILAY I h.kizilay@businesslife.com.tr
Teknoloji artık sadece işleri kolaylaştıran bir yardımcı değil; kurumların stratejik yol haritasını çizen, vizyonlarını dönüştüren ve rekabet üstünlüğü sağlayan bir ana unsura dönüşmüş durumda. Bugün geldiğimiz noktada yapay zeka, veri analitiği, robotik süreç otomasyonu, dijital ikizler ve blockchain gibi kavramlar sadece belirli sektörlerde değil, hemen her alanda köklü bir değişimi tetikliyor. Üstelik bu dönüşüm yalnızca teknik bir gelişim değil; aynı zamanda iş modellerini, müşteriyle kurulan bağı, üretim süreçlerini, karar alma biçimlerini ve hatta eğitim anlayışını yeniden şekillendiriyor. Yapay zeka ve dijitalleşme, enerji üretiminden perakendeye, ilaç geliştirmeden savunma sanayiine, ödeme sistemlerinden eğitime kadar hayatın her alanında ezberleri bozuyor. İş süreçleri yeniden tanımlanıyor, müşteri deneyimi kişiselleştiriliyor, inovasyonun sınırları genişliyor. Farklı sektörlerin teknolojiyle nasıl dönüştüğüne, yapay zekanın nasıl bir “itici güç” olduğuna ve bu dönüşümde insan faktörünün hala ne denli önemli olduğuna yakından bakıyoruz. Ortak vizyon net: Sadece bugünü değil, geleceği de şekillendiren bir dijital akıl inşa etmek.
KERİM TATLICI I MİGROS GRUBU BT VE İŞ GELİŞTİRME GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
“TEKNOLOJİ VE YAPAY ZEKA İTİCİ GÜCÜMÜZ”
“Teknolojiyi ve yapay zekayı geleneksel ve dijital her kaynaktan beslenmek için itici güç olarak kullanıyoruz. 24 milyonu aşkın aktif üyesiyle Türkiye’nin en büyük sadakat programı olan Money tüketicilerimiz hakkında kıymetli içgörüler sunuyor. Bu sayede tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını yakından takip ediyor, analitik yorumlamalar ve tahminleme algoritmaları ile işleyerek operasyonel süreçlerimizi optimize ediyoruz.”
Migros olarak çok formatlı, çok kanallı ve entegre iş modelimizle Türkiye’de perakende sektöründe dijitalleşmenin öncüsüyüz. Migros Sanal Market, Migros Hemen, Migros Yemek, Macroonline, Tazedirekt, Mion, Migros Ekstra’yı birleştiren Migros One, müşterinin ihtiyaç duyacağı tüm dijital finansal ürünleri sunan MoneyPay ve reklamverenlere veri odağıyla hizmet sağlayan Mimeda gibi format ve iştiraklerimizle güçlü bir dijital ekosistem yarattık.
İZLENEBİLİRLİK VE ŞEFFAFLIK
Dijitalleşme sayesinde müşteri memnuniyetini artırıyor, operasyonel süreçlerimizi daha verimli hale getiriyoruz. Örneğin, mağazalarımızda ürün fiyat etiketlerini dijitalleştirme sürecini başlattık. Bu sayede fiyat güncellemeleri artık manuel olarak değil, dijital ortamda yüzde 100 doğrulukla ve anlık olarak gerçekleştiriliyor. Etiket güncelleme süreci hızlanarak mağaza çalışanlarının iş yükü azalırken operasyonel verimlilikte artış kaydediliyor, kağıt tasarrufu sağlanıyor. Yapay zeka temelli “Meyve-Sebze Görüntü İşleme Projesi” ile meyve-sebze reyonlarımızdaki kasa doluluk oranını yapay zekayla ölçüyor, stok durumunu anlık olarak takip ederek reyonlarda tazelik ve ürün sürekliliğini sağlıyoruz. Blockchain tabanlı izlenebilirlik uygulamalarıyla gıda güvenliği konusunda şeffaflık sağlıyoruz. Robotik süreç otomasyonu ile operasyonel verimliliğimizi artırıyoruz. 2024 yılı sonu itibarıyla yazılım robotlarına aktarılan iş süreçleri aylık toplam 4.209 saate ulaştı. 2013 yılında sektörün ilki olarak kurulan Ar-Ge merkezimizle global inovasyon ajandasıyla uyumlu inovasyon stratejileri gerçekleştiriyoruz. Yapay zeka odaklı çözümlere yaptığımız yatırımlar ve çalışmaları sürekli olarak artırarak 2024 yılında toplam 741 milyon TL Ar-Ge harcaması yaptık.
“DNA’MIZDA İNOVASYON YER ALIYOR”
İNOVASYON KÜLTÜRÜ Migros’ta inovasyon kültürünü, inovatif fikir ve pilot projeleri desteklemek şirketin DNA’sında yer alıyor. Migros uzmanlarını girişimcilerle ortak bir ekip çatısı altında buluşturan ivmelendirme ve inovasyon programımız Migros Up hem girişimcilik ekosistemine hem Migros’un yenilikçi kültürüne katkıda bulunuyor. 2024 yılında düzenlenen çağrı döneminde toplamda 203 girişim başvurusu aldık.
YAPAY ZEKA TAHMİNİ Migros Up bize ürün toplama süreçlerinde yürüme mesafelerini yüzde 96 seviyesinde azaltan WAMO ve mağazaların enerji tüketimlerini yapay zekayla tahmin eden ETTA uygulaması gibi önemli inovatif ürünleri kazandırdı. Döngüsel ekonomiyi destekleyen KolajeM inovasyon projesiyleyse MİGET et işleme tesisinden çıkan organik içeriklerle üretilen kolajeni içeren cilt bakım ürünleri satışa sunuldu.
DR. ALİ TAHA KOÇ I TURKCELL GENEL MÜDÜRÜ
“YATIRIMLARIMIZ DEVAM EDECEK”
“Turkcell’in 35 binin üzerinde 7/24 çalışan baz istasyonları var. Büyük elektrik tüketimi var. 240 milyon dolarlık yatırımla kendi enerjimizi üretir hale geldik. Tükettiğimiz enerjinin yüzde 65’ini kendimiz üretmeyi hedefliyoruz. Yatırımlarımız da devam ediyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarımız da devam edecek.”
Turkcell’in geleceğinde bir tane daha Turkcell var. Günümüzde telekomünikasyon denilince insanları birbirine bağlama alt yapısından, connecting people’dan her şeyi bağlayabilen bir evrenimiz var. Bağlantıdan bütünsel bağlantıya doğru bir dönüşüm var. Bu dönüşümde gerekli altyapıları yapıyoruz. Öncelikle bağlantıyı sağlamamız gerekiyor. ‘Sağlam bağlar, güçlü ağlarla oluşur’ diye bahsediyoruz. Şirketlerin müşterileriyle bağını kurmak için biz de güçlü ağlarımız kuruyoruz, kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Bu bağlantıların sayısı arttıkça da veri ortaya çıkıyor.
“VERİ DEĞERE DÖNÜŞMELİ”
Makinenin ürettiği en önemli şey veri. Bu oluşan veriyi depolanması ve değere dönüşmesi gerekiyor. Biz de veri merkezi yatırımlarımızın sayısını artırdık. Şu anda veri merkezi anlamında da 1 numara bir operatörüz. Bu kadar veriyi işledikten sonra da değere dönüştürmek gerekiyor. Bunu yapay zeka teknolojisiyle değere dönüştürmeliyiz. Yoksa başkası bunu değere dönüştürüp, bize tekrar satabilir.
“YOLA DEĞER KATARAK DEVAM”
Turkcell bağlantıyı sağlayıp veri merkezi sunuyor ve uçtan uca bağlantıyı sağlayarak değer katarak yoluna devam ediyor. Turkcell’in 35 binin üzerinde 7/24 çalışan baz istasyonları var. Büyük elektrik tüketimi söz konusu. 240 milyon dolarlık yatırımla kendi enerjimizi üretir hale geldik. Tükettiğimiz enerjinin yüzde 65’ini kendimiz üretmeyi hedefliyoruz. Yatırımlarımız devam ediyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarımız da devam edecek. Turkcell olarak altyapıda mükemmellik, veri sahipliğinde liderlik, dijital teknolojilerde de öncülük diyoruz.”
BURAK MERCAN I ALTINAY SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRÜ
“SAVUNMA SANAYİİNDE ÖRNEĞİZ”
“Türkiye’yi savunma sanayisinde örnek alan birçok ülke var. Tabii ki bu başarılar teknolojiyi yönetebilen insan yetiştirmekle oluyor. Ülkemizde son 30 yıl içerisinde savunma ve havacılık teknolojilerinde çok ciddi bir insan yetiştirme süreci gerçekleşti.”
Özellikle son 20 yılda ortaya koyulan stratejinin ortaya çıkarttığı ürünler ve bu ürünlerin dünya çapında oluşturduğu bir takdir ve talep durumu söz konusu. Ülkemizin bu yönde ortaya koyduğu strateji ciddi bir iç talep hareketine neden oldu. İlave olarak yurt dışında da Türk savunma ürünlerine, teknolojilerine ve Türk mühendislerine çok ciddi bir talep oluştu. Türkiye’yi savunma sanayiinde örnek alan birçok ülke var. Tabii ki bu başarılar insanla yani yapmasını bilen, teknolojiyi yönetebilen insan yetiştirmekle oluyor. Ülkemizde son 30 yıl içerisinde savunma teknolojilerinde ve havacılık teknolojilerinde çok ciddi bir insan yetiştirme süreci gerçekleşti.
SEBA GACEMER I SİNPAŞ GYO GENEL MÜDÜRÜ
“YAPAY ZEKANIN KATKISI BÜYÜK”
“Yapay zekanın katkısı büyük. Reklam pazarlama çalışmalarımızda, yapacağımız yatırımlarda, konut projelerinde aslında neyin önemli olduğunu, müşterinin yaşam konforuna ve yatırım deneyimine nelerin etki ettiğini bu analizler sayesinde öğreniyor ve daha isabetli kararlar alabiliyoruz.”
Sinpaş olarak 50 yıllık bir gayrimenkul şirketiyiz. Ancak hemen hemen son 10 yıldır özellikle büyük veri dediğimiz çok kıymetli sermayeyi müşteri memnuniyeti noktasında kullanmaya çalışıyoruz. Bundan dolayı reklam pazarlama çalışmalarımızda, yapacağımız yatırımda, konut projelerinde aslında neyin önemli olduğunu, müşterinin yaşam konforuna ve yatırım deneyimine nelerin etki ettiğini bu analizler sayesinde öğreniyoruz ve daha isabetli kararlar alabiliyoruz. Bu anlamda yapay zekayı reklam ve pazarlama, müşteriyi tanıma noktasında kullanıyoruz.
İŞLERE ENTEGRE
Müşteriyi daha fazla nasıl mutlu ederiz, daha çok müşteriye nasıl ulaabiliriz gibi soruların cevaplarını daha fazla para harcamandan, daha kestirmeden bulabiliyoruz. Yapay zekayı işlerimize entegre etmemizle bu bizim reklam pazarlama maliyetlerimizde çok net yüzde 50 kadar tasarrufa gitmemizi sağladı. Yapay zekayla ya da veri analizine yönelik doğru soruyu sormak, özellikle reklam mecralarında mesela bazen doğru tasarlanmış bir banner'ın bazen bir haftalık televizyon kampanyasına denk gelecek bir fayda sağlıyor.
“KÂRLILIK SON DERECE ÖNEMLİ”
Kârlılık bizim için son derece önemli, sürdürülebilirlik de öyle. Tüm bunlara yapay zekanın ne kadar katkıda bulunduğunu da bizzat ölçerek görüyoruz. Bundan sonra da tabii ki çok daha fazla yatırım yapma planımız var. Ayrıca sürdürülebilirlikle ilgili hem dünya hem ülkemiz çapında birtakım hedefler var. Sürdürülebilirlik anlamında Haziran 2025’te sertifikamızı almayı hedefliyoruz.
ÖZLEM KOÇ I BAHÇEŞEHİR KOLEJİ GENEL MÜDÜRÜ
“YAPAY ZEKA DEVRİM NİTELİĞİNDE”
“Bu çağda teknoloji üretebilen ve doğru kullanabilen bireyler yetiştirmeliyiz. Yapay zeka çağında bilgiye ulaşmak ve onu yeniden üretmek kolaylaştı. Etik tartışmalar yapılıyor ama bu teknolojiyi insan odaklı, etik ve doğru kullandığınızda çok farklı fırsatlar sunuyor. Sadece ekonomik büyüme açısından değil, eğitimin kişiselleştirilmesi bakımından da yapay zeka devrim niteliğinde.”
Nasıl bir insan, nasıl bir toplum inşa etmek istiyoruz? Eğitim işte bu soruya hizmet etmeli. Bu nedenle ‘Nasıl bir eğitim ve ne için eğitim?’ sorusunu merkeze koymak gerekiyor. Teknoloji çok hızlı değişiyor. İnsanlık tarihi boyunca sürekli kırılmalar yaşandı ama artık 10 yıl sonrasını bile tahayyül etmek zor. Bu çağda teknoloji üretebilen ve doğru kullanabilen bireyler yetiştirmeliyiz. Yapay zeka çağında bilgiye ulaşmak ve onu yeniden üretmek kolaylaştı. Asıl mesele; nasıl bir karakter yetiştiriyoruz? İnsani değerleri önceleyen, kendi gelişimini sürdürebilen bireyler mi?
“YAPAY ZEKA SÜRECİ HIZLANDIRIYOR”
Bireyin hem kendisi hem yaşadığı toplum ve dünyanın sorunlarına karşı duyarlı olması gerekiyor. Karakterin oluşmaya başladığı yaşlardan itibaren yalnızca farkındalık değil, bu farkındalığı eyleme dökebilecek beceriler kazandırmalıyız. Gerçek problemlerle yüzleşebileceği, deneyimleyerek öğrenebileceği ortamlar yaratmalıyız. Yapay zeka bu süreci hızlandırıyor. Etik tartışmalar yapılıyor ama bu teknolojiyi insan odaklı, etik ve doğru kullandığınızda çok farklı fırsatlar sunuyor. Sadece ekonomik büyüme açısından değil, eğitimin kişiselleştirilmesi bakımından da yapay zeka devrim niteliğinde.
“EĞİTİM YENİDEN KURGULANIYOR”
TEK TİP MÜFREDAT Bugün çocuklarımız çok farklı. İlgi alanları, öğrenme biçimleri, beklentileri çeşitlenmiş durumda. Ama hala tek tip müfredatla herkese aynı eğitimi verip aynı sonucu bekliyoruz. Bu artık sürdürülebilir değil. Öğretmenlik mesleği de dönüşüyor. Üzerindeki operasyonel yükler azaldıkça, öğretmen daha fazla rehberlik rolü üstlenebilecek. Zaman kavramından bağımsız hale gelen bir öğretim süreci mümkün. Hem dünyada hem Türkiye’de 21. yüzyıla uygun, çok boyutlu bir eğitim sistemi yeniden kurgulanıyor.
ZİYA ERDEM I SANKO ENERJİ GRUBU YÖNETİM KURULU ÜYESİ
“ENERJİ TASARRUFUNDA YAPAY ZEKA KİLİT ROLDE”
“Elektrik üreticilerinin anlık veri analizine ihtiyacı var. Bu verilerle piyasada fiyatlar belirleniyor, planlama yapılması gerekiyor. Hali hazırda yapay zeka araçları var ve bu sistemlerin tamamı zamanla yapay zekaya devredilecek. Google’ın DeepMind sistemi, dünya genelindeki enerji verilerini yüzde 25 oranında iyileştirebiliyor.”
Yapay zekanın doğru konumlandırılması gerekiyor. Yapay zeka, insan zekasına işlevsel olarak çalışan bir mekanizma. 1960’larda bugün hala 80 yaşını geçmiş olan ve Google’ın teknik koordinatörlüğünü yapan kişi de bu kavramı kullanıyordu. Enerji, çok geniş bir alan. Ben elektrik sektörünün temsilcisiyim. Bu alanın içinde güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklar da var. Elektrik üretiliyor, dağıtılıyor, kullanıcı kullanıyor ve karşılığında para ödeniyor. Bir pazar yapısı var ve bu pazarda fiyatlar arz-talep dengesine göre belirleniyor.
“ANLIK VERİ ANALİZİNE İHTİYAÇ VAR”
Vurgulamak istediğim ilk nokta üretim. Son 15 yılda elektrik üretiminde yenilenebilir enerji çok ileri düzeye geldi. Bizim gibi elektrik üreticilerinin anlık veri analizine ihtiyacı var. Bu verilerle piyasada fiyatlar belirleniyor, planlama yapılması gerekiyor. Hali hazırda yapay zeka araçları var ve bu sistemlerin tamamı zamanla yapay zekaya devredilecek. Google’ın DeepMind sistemi, dünya genelindeki enerji verilerini yüzde 25 oranında iyileştirebiliyor. Siemens gibi şirketler santrallerini önce yapay zekayla dijital ortamda simüle ediyor, sonra gerçek dünyada daha verimli şekilde kuruyor.
OSMAN OKYAY I KALE GRUBU BAŞKAN VEKİLİ
“HER ÜLKE TEKNOLOJİ YATIRIMI YAPMAK ZORUNDA”
“Dünyada son dönemde bir takım jeopolitik kırılımlar söz konusu. Ve bu durum ülkeleri teknolojik ve stratejik otonomiye itti. Her ülke savunması için kendi imkanlarını geliştirme yönünde irade göstermeye başladı. Ülkeler artık mutlaka teknoloji tarafına yatırım yapmak zorunda.”
Savunma sanayi dünyada temel prensip olarak kendisine caydırıcılığı alır. Caydırıcılığın tanımı son dönemde değişmeye başladı. Artık tanım biraz daha soyut alanlara kaydı. Siber savaşlar, stratejik yetkinlikler, entegre kabiliyet alanları gibi başka kriterler devreye girdi.
TEKNOLOJİK VE STRATEJİK OTONOMİ
Dünyada son dönemde bir takım jeopolitik kırılımlar söz konusu. Ve bu durum ülkeleri teknolojik ve stratejik otonomiye itti. Her ülke savunması için kendi imkanlarını geliştirme yönünde irade göstermeye başladı. Şimdi ülkelerin kendi kabiliyetlerini geliştirirken mutlaka teknoloji tarafına yatırım yapmaları da gerekiyor. Hala ülkeler müttefiklerle entegre operasyonlar yapmak zorunda. Uluslararası norm ve standartları gözetmek zorundasınız. Türkiye de böyle, kendi ürünlerini geliştirme yönünde ciddi bir irade ortaya koydu. Hakikaten 15-20 yıl gibi bir süre içinde sektör hızlı şekilde ürünler ve sistemler ortaya çıkarmayı başardı.