ESAS HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKAN VEKİLİ EMİNE SABANCI KAMIŞLI, “ON YILDIR GENÇLER İÇİN ÇÖZÜM GELİŞTİRİYORUZ” DİYOR. KALE GRUBU BAŞKANI VE CEO’SU ZEYNEP BODUR OKYAY, “İNSAN OLMANIN KIYMETİNİ BABAM ÖĞRETTİ” DİYE KONUŞUYOR. IPEKYOL GROUP CEO’SU UĞUR AYAYDIN, HER ADIMDA TOPLUMSAL ETKİ HEDEFLEDİKLERİNİ BELİRTİYOR. ABDİ İBRAHİM VAKFI MÜTEVELLİ HEYETİ BAŞKANI NESRİN BARUT ESİRTGEN, “İYİLİK EVİ TOPLUMSAL FAYDA İDEALİMİZİN YANSIMASI” DİYE ANLATIYOR. SABANCI VAKFI MÜTEVELLİ HEYETİ BAŞKANI GÜLER SABANCI, “PUSULAMIZ TOPLUMSAL GELİŞİM” DİYOR. KOÇ HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER KOÇ, SOSYAL SORUMLULUĞA İNSANİ VE MİLLİ BİR VAZİFE OLARAK BAKTIKLARINI İFADE EDİYOR. BAHÇEŞEHİR UĞUR EĞİTİM KURUMLARI YÖNETİM KURULU BAŞKANI ENVER YÜCEL, “SOSYAL YATIRIMLARIMIZ DA EĞİTİME” DİYOR.
DR. BAHADIR KALEAĞASI I b.kaleagasi@businesslife.com.tr
Sosyal sorumluluk bir hayır işi değil. Sadece bağış, iyilik, sivil toplumsal dayanışma konusu da değil. Sosyal sorumluluk, ait olduğu topluma, kendine karşı sorumlu liderler, yöneticiler, çalışanlar, kurumlar gerektirir. Şirketler içinse kendine, müşterilerine, tedarikçilerine, finansman kaynaklarına aynı zamanda doğaya, insanlara, gelecek kuşaklara karşı sorumlu olmaktır. Sosyal sorumlu liderler, toplumsal etkisi güçlü, sürdürülebilir ve ilham verici bir dönüşüm yaratır. Bu rol hem etik değerlerle hem stratejik vizyonla hareket etmeyi gerektirir. İyi niyet yetmez. Somut göstergelerle sosyal etkiyi ölçmek ve iletişimini yapmak faydalıdır. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine (SDG) katkı düzeyinin analizi ve belgelenme ile taçlanır.
TÜRKİYE’NİN EN ETKİLİ 50 SOSYAL SORUMLULUK LİDERİ VE ETKİLİ UYGULAMALARI
Adil Sani Konukoğlu | SANKO Holding YK Başkanı | Eğitim ve sağlık |
Adnan Polat | Polat Holding YK Başkanı | Geleceğe Yeşil Işık Yak |
Ahmet Erdem | Shell Türkiye Ülke Başkanı | Shell'de Kadın Enerjisi |
Ahmet Eren | Eren Holding YK Başkanı | Eğitim |
Ahmet Kocabıyık | Borusan Holding YK Başkanı | Annemin İşi Benim Geleceğim |
Ahmet Zorlu | Zorlu Holding YK Başkanı | Kadının Gücü Geleceğin Gücü |
Ali Kibar | Kibar Holding YK Başkanı | Kibar Gönüllüleri |
Ali Taha Koç | Turkcell Genel Müdürü | Dijital Bahar |
Arzuhan D. Yalçındağ | Aydın Doğan Vakfı YK Başkanı | Güçlü Kızlar Güçlü Yarınlar |
Burak Ertaş | sahibinden.com CEO'su | Geleceği Sahiplen |
Bülent Eczacıbaşı | Eczacıbaşı Topluluğu YK Başkanı | Eczacıbaşı Genç Bilet |
Cem Boyner | Boyner Grup YK Başkanı | Seninle Tamam |
Cemil Kazancı | Aksa Enerji YK Başkanı ve CEO’su | Kültür-sanat ve spor |
Davut Doğan | Doğanlar Holding YK Başkanı | Ayşe - Ali Doğan Vakfı (ADVAK) |
Ebubekir Tivnikli | Eksim Holding YK Başkanı | Yeteri Kadar En Doğru Karar |
Elif Çapçı | Beymen Group CEO’su | Beymen Promise |
Emine Sabancı Kamışlı | Esas Holding YK Başkan Vekili | Esas Sosyal Fırsat Eşitliği Sağlar |
Enver Yücel | Bahçeşehir-Uğur Eğitim Kurumları Baş. | Eğitim ve spor |
Ercan Öz | ETİ Türkiye CEO'su | ETi Sarı Bisiklet |
Erol Tabanca | Polimeks Holding YK Başkanı | OMM |
Feyhan Yaşar | Yaşar Holding YK Başkanı | Pınar Çocuk Tiyatrosu |
Fuat Tosyalı | Tosyalı Holding YK Başkanı | Eğitim |
Güler Sabancı | Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı | Sabancı Gençlik Seferberliği |
Hakan Aran | İş Bankası Genel Müdürü | 81 İlde 81 Orman |
Hamdi Akın | Akfen Holding YK Başkanı | TİKAV |
Hüsnü Özyeğin | Fiba Grubu Kurucu ve Onursal Başkanı | Çocuk İyilik Merkezi |
İbrahim Erdemoğlu | Erdemoğlu Holding YK Başkanı | Eğitim |
İpek Kıraç | Koç Holding YK Üyesi | Suna'nın Kızları |
Lucien Arkas | Arkas Holding YK Başkanı | Eğitim ve kültür sanat |
M. Avni Kiğılı | Hayat Holding İcra Kurulu Başkanı | Benimle Oynar Mısın? |
Mehmet Abbasoğlu | Petrol Ofisi Grubu CEO'su | İşte Eşit Adımlar |
Mehmet Tütüncü | Yıldız Holding YKBaşkanı | Kadın Platformu |
Mehmet Ziylan | FLO Mağazacılık YK Başkanı | Turuncu Bağcık |
Murat Pınar | Enerjisa Enerji CEO'su | SENTRUM |
Mustafa Taviloğlu | Mudo Kurucusu ve Onursal Başkanı | Bir Koleksiyoner Hikayesi Sergisi |
Nafi Güral | NG Kurucu Başkanı | Nafi Güral Eğitim Vakfı |
Nesrin Barut Esirtgen | Abdi İbrahim Vakfı Mütevelli Heyeti Baş. | İyilik Evi |
Nevzat Aydın | Yemeksepeti Kurucusu ve GEN YK Baş. | GEN Türkiye |
Nihat Kırmızı | Doğa Sigorta YK Başkanı | Sevgi Doğasında Var |
Nurten Öztürk | OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi | Doğaya Saygı Projesi |
Osman Arslan | Halkbank Genel Müdürü | Üreten Kadınlar |
Ömer M. Koç | Koç Holding YK Başkanı | Umut Kentler |
Tuncay Özilhan | Anadolu Vakfı YK Başkanı | Anadolu Efes Spor Kulübü One Team |
Ümit Önal | Türk Telekom CEO’su | Türkiye’ye Değer |
Vahap Küçük | LC WAIKIKI YK Başkanı | Eşitsizliklerin azaltılması |
Vildan Kumrulu | Polifarma İlaç YK Başkan Yardımcısı | Ecz. Necdet Nuri Kumrulu Burs Fonu |
Uğur Ayaydın | IPEKYOL Group YK Başkanı | Çık Kozandan Aç Kanatlarını |
Yılmaz Yıldız | Zurich Sigorta Grubu Türkiye CEO’su | BM Sürdürülebilir Kal. Amaç. Öncülüğü |
Zeynep Bodur Okyay | Kale Grubu YK Başkanı | İbrahim Bodur Sos. Girişim. Programı |
Zeynep Hamedi | Borusan Kocabıyık Vakfı YK Başkanı | Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası |
TÜRKİYE’DE HAYIR İŞLERİNİ KURUMSALLAŞTIRAN 3 DUAYEN
Vehbi Koç, Sadıka Sabancı ve Asım Kocabıyık… Türkiye’de toplumsal sorunlara duyarlılıklarıyla öne çıkan 3 duayen ve merhum lider. Vehbi Koç’un “Ülkem varsa ben de varım” dediği, Türk iş dünyasının hayırseverliğini özetleyen sözünün hafızalardaki yeri hep çok taze. Sabancı Topluluğu’nun unutulmaz lideri Sakıp Sabancı’nın annesi Sadıka Sabancı tüm malvarlığını bağışlayarak Sabancı Vakfı’nın kurulmasını sağlayan, pek çok iş insanının izinden gittiği bir isim. Borusan Holding Kurucusu Asım Kocabıyık ise Borusan Kocabıyık Vakfı aracılığıyla ilköğretimden yükseköğretime kadar birçok okul, fakülte ve öğretmenevi inşa ederek Milli Eğitim Bakanlığı'na bağışlayan bir liderdi. Yalnızca iş dünyasına değil, ülkesine değer katmanın, vefa ve vicdanla mümkün olduğunu gösteren örnek bir lider olarak hafızalarda yer etmeye devam ediyor.
“ÜLKEM VARSA BEN DE VARIM”
20. yüzyıl Türkiye’sinin ekonomik ve toplumsal dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynayan Vehbi Koç, yalnızca iş dünyasındaki başarılarıyla değil, aynı zamanda hayırseverlik anlayışı ve sosyal sorumluluğa verdiği önemle de öne çıkan bir figür olmayı başardı. Koç Holding’in kurucusu olan Vehbi Koç, kazandığı ekonomik gücü, toplumun refahı için kullanmayı ilke edindi. Bu doğrultuda eğitim, sağlık, kültür ve sosyal kalkınma alanlarında kalıcı katkılar sağladı. Koç’un bu yönü, Türkiye’de kurumsal sosyal sorumluluk ve bireysel hayırseverlik kültürünün gelişmesine öncülük etti. Vehbi Koç’un hayatı boyunca sergilediği sosyal sorumluluk bilinci, yalnızca bireysel bir idealizm değil, aynı zamanda toplumsal kalkınmanın bir gereği olarak değerlendirilmeli. “Ülkem varsa ben de varım” sözü onun hayırseverlik anlayışının özetidir. Bugün Türkiye’de birçok kurumun sosyal sorumluluk vizyonu, Vehbi Koç’un izinden gidiyor.
TÜM MAL VARLIĞINI BAĞIŞLADI
Sabancı ailesinin bugüne gelmesinde önemli katkıları bulunan Sadıka Sabancı, çocuklarını kazancı bölüşmenin en büyük fazilet olarak düşünüldüğü bir aile ortamında büyüttü. Sabancı Ailesi, bir yandan Türkiye'nin ekonomik gelişmesine değişik alanlarda yaptığı temel yatırımlarla katkıda bulunurken bir yandan sosyal ve kültürel kurumların yaratılmasına ağırlık verdi ve pek çok hayır işine faal olarak katıldı. 1974 yılında Sabancı kardeşler, hayır işlerini kurumsallaştırmak amacıyla Hacı Ömer Sabancı Vakfı’nı (Sabancı Vakfı) kurdular. Onlara en büyük desteği, tüm varlığını vakfa bağışlayan anneleri Sadıka Sabancı verdi. Sabancı Vakfı'nın bugün eriştiği başarıda, bu koşulsuz desteğin payı büyüktür. “Hepsini verelim, koyalım, helal olsun. Tüm mal varlığımı vermeye hazırım” diyen Sadıka Sabancı çok önemli bir liderlik örneği sergiledi. Vakfı vakıf yapan Sadıka Sabancı’nın tüm mal varlığını vakfa bağışlaması oldu. Sabancılar 50 yıldır bu topraklardan kazandıklarını yine bu toprakların insanlarıyla paylaşmanın gururunu yaşıyor.
“MEMLEKETE YAPILACAK EN BÜYÜK HİZMET EĞİTİM”
Borusan Holding Kurucusu olan merhum Asım Kocabıyık’ın topluma katkı anlayışının temelini eğitim oluşturur. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranların en sıkıntılı günlerde, hatta en zorlu savaş alanlarında bile hiç akıllarından çıkarmadıkları bir konu vardı: Eğitim. “Atatürk’ün eğitimde yaptığı reformların olumlu neticelerini bütün hayatım boyunca hissettim; çok faydasını gördüm. Bu reformlar eğitim kalitesini yükseltmiştir. Ancak bugün Türkiye, olması gereken yerde değildir. Bu sahada muvaffak olamadığımız için de Türkiye bugün gönlümüzün arzuladığı noktaya gelemedi. Bugün yaşanan problemlerin çoğunun sebebi eğitim eksikliğidir” diyen merhum Asım Kocabıyık, bundan dolayı ömrünü eğitime adadı. Kocabıyık, eğitimi desteklemenin bu memlekete yapılacak en büyük hizmet olduğuna hep inandı ve “Hep bu memlekete borcumu ödediğim bilinciyle çalıştım. Gücüm yettiğince eğitime destek verdiğim için çok bahtiyarım. En büyük bahtiyarlığım ise kurduğum vakıf sayesinde bu desteğin benden sonra da çocuklarım ve torunlarım tarafından devam ettirileceğini bilmektir. Yaptıklarım çocuklarımıza armağan olsun, onların geleceği daha aydınlık olsun” dedi.
GÜLER SABANCI I SABANCI VAKFI MÜTEVELLİ HEYETİ BAŞKANI
“PUSULAMIZ TOPLUMSAL GELİŞİM”
“Hayırseverlik yaklaşımımızı ve varoluş amacımızı yeni dünyaya uygun şekilde güncelledik. Daha eşit ve sürdürülebilir bir gelecek için toplumsal gelişimi destekliyoruz. Bu söylem, önümüzdeki dönemde pusulamız olacak.”
50 yılın sonunda büyük ve güçlü bir aileye dönüştük. Yeni bir döneme başlarken hem ülkemizden hem yurt dışından alanında uzman kişilerle bir arama konferansı yaptık. Yeni stratejimizde, köklerimizden miras kalan kurucu felsefemize bağlı kalarak etkimizi daha da derinleştirmeyi amaçladık. Bu doğrultuda hayırseverlik yaklaşımımızı ve varoluş amacımızı yeni dünyaya uygun şekilde güncelledik. Daha eşit ve sürdürülebilir bir gelecek için toplumsal gelişimi destekliyoruz. Bu söylem, önümüzdeki dönemde pusulamız olacak.
“YENİ DÖNEMDE ETKİMİZİ DERİNLEŞTİRECEĞİZ”
Babaannem Sadıka Sabancı'nın bağışı ve Sabancı kardeşlerle başlayan Sabancı Vakfı'nın yolculuğu, ailemizin üçüncü ve dördüncü neslinin katkılarıyla devam ediyor. 50 yılın sonunda büyük ve güçlü bir aileye dönüştük. Yeni bir döneme başlarken hem ülkemizden hem yurt dışından alanında uzman kişilerle bir arama konferansı yaptık. Yeni stratejimizde, köklerimizden miras kalan kurucu felsefemize bağlı kalarak etkimizi daha da derinleştirmeyi amaçladık.
İKLİM ACİLİYETİ
Sabancı Vakfı’nın uzun yıllardır yürüttüğü tüm çalışmaları “nitelikli ve kapsayıcı eğitim”, “toplumsal cinsiyet eşitliği”, “sosyal ve kültürel yaşama katılım” temaları altında birleştirilecek. Üyesi olduğumuz Avrupa Vakıflar Birliği Philea’nın raporu da dahil, tüm uluslararası kuruluşlar, filantropinin geleceğini şekillendirmede en önemli trendin ‘iklim değişikliği ve çevresel tahribatlar’ olduğunu söylüyor. Bizim arama konferansımızda da öne çıkan trend budur. İklim aciliyeti ve yarattığı afetler, eşitsizlikleri artırıyor ve derinleştiriyor. Son yıllarda birçok uygulamamızın ortak kesişiminde yer alan iklim değişikliği ve afetlerle mücadeleyi, yeni yol haritamızdaki tematik alanımız olarak konumlamaya ve güçlendirmeye karar verdik.
“EŞİTLİK LABORATUVARI KURACAĞIZ”
Güvenilir, şeffaf, ölçülebilir eşitlik verisi üretmek için Sabancı Üniversitesi ile birlikte Eşitlik Laboratuvarı kurmak için yola çıkıyoruz. Stratejimizde bu dönem üstünde durmak istediğimiz bir başka konu da sosyal gelişme için hepimizin çalışmalarının sonunda etkiyi ölçmek. Veri olmadan ilerleme sağlamak mümkün değil. Sosyal meselelerde elimizde yeterli veri yok. Bunun için de daha çok akademik araştırmaya ve bilime dayalı çalışmalara ihtiyaç var.
“EMEK DOLU 25 YIL OLDU”
“EN KIYMETLİLERİMİZ” Üniversite tarihi açısından 25 yıl kısa bir süre olabilir ancak bizim için son derece kıymetli, emek dolu bir 25 yıl oldu. Bu yolculukta birçok anı, fotoğraf biriktirdik ama en değerlisi her yıl üstüne eklediğimiz mezunlarımız, öğrencilerimiz ve kıymetli akademisyenlerimiz oldu. Bugün geriye baktığımızda, birçok hedefimizi gerçekleştirdiğimizi memnuniyetle görüyoruz.
YENİ HEDEFLER Elbette her hedefin ardından yeni hedefler koymak gerekiyor. Bu da daha iyisini yapma arzusunun bir sonucu. Bu nedenle hiç değişmeyen bir mottomuz var: ‘Birlikte yaratmak ve geliştirmek.’ Yaşayan Anlar: 25 Yılın Retrospektifi sergisi de bu anlayışın bir ürünü. Fakültelerden, merkezlerden toplanan karelerle hep birlikte çıktığımız bu yolculuğu yeniden hatırlıyoruz. 25. yıl kutlamalarımıza böyle anlamlı bir başlangıç yapmaktan mutluluk duyuyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
ÖMER M. KOÇ I KOÇ HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“İNSANİ VE MİLLİ BİR VAZİFE”
“Vakfımız, Türkiye’nin ilk özel vakfı. Vehbi Koç Vakfı’nın kendi faaliyetlerine ilaveten, gelişime öncülük eden ve gençlere ışık tutan başarıların takdir edilmesinin önemine inanıyoruz.”
Kurucumuz merhum Vehbi Koç’u vefatının 29’uncu yılında bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Vehbi Bey, yaşamı boyunca “Ülkem varsa ben de varım. Demokrasi varsa hepimiz varız” şiarıyla çağdaş ve müreffeh bir Türkiye ülküsüne hizmet etmiş; Türk insanının meziyetlerine yürekten inanmış, ömrünü memleketin her yönden kalkınmasına adayarak tutkuyla çalışmıştır.
TÜRKİYE’NİN İLK ÖZEL VAKFI
Hayır işlerini, kendi ifadesiyle “insani ve milli bir vazife” addederek zevkle yapmış, azmi, titizliği ve vizyoner bakış açısıyla 1969 yılında Vehbi Koç Vakfı’nı kurmuştur. Vakfımız, Türkiye’nin ilk özel vakfıdır. Vehbi Koç Vakfı’nın kendi faaliyetlerine ilaveten, gelişime öncülük eden ve gençlere ışık tutan başarıların takdir edilmesinin önemine inanıyoruz.
Vakfımız tam da bu sebepten ötürü her sene eğitim, sağlık ve kültür alanlarından birinde, sıra dışı katkı sağlamış kişi ve kurumları ödüllendiriyor. Vehbi Koç Ödülü’nün bu seneki konusu sağlık. Bu alanda bilimsel ve teknolojik gelişmelerin baş döndüren bir hızla ilerlediğine şahit oluyoruz. İnsanoğlunun sağlıklı ve uzun bir ömür arayışının biyoteknoloji, genetik mühendisliği ve yapay zekada yaşanan devrim niteliğindeki gelişmelerle birleşerek yenilikçi tedavi yöntemlerinin bulunmasına imkan sağlıyor.
SAĞLIKTA GÜZEL YARINLARA
Dünyada sağlık teknolojilerinde kaydedilen bütün ilerlemelere rağmen hala tam olarak çözüm getirilemeyen sorunların başında kanser geliyor. Rakamlar, her 5 kişiden 1’inin hayatının bir evresinde bu hastalığa yakalandığını ortaya koyuyor. Bu tablonun endişe verici olduğu aşikar; ancak kanser tedavisine yönelik azimle yürütülen bilimsel çalışmalar umudumuzu artırıyor. Her alanda olduğu gibi sağlık alanında da daha güzel yarınlara nitelikli, ehil insanlarla ve ancak bilimi esas alarak varabiliriz. Bu akşam da öncü araştırmaları ve buluşlarıyla daha sağlıklı bir gelecek için çalışan çok özel bir bilim insanı Vehbi Koç Ödülü’ne layık görüldü.
Rockefeller Üniversitesi Metabolik Düzenleme ve Genetik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Kıvanç Birsoy, kanser gelişiminde rol oynayan ve tedavi hedefi olabilecek metabolizma yollarını ortaya çıkartan araştırmalar gerçekleştiriyor.
EMİNE SABANCI KAMIŞLI I ESAS HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKAN VEKİLİ
“ON YILDIR GENÇLER İÇİN ÇÖZÜM GELİŞTİRİYORUZ”
“On yılı tamamlarken ileriye doğru baktığımızda ekosistemimizle el ele vererek daha da derinlemesine etki yaratmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl yurt dışı bağlantılarımızla ekosistemimizi genişletmiş ve katılımcılarımıza yeni fırsatlar sunmuştuk. Önümüzdeki dönemde de bu bağlantıları güçlendirerek daha çok gence fırsat sunmayı hedefliyoruz.”
Yatırım ve varlık yönetimi alanlarında faaliyet gösteren bir grup olan Esas’ın sosyal fayda odaklı yatırım birimi Esas Sosyal olarak odağımıza gençlik ve istihdam alanını aldık. Sürdürülebilir ve ölçülebilir etki yaratmak amacıyla “Esas Sosyal Fırsat Eşitliği Sağlar” mottosu ile Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat, Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım ve Mezun Programlarını yürütüyoruz. On yıldır saha araştırmaları doğrultusunda “gençlik ve istihdam” odağında eğitimli genç işsizliğine karşı programlar tasarlıyoruz ve hayata geçiriyoruz.
HAYATA ÖZGÜVENLİ ADIM
Esas Sosyal, işverenlerce daha az tercih edilen devlet üniversitelerinden mezun gençlerin iş hayatına daha özgüvenli, donanımlı ve sorumluluk sahibi bireyler olarak adım atmalarını amaçlıyor. Sosyal yatırım programları etrafından oluşturduğumuz ekosistemden aldığımız güçle derinlemesine sosyal etki yaratmayı hedefleyen Esas Sosyal olarak 10 yıldır gençlerin hikayelerini geliştiriyoruz. Gençlerin hayatına umut olmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Bundan 10 yıl önce Esas altında iş bölümleri oluştururken artık geri verme zamanımız geldi dedik. Bu geri vermenin de sorumlu, sürdürülebilir ve yenilikçi olması gerekliliğiyle çalışmalarımıza yön veren “sorumlu vatandaşlık” misyonumuzu Esas Sosyal bünyesinde bir iş kolu olarak hayata geçirdik.
“GERİ VERMEYİ İŞ OLARAK GÖRÜYORUZ”
Kısacası biz geri vermeyi bir iş olarak görüyoruz. Bu işi yaparken de ciddiye alıyor, ölçüyor, değerlendiriyor ve raporluyoruz. Biz adımlarımızı araştırmalar doğrultusunda atar ve bu araştırmalarımızı paylaşma konusuna da hevesle yaklaşırız. 10 yıllık yolculuğumuzda her geçen gün öğreniyor ve gelişiyoruz. Bugün geldiğimiz noktada aidiyet bizim için bir ihtiyaç. Gençler kendilerini ait hissetmekte zorlanıyor. Esas Sosyal olarak harekete geçirme gücümüzle bu konuda adımlar atıyoruz.
“DERİNLEMESİNE ETKİ HEDEFLİYORUZ”
YENİ FIRSATLAR 10 yılı tamamlarken ileriye doğru baktığımızda ekosistemimizle el ele vererek daha da derinlemesine etki yaratmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl yurt dışı bağlantılarımızla ekosistemimizi genişletmiş ve katılımcılarımıza yeni fırsatlar sunmuştuk. Önümüzdeki dönemde de bu bağlantıları güçlendirerek daha çok gence fırsat sunmayı hedefliyoruz. Hep altını çizdiğimiz gibi araştırmalar bizim için çok değerli. Son yapmış olduğumuz araştırma ile daha çok yerele inmemiz gerektiğini gördük ve bu doğrultuda çalışmalar hayata geçirmeye başladık.
YEREL ODAĞI Gençler Türkiye’nin her şehrinden programlarımıza katılabiliyor. Özellikle İngilizce Fırsatım tamamen yerele odaklanıyor. Sunduğumuz online fırsatlarla gençler bulundukları şehirlerden, okullardan ve yurtlarından bağlanarak programa katılıyorlar.
UĞUR AYAYDIN I IPEKYOL GROUP CEO’SU
“HER ADIMIMIZDA TOPLUMSAL ETKİ HEDEFLİYORUZ”
“Jeopolitik dalgalanmalar, enerjideki dalgalanmalar, insan kaynağındaki profillerin ve ihtiyaçların değişimi, baş döndüren teknolojik değişimler olağanüstü bir baskı oluşturuyor. Gelecek için dönüşüm programını başlattık.”
“Ipekyol Group olarak sosyal sorumluluğu, sadece kurumsal vatandaşlık anlayışımızın değil, aynı zamanda sürdürülebilir büyüme vizyonumuzun ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Moda sektöründe sadece estetik değil, aynı zamanda etik değerler üretmenin önemine inanıyoruz. Kadın istihdamından eğitime, doğa korumadan gençlerin mesleki gelişimine kadar uzanan birçok başlıkta sorumluluk alıyoruz. Her stratejik adımımızda toplumsal etki yaratma hedefiyle ilerliyoruz.”
Ipekyol Group olarak güçlü bir değerler sisteminden ve topluma duyarlı bir kurumsal geçmişten besleniyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana, toplumsal faydayı önceleyen bir yaklaşım hep sürdürüldü. Kadın emeğini desteklemek, yerel üretimi teşvik etmek, kültürel miraslara sahip çıkmak ve eğitime katkı sağlamak gibi alanlarda yıllardır süregelen bir sorumluluk anlayışının temsilcisiyiz. Bugün attığımız her adımda bu mirası daha da ileriye taşımaya çalışıyoruz.
GURUR DUYULAN PROJE
En çok gurur duyduğumuz projelerin başında, Türk Eğitim Vakfı (TEV) iş birliğiyle yürüttüğümüz “Çık Kozandan Aç Kanatlarını” programı geliyor. 2023’te Cumhuriyetimizin 100. yılı anısına 100 kız öğrenciyle başlattığımız bu eğitim destek programı, bugün 500 bursiyere ulaştı. Genç kadınlara sadece maddi destek sağlamakla kalmıyor, atölyeler, mentorluk ve gelişim programlarıyla onların yanında yer alıyoruz. Bu kapsamda, Bursa Necatibey Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirdiğimiz etkinlikte, Ipekyol Group profesyonelleri öğrencilerle bir araya gelerek moda ve tekstil sektörüne dair deneyimlerini paylaştı. Aynı okulda kurulumunu desteklediğimiz atölye çalışmalarıyla da sektörel bilgi ve becerilerin gençlere aktarılmasını hedefliyoruz. Ayrıca, Bahçeşehir Üniversitesi ve BAUGO iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz eğitim programı ile mağaza çalışanlarımızın akademik gelişimlerini destekliyoruz. Bu program, özellikle kadın çalışanlarımızın nitelikli istihdama katılımını artırmayı ve uzun vadeli kariyer yollarını güçlendirmeyi amaçlıyor.
“YAPARSA ANNEM YAPAR”
EL EMEĞİ Bunlara ek olarak “Yaparsa Annem Yapar” projemiz, geçmişte Halk Eğitim Merkezi ile yürüttüğümüz el emeği odaklı çalışmalar ve TEMA Vakfı iş birliğiyle oluşturduğumuz Ipekyol Ormanı da bizi gururlandıran sosyal etki adımlarımız arasında yer alıyor.
KİŞİSEL BİR SORUMLULUK Sosyal etkiyi artırmak liderlik anlayışımın temel taşlarından biri. Bu konuyu sadece stratejik bir başlık olarak değil, kişisel bir sorumluluk olarak da görüyorum. Türk Eğitim Vakfı (TEV) bursiyerlerimizle bir araya geliyor, onların hayatına dokunacak katkılar sağlayabilmek için aktif rol üstleniyorum. Aynı zamanda şirket içindeki tüm sosyal sorumluluk projelerinde bizzat yer alıyor, çalışanlarımızı bu yolculuğa dahil ediyorum. Gelecek dönemde kız çocuklarının eğitime erişimini artırmak, gençlere sektörel deneyim kazandırmak, kadınların ekonomik hayata katılımını güçlendirmek ve doğa temelli çözümleri yaygınlaştırmak önceliklerimiz arasında olacak.
NESRİN BARUT ESİRTGEN I ABDİ İBRAHİM VAKFI MÜTEVELLİ HEYETİ BAŞKANI
“İYİLİK EVİ TOPLUMSAL FAYDA İDEALİMİZİN YANSIMASI”
“İyilik Evi projemiz 113 yıldır taşıdığımız toplumsal fayda idealimizin bir yansımasıdır. Kanser gibi ciddi bir hastalıkla mücadele eden çocuklarımızı ve ailelerini en zor anlarında desteklemeyi hedefleyen bu özel proje uluslararası bir ödüle layık görüldü. Bu hem geldiğimiz noktayı onurlandırdı hem gelecekte yürüteceğimiz sosyal fayda çalışmalarımız için güçlü bir motivasyon kaynağı oldu.”
Abdi İbrahim Vakfı olarak kanser tedavisi gören çocuklar için hayata geçirdiğimiz “İyilik Evi” projesiyle, dünyanın en prestijli ödül programlarından Hermes Creative Awards’da “Kurumsal Sosyal Sorumluluk Programı” kategorisinde Altın Ödül almaya hak kazandık. Vakıf aracılığıyla toplumsal fayda alanında imza projeler yürütüyoruz. İyilik Evi projemiz, Abdi İbrahim olarak 113 yıldır taşıdığımız toplumsal fayda idealimizin bir yansıması. Kanser gibi ciddi bir hastalıkla mücadele eden çocuklarımızı ve ailelerini en zor anlarında desteklemeyi hedefleyen bu özel projenin uluslararası bir ödüle layık görülmesi hem geldiğimiz noktayı onurlandırdı hem gelecekte yürüteceğimiz sosyal fayda çalışmalarımız için bizlere güçlü bir motivasyon kaynağı oldu.
VEFA’DA ÜCRETSİZ DESTEK
Aralık 2022’de İstanbul Vefa’da hayata geçirdiğimiz Abdi İbrahim Vakfı İyilik Evi, Türkiye’nin farklı bölgelerinden kanser tedavisi veya kontrolleri için İstanbul’a gelen ve maddi zorluk yaşayan çocuklar ve ailelerine ücretsiz konaklama ve çok yönlü destek sağlıyor. 18 odalı misafirhanede 45 kişiye kadar ücretsiz konaklama imkanı sunulurken çocukların tedavi sürecinde çocuk gelişim uzmanları eşliğinde çeşitli atölye çalışmaları ve eğitim programları düzenleniyor. Gönüllü psikologların verdiği psiko-sosyal hizmetlerle hem çocuklar hem aileleri duygusal ve sosyal olarak da destekleniyor. Açılışından bugüne kadar yaklaşık 150 aileye ulaşan proje, yalnızca fiziksel ihtiyaçlara değil, aynı zamanda bireylerin psikolojik ve sosyal iyilik hallerine de bütüncül bir yaklaşımla katkı sunuyor.
HAYATI İYİLEŞTİRME MİSYONU
Abdi İbrahim olarak 113 yıllık ‘hayatı iyileştirme’ misyonumuzu yalnızca ilaç üretimiyle sınırlandırmıyor, topluma dokunan projelerimizle daha kapsayıcı bir iyileştirme anlayışı da benimsiyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana hayatı iyileştirme misyonuyla çalışıyoruz. Abdi İbrahim Vakfı da bu misyonu temel alıyor. Abdi İbrahim Vakfı çatısı altında hayata geçirdiğimiz İyilik Evi Projemiz, 113 yıldır taşıdığımız toplumsal fayda idealimizin bir yansıması.
“EN ZOR ZAMANDA DESTEKLİYORUZ”
ONURLADIRDI Kanser gibi ciddi bir hastalıkla mücadele eden çocuklarımızı ve ailelerini en zor anlarında desteklemeyi hedefleyen projemizle ödül almamız hem geldiğimiz noktayı onurlandırdı hem gelecekte yürüteceğimiz sosyal fayda çalışmalarımız için güçlü bir motivasyon kaynağı oldu. Bundan sonra da hayatları iyileştirme yolculuğumuza kararlılıkla devam edeceğiz.
İYİLEŞTİRME TUTKUSU İyilik Evi’nin uluslararası ölçekte takdir görmesinden gurur duyuyoruz. Biz Abdi İbrahimliler, iyiliğin ve iyileştirme tutkusunun bulaşıcı olduğuna yürekten inanırız. Umuyorum ki buradaki iyilik de bulaşıcı olsun, sektörümüzde bu alanda atılan adımlar sıklaşsın, daha çok kurum ve kuruluş bu ihtiyaca yanıt vermek için harekete geçsin.
ENVER YÜCEL I BAHÇEŞEHİR UĞUR EĞİTİM KURUMLARI (BUEK) YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“EĞİTİMDE BASMADIK TOPRAK BIRAKMIYORUZ”
“Ülkemizde yıllardır sadece eğitim sektöründe hizmette bulunuyor, evrensel anlamda da güzel işler yapıyoruz. Hem ülkemizde hem dünyada hangi milletten olursa olsun dokunmadık öğrenciyle basmadık toprak bırakmıyoruz.”
Ülkemizde yıllardır sadece eğitim sektöründe hizmette bulunuyor, evrensel anlamda da güzel işler yapıyoruz. Hem ülkemizde hem dünyada hangi milletten olursa olsun dokunmadık öğrenciyle basmadık toprak bırakmıyoruz. Artık Türkiye’nin bir eğitim markasıyız. BAU Global olarak ABD, Kıbrıs, Batum, İngiltere, Berlin ve İstanbul’daki altı üniversitemizle sadece ülkemizde değil dünyada da adımızdan söz ettiriyoruz. Grubun başındaki liderse, zaten bu kavramların içini doldurur. Lider; açık, şeffaf, dürüst, verdiği sözleri tutabilen, veremeyeceği sözleri söylemeyen kişi olmalı. Takımın koçuymuş gibi hareket edip, yönlendirebilmesi gerekir. Lider adil, öncü olur. Günümüzdeki yönetimi idare etme yerine, artık liderlik kavramı gelmiştir. Her bir insanı liderlik kavramıyla yetiştirip bütünleştirirsek o kurumların gelecekleri daha da iyi olabilir. Biz eğitim gurubuyuz. Eğitim sistemimizin kalitesi çok önemli ama yarıştığınız yer de önemli. Dünyayla yarışmamız gerekiyor. Dünyada iyi olma sorumluluğumuz var. Üniversiteden mezun olan her öğrencinin, dünyanın herhangi bir yerinde çalışmaya hazır olması gerekiyor. Bu da çok kültürlülükle ilgili. Eğer bu konuları kavrayan anlayış içerisinde olabilirsek çok daha mükemmel olur.
“ESNEK YAPILAR KURDUK”
Sektörler kriz dönemlerine hazır olmalı. Bunun için de sistemlerini esnek bir yapıya göre dönüştürmeliler. O zaman bu krizlerden etkilenmeyebilirler. Alışılagelmiş davranışlar devam ederse o sektörlerde geri kalınabilir. Buna, pandemiyi örnek verebiliriz. Pandemide öğrencilerimiz okula gelemedi. Biz de pandemiyle birlikte çok daha önceden hazır olduğumuz eğitim teknolojilerini devreye koyduk. Dünyadaki çok büyük üniversiteler, okullar bu konuda geri kalmışlardı. Ancak bizim öğrencilerimiz geri kalmadı. Öğrencilerimize yönelik zaman zaman yapmış olduğumuz araştırmalarda da uzaktan eğitimin normal eğitimden bir farkının olmadığını gördük. İş dünyasında beşeri sermayenin önemi artık çok daha iyi anlaşılıyor. Eğitim sektörünü mükemmel hale getiremezsek iyi bir beşeri sermayeyi, iyi bir insan kaynağını hazır edememiş oluruz. Bu üretimde kalitesizliği getirir.
SOSYAL YATIRIMLARIMIZ DA EĞİTİME
100 DOKTORA ÖĞRENCİSİNE BURS Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı olması nedeniyle kurum olarak 100 doktora öğrencisine eğitim bursu verdik. Yenilikçi çalışmalara imza atarak, uluslararası standartlardaki nitelikli eğitim anlayışımız, bilim dünyasına katkılarımız ve güçlü akademik kadromuzla ülkemizin gelecek kuşaklarını yetiştirmeye devam edeceğiz.
EN BÜYÜK ARMAĞAN Biliyoruz ki Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemize vereceğimiz en büyük armağan, gençlerin eğitimine yaptığımız katkı. Bunun en güzel örneğiyse 100. yılımızı kutladığımız bu özel yılda, 100 nitelikli öğrenciye sağladığımız doktora bursu. İnanıyoruz ki öğrencilerimizin her biri dünyaya ve ülkemize faydalı olacak çalışmalara imza atacak. Biz de bu yolda durmadan ilerlemeye ve gençlerimize rehberlik etmeye devam edeceğiz. Hem akademik hem bilimsel anlamda çalışmalarımız artarak devam edecek.
ZEYNEP BODUR OKYAY I KALE GRUBU BAŞKANI VE CEO’SU
“İNSAN OLMANIN KIYMETİNİ BABAM ÖĞRETTİ”
“Babamı kaybettiğimde içimde büyük bir boşluk açıldı. Ama bugün o boşluk, onun öğretileriyle, anılarıyla, sesiyle dolup taşıyor. Bize dürüstlüğü, çalışkanlığı, merhameti ve insan olmanın kıymetini öğretti. Her zaman üretmenin, fayda yaratmanın ve değer inşa etmenin peşindeydi. Bize miras bıraktığı insan ve memleket sevgisi, yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.”
Kale Grubu olarak kurucumuz İbrahim Bodur’un vizyonunu yaşatmak amacıyla, 2017 yılında hayata geçirdiğimiz İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programı ile sosyal girişimcilere destek vermeyi sürdürüyoruz. Program, bugüne kadar yüzü aşkın sosyal girişimcinin yolunu açarken erken aşama, ileri aşama, iş birliği ve gençlik kategorilerinde verilen ödüllerle karşı karşıya olduğumuz sosyal ve çevresel sorunların çözümüne katkı sağlıyor.
“SOSYAL GİRİŞİMCİLERLE ANACAĞIZ”
Babamı bu yıl da topluma değer katmayı amaçlayan sosyal girişimcilerle birlikte anacağız. Onun toplumsal dönüşüme olan inancını, 3 Haziran’da düzenleyeceğimiz ödül töreninde bir kez daha paylaşacağız. Çünkü inanıyoruz ki geride bıraktıklarıyla yaşamaya devam eden insanlar asla unutulmaz. Hayatta eylemlerimizi yönlendiren, bizi harekete geçiren her zaman büyük bir amaç vardır. Kimine göre çok para kazanmak kimine göreyse başarılarıyla takdir görmektir. Tüm bunlar Kale Grubu için de geçerli olmakla birlikte bizim büyük amacımız dostlarımız, çalışanlarımız, iş ortaklarımız, büyük pencereden bakıldığında dokunduğumuz herkes için dönüştürücü ve anlamlı işler başarmak.
“SAHİP ÇIKMAYA İNANDIK”
Üretimin geleceğinin ancak insanı merkeze koyan, çözüm odaklı ve sürdürülebilir bir sistem düşüncesiyle var olabileceğine inanıyoruz. Yaptığımız her iş, attığımız her adım, birilerinin hayatına dokunsun ve iyileştirsin istiyoruz. Her zaman sahip olmaya değil, sahip çıkmaya inandık. Bugün de ‘İyi Bak Dünyana’ hareketiyle ülkemizin her karış toprağına, her damla suyuna ve her bir insanına sahip çıkıyoruz. Oturup şikayet etmek yerine bu topraklara, toplumumuza, çalışanlarımıza, müşterilerimize, tedarikçilerimize yani ortak bir kaderi paylaştığımız tüm ekosisteme karşı sorumlu olduğumuzu düşünerek aksiyon alıyoruz. Gerçek değişim getirecek iş modellerine ve kalıcı sosyal fayda yaratmaya odaklanıyoruz.
“DÜNYA DAHA GÜZEL BİR YER OLACAK”
İLK İŞİM OKULLARDA Kaleseramik Vakfımız aracılığıyla bugüne kadar yüzlerce öğrenciye eğitim bursu sağladık, işsiz gençlere meslek edindirmek amacıyla yurt genelinde meslek kursları açtık. Türkiye genelinde gerçekleştirilen meslek edindirme kurslarıyla 5 bini aşkın işsiz genç meslek sahibi oldu. Aynı zamanda inşaat sektörüne binlerce kalifiye usta kazandırıldı. İlk İşim Okullarda Değişim projesiyle yurdun değişik yörelerinde onlarca okulun yenilenmesine ve çocukların hijyene erişimlerine katkı sağlandı.
SOSYAL GİRİŞİMCİLİK Babam gibi sosyal faydayı ilke edinmiş, azim ve cesaretle harekete geçen sosyal girişimcileri desteklemeyi misyon üstlendik, İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programını başlattık. Bu projeyle yola çıktığımız 2017 yılından bu yana, sayıları 2.000’i aşan sosyal girişimciyle bir araya geldim. Yüzlerce başarı hikayesine tanık oldum.