İtibar liderinin güven inşası

BOYNER BÜYÜK MAĞAZACILIK KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ OYA UZUN, “DÜNYANIN GELECEĞİ İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİR POLİTİKALAR BENİMSEMEK ZORUNDAYIZ” DİYOR. MCDONALD’S TÜRKİYE KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ TUĞÇE ALTINSOY, ŞEFFAFLIĞIN İŞ YAPIŞ ŞEKİLLERİNİN TEMELİ OLDUĞUNU SÖYLÜYOR. MİGROS KURUMSAL İLETİŞİM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GRUP DİREKTÖRÜ KAAN ÜNVER, ÇEVRE DOSTU PROJELERE YATIRIM YAPTIKLARINI ANLATIYOR. PEGASUS HAVA YOLLARI BAŞ HUKUK MÜŞAVİRİ, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK LİDERİ VE GENEL SEKRETER ALİ UZUN, “HEDEFİMİZ HER ZAMAN DOĞA DOSTU SÜREÇLER YÜRÜTMEK” DİYOR.

Ö. SEYFETTİN BAYRAM I s.bayram@businesslife.com.tr

ROTA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK!

Sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için şirketlerin sadece finansal süreçlere değil çevresel ve toplumsal sorumluluklarına odaklanmaları gerekiyor. Bu bağlamda, şirketlerin kurumsal iletişim liderleri, sürdürülebilirlik odaklı stratejiler geliştirirken özellikle şeffaflık ve çevreci yatırımlar konusunda dikkatli ve bilinçli bir yaklaşım benimsemeli. Şirketler, çevresel ve sosyal etki alanındaki faaliyetlerini açık ve net bir şekilde paylaştıklarında hem kamuoyunun hem yatırımcıların güvenini kazanıyor. Bu süreçte, hedeflerin belirlenmesi, bu hedeflere ulaşmak için atılacak adımlar ve sonuçların düzenli olarak raporlanması büyük önem taşıyor. Şeffaflık, aynı zamanda kriz durumlarında da önemli bir rol oynuyor, çünkü doğru ve zamanında bilgi paylaşımı, olumsuz algıların önüne geçebiliyor.

Çevreci yatırımlar konusunda ise kurumsal iletişim liderlerinin, şirketin çevreye duyarlı projelerini bir pazarlama stratejisi olarak görmek yerine uzun vadeli bir sorumluluk anlayışıyla ele alması gerekiyor. Bu tür yatırımların şirketin misyonuna ve değerlerine nasıl hizmet ettiği, topluma ve çevreye ne gibi somut faydalar sağladığı vurgulanmalı. Ayrıca, bu yatırımların etkilerini sürekli izlemek ve şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşmak, şirketin çevresel sorumluluğunun gerçekçi ve güvenilir olduğunu gösterir.

Sonuç olarak, sürdürülebilir bir gelecek için şirketlerin kurumsal iletişim liderleri, şeffaflık ilkesini merkeze alarak çevreye duyarlı yatırımlarını etkin bir şekilde duyurmalı ve bu yatırımların etkilerini düzenli olarak izleyip raporlamalı. Bu strateji, toplumsal güven oluşturur.

 

KAAN ÜNVER I MİGROS KURUMSAL İLETİŞİM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GRUP DİREKTÖRÜ

“ÇEVRE DOSTU PROJELERE YATIRIM YAPIYORUZ”

“2030 yılı sonuna kadar gıda atıklarını yarıya indirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca iş ortaklarımızla iklim değişikliğiyle mücadelede topyekün bir etki yaratmak için çevre dostu projelere yatırım yapıyoruz.”

Migros olarak sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek için önemli adımlar atıyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarımız kapsamında 2026 sonuna kadar toplam enerji tüketimimizin üçte birini kendi güneş enerjisi santrallerimizden sağlamayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda art arda güneş enerjisi santrallerimizi devreye alarak enerji verimliliğimizi artırıyoruz.

2030 HEDEFLERİ

Karbon emisyonlarımızı azaltma hedeflerimiz doğrultusunda Bilim Temelli Hedefler Girişimi'nden (SBTi) onay aldık ve 2030 sonuna kadar karbon emisyonlarında yüzde 42’lik bir azaltım, 2050 yılına kadar ise net sıfır hedefimizi gerçekleştirmek için somut adımlarla ilerliyoruz. Gıda atıklarını azaltma konusunda da iddialıyız. 2030 yılı sonuna kadar gıda atıklarını yarıya indirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca iş ortaklarımızla iklim değişikliğiyle mücadelede topyekün bir etki yaratmak için çevre dostu projelere yatırım yapıyoruz.

“ÜST ÜSTE İKİNCİ KEZ GLOBAL LİDERİZ”

KARBON SAYDAMLIK PROJESİ Sürdürülebilirlik çalışmalarımızın bir göstergesi olarak, dünyanın en itibarlı çevresel raporlama platformlarından biri olan Karbon Saydamlık Projesi (CDP) kapsamında, “İklim Değişikliği” ve “Su Güvenliği” programlarının her ikisinde de en yüksek not olan “A” notu ile değerlendirildik ve üst üste ikinci kez “Global A Liderleri” arasında yer aldık.

ÇEVRESEL ETKİ Borsa İstanbul’un BİST 30 Endeksi’ne dahil edilmemizin yanı sıra BİST Sürdürülebilirlik, BİST Sürdürülebilirlik 25 ve BİST Kurumsal Yönetim endekslerinde de yer alıyoruz. Satışını gerçekleştirdiğimiz ürünlerin karbon ayak izini azaltmak amacıyla Sürdürülebilir İş Ortakları Ağı platformumuzla tedarikçilerimizin çevresel etkilerini düzenli olarak takip ediyor ve iyileştirme süreçlerine destek oluyoruz.

“SEKTÖRDE ÖNCÜYÜZ” Atık yönetimi ve geri dönüşüm süreçlerimiz kapsamında, döngüsel ekonomi uygulamalarını destekleyerek gıda perakende sektöründe sürdürülebilirlik konusunda öncü bir rol üstleniyoruz. Tüm bu çalışmalarımızı şeffaf bir şekilde paylaştığımız Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları (TSRS) uyumlu 2024 entegre faaliyet raporumuzu yakın zamanda yayınladık.

 

OYA UZUN I BOYNER BÜYÜK MAĞAZACILIK KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ

“KARBON AYAK İZİMİZİ AZALTIYORUZ”

“Bugüne kadar 1,6 milyona yakın ürünü yenileyerek 12,8 milyar litre su tasarrufu sağladık, 16 bin ton karbon emisyonunu önledik. Mağazalarımızın enerji tüketimini anlık takip ediyor, gece saatlerinde tasarruf sağlayarak karbon ayak izimizi azaltıyoruz.”

Dünyanın geleceği için sürdürülebilir politikalar benimsemek zorundayız. Bu bilinçle sürdürülebilirliği işimizin temel parçası yaparak çevre dostu uygulamaları önceliklendiriyoruz. Döngüsel dönüşümün temsilcisi Nivogo ile iş birliğimiz kapsamında lekeli, kırışık veya teşhir ürünü olması gibi sebeplerle satışa sunulamayan ürünleri yenileyerek döngüsel ekonomiye kazandırıyoruz. Bugüne kadar 1,6 milyona yakın ürünü yenileyerek 12,8 milyar litre su tasarrufu sağladık, 16 bin ton karbon emisyonunu önledik.

YÜZDE 100 GERİ DÖNÜŞÜM

Mağazalarımızın enerji tüketimini anlık takip ediyor, gece saatlerinde tasarruf sağlayarak karbon ayak izimizi azaltıyoruz. Lojistikte geri dönüştürülmüş plastik kasalar kullanarak karton koli kullanımını minimize ettik. Kullanılmış kartonları dolgu malzemesi haline getirerek yüzde 100 geri dönüşüm sağlıyoruz. Mağaza konseptlerimize de sürdürülebilirliği yansıtıyoruz. Boyner Cadde mağazamız atık kumaşlardan sanat eserleri ve oturma alanları, yağmur suyu arıtma sistemleri gibi sürdürülebilir unsurlarıyla sıfır atık belgesine sahip. 2012’den bu yana yeşil ofis uygulamalarımızı sürdürüyoruz. Satın alma ve tedarik yönetimi süreçlerimizde de çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik kriterlerini ön planda tutuyoruz. Bu kriterlere uygun çalışma modellerini benimseyen iş ortaklarını ekosistemimize dahil etmeye öncelik veriyoruz.

“İNSAN ONURUNA YAKIŞIR İŞ ORTAMLARI PLANLIYORUZ”

YENİ İŞ ORTAMI İnsan onuruna yakışan iş ortamları, iş yerinde demokrasinin tesisi, çevre dostu uygulamalar, sürdürülebilir tedarik zinciri ve topluma yatırım ana başlıkları altında topladığımız sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi, iç ve dış paydaşlarımızın sürdürülebilirlik politika ve uygulamalarımıza katılımını sağlayacak, katkı ve değerlendirmelerini alacak şekilde planlıyor ve uyguluyoruz.

FARKINDALIK HEDEFİ Yaptığımız çalışmalarla geniş bir kitlede farkındalık yaratmayı hedefliyor, yarattığımız etkiyi büyütmek adına farklı sivil toplum kuruluşlarıyla iş birlikleri hayata geçiriyoruz. Bunu da samimi ve şeffaf bir iletişim diliyle yapıyoruz. Özellikle sosyal ve çevresel konulara duyarlı Z kuşağını çok önemsiyor, sürdürülebilir bir gelecek için çalışmaya, farkındalık yaratmaya devam ediyoruz.

 

ALİ UZUN I PEGASUS HAVA YOLLARI BAŞ HUKUK MÜŞAVİRİ, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK LİDERİ VE GENEL SEKRETER

“HEDEFİMİZ HER ZAMAN DOĞA DOSTU SÜREÇLER YÜRÜTMEK"

“Doğa dostu süreçler yürütebilmek her zaman nihai hedefimiz. Süreçlerimizin sürdürülebilir olması adına iki büyük hedef belirledik. 2030 yılında 2019 yılına göre birim emisyon değerimizi yüzde 20 azaltmak ve 2050 yılında “net sıfır” emisyona sahip olmak.”

2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşmayı taahhüt ettik ve bugün itibarıyla bu hedefe ulaşmamızda en önemli katkı, enerji verimliliği yüksek uçaklardan oluşan filomuza yaptığımız yatırımlardan geliyor. Bunun dışında İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki yer ekipmanlarımızda 2015’ten bu yana elektrikli traktörler, jeneratörler ve merdivenler kullanıyoruz. Yenilenebilir enerji hedeflerimiz doğrultusunda 2022 ve 2023 yıllarında toplam elektrik tüketimimizin yaklaşık yüzde 67’sini oluşturan genel müdürlük yerleşkemiz ve Sabiha Gökçen Havalimanı idari birimlerimizdeki yaklaşık 10 MWh elektrik tüketimimizi yenilenebilir enerji kaynaklarından temin ederek sertifikalandırdık.

10 YILLIK ŞEFFAF RAPORLAMA

2015 yılından itibaren sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi CDP raporlamasıyla paylaşıyoruz. Bu raporlama kapsamında emisyon yönetimine ilişkin süreç ve uygulamalarımızı her yıl geliştiriyor ve daha şeffaf bir şekilde raporluyoruz. İlk kez 2020 yılında A listesine girmiş ve o dönem bu başarıyı dünyada yakalayan 5 hava yolundan biri olmuştuk. Sonrasında 2022, 2023 ve 2024 yıllarında A listesinde yer almaya devam ettik ve halen CDP iklim raporlama alanında liderlik seviyesi ve su raporlama alanında yönetim seviyesi ile yolumuza devam ediyoruz. Doğa dostu süreçler yürütebilmek her zaman nihai hedefimiz. Süreçlerimizin sürdürülebilir olması adına iki büyük hedef belirledik. 2030 yılında 2019 yılına göre birim emisyon değerimizi yüzde 20 azaltmak ve 2050 yılında “net sıfır” emisyona sahip olmak. Birim emisyon yoğunluğumuzu 2024 yıl sonu itibarıyla 2019’a göre yüzde 10'dan fazla azaltmış durumdayız. 2050 net sıfır hedefimiz için tüm operasyonlarımızın değerlendirildiği bir yol haritası yayınladık.

HER ALANDA SIFIR ATIK VE GERİ DÖNÜŞÜM

Hizmet sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olmamızdan dolayı geri dönüşüm alanında dezavantajlı bir durumda olsak da operasyon yürüttüğümüz her noktada ve misafirlerimize hizmet verdiğimiz her alanda sıfır atık uygulamasını benimsemeye çalışıyoruz. En görünür mecramız da misafirlerimizi ağırladığımız uçaklarımızın içi. İlk amacımız atık üretmemek. Bunun için plastik türevi ürünleri azaltarak, tekrar kullanılabilir malzemeleri süreçlerimize dahil ediyoruz. Ambalajlarımızda ve servis ürünlerimizde geri dönüştürülmüş hammadde kullanımını artırıyoruz.

“KARBON NÖTRLEME PROJELERİNE DESTEK VERİYORUZ”

YENİ FIRSATLAR Birçok operasyonumuza destek olabilecek doğaya değer veren yeni girişimle temas kurmak için fırsatlar yaratıyoruz. Örneğin yürüttüğümüz uçak içi atık yönetimi projesinde iş ortağımız Pendik Belediyesi.

DENGE UNSURU Faaliyetlerimizden kaynaklanan tüm karbon emisyonlarını bugünün teknolojisiyle kaynağında önlememiz mümkün olmasa da farklı alanlarda daha az emisyon oluşturan üretim faaliyetleri üzerinden dengelenmesine yardımcı olmak ve yenilenebilir enerji projelerini desteklemek amacıyla karbon nötrleme projelerine destek veriyoruz.

 

TUĞÇE ALTINSOY I McDONALD’S TÜRKİYE KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ

“ŞEFFAFLIK İŞ YAPIŞ ŞEKLİMİZİN TEMELİ”

“Hızla büyüyen yapımız içinde tüm çalışanlarımıza eşit fırsatlar sunmaya, şeffaf ve açık iletişimi iş yapış şeklimizin temeli haline getirmeye önem veriyoruz. Sahip olduğumuz bu kültür, iş tatminini ve güven duygusunu daha da artırıyor.”

McDonald’s Türkiye olarak çalışan memnuniyeti ve kurum kültürü alanında “Great Place to Work” sertifikasını almaya hak kazandık. Çalışanlarımızın mutluluğu ve gelişimi, kurum kültürümüzün tam kalbinde yer alıyor. Kazandığımız sertifika, güven temelli ve sürekli gelişime dayalı yapımızı bir kez daha tescillemiş oldu. Samimi, eşitlikçi ve kapsayıcı yönetim yaklaşımımız hem çalışan memnuniyetine hem de iş sonuçlarımıza olumlu yansıyor.

MEMNUNİYETE TAKIM RUHU ETKİSİ

McDonald’s Türkiye’de kademesi ne olursa olsun herkes işe başladığında ilk bir hafta boyunca restoranda eğitim alıyor. Bu sayede güçlü bir takım ruhu oluşturuyoruz. Takım ruhu ve sürekli gelişim imkanları çalışan memnuniyetini artırıyor. Çalışanlarımız bizim en önemli değerimiz. Sürekli gelişim fırsatı için kurduğumuz McDonald’s Türkiye Eğitim Akademisi’nde operasyondan yöneticiliğe kadar uzanan her kademe için çalışanlarımıza farklı eğitim imkanları sunuyoruz.

“GENÇLER VE KADINLAR ÖNCELİKLİ”

SEKTÖR ORTALAMASININ ÜZERİNDE Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) araştırmasına göre yiyecek ve içecek sektöründe kadın çalışan oranı yüzde 38,6 iken McDonald’s Türkiye, 2024 yılı itibarıyla yüzde 48,9 kadın çalışan oranıyla sektör ortalamasının üzerine çıktı. Türkiye genelinde üst ve orta düzey yönetici pozisyonlarındaki kadın oranı yüzde 19,6 iken McDonald’s Türkiye’deyse bu oran yüzde 40,3’e ulaştı.

“BAŞARIYI ETKİLİYOR” Sekiz bin çalışana ulaşan şirketimiz, özellikle gençleri ve kadın çalışanları işe almayı önceliklendirerek toplumsal kalkınmayı destekleyen bir yönetim modeli uyguluyor. Bağımsız araştırma raporunun da ortaya koyduğu üzere, McDonald’s Türkiye olarak kadın istihdamını artırdıkça şirketimizin büyümesi de hızlanıyor.

BUSINESS LIFE