SÜREYYA CİLİV, YENİLİKÇİLİĞİ VE GİRİŞİMCİLİĞİYLE, JAKLİN GÜNER DERİN DENEYİMİYLE, SANİ ŞENER GLOBAL MARKA YARATMA GÜCÜYLE, ÖZLEM Koç EĞİTİM GİBİ BİR SEKTÖRDE ELDE ETTİĞİ BAŞARIYLA, LEVENT ÇAKIROĞLU KENDİ LİDERLİK MODELİNİ YARATARAK, ÖZGÜR TORT BÜYÜK BAŞARILARLA, GÜLİZ ÖZTÜRK ROL MODEL OLMASIYLA, MEHMET T. NANE UNUTULMAZ LİDERLİĞİYLE, ERKAN KAFADAR GÜÇ VEREN LİDERLİK YAKLAŞIMIYLA, ÖMER YÜNGÜL HER TÜRLÜ ZOR DÖNEMDEKİ LİDERLİĞİYLE, SABANCI HOLDİNG CEO’SU CENK ALPER STRATEJİK BAKIŞ AÇISIYLA, HAKAN ARAN, MEHMET ABBASOĞLU VE MURAT PINAR DÖNÜŞTÜRÜCÜ GÜCÜYLE, ASELSAN GENEL MÜDÜRÜ AHMET AKYOL İSE YENİLİKÇİLİĞİYLE YAŞAMDA İZ BIRAKAN LİDERLER ARASINDA…
SELEN KOCABAŞ I s.kocabas@businesslife.com.tr
Yaşamda iz bırakmak sadece sanatçılara, büyük şairlere, büyük askerlere ya da politikacılara has değil. Bizim dünyamızda yani iş dünyasında da işini çok iyi yapan her lider, unutulmazlar arasına giriyor. İşini çok iyi yapmaktan kastım elbette sadece finansal başarılarla anılmak değil. Aynı zamanda topluma, çevreye ve insanlığa katkılarıyla da iz bırakan CEO’lar, güçlü liderlik ve derin bir vizyon sergileyerek kurumlarını ve dünyamızı şekillendiriyorlar.
İşte biz de “Yaşamda İz Bırakan CEO’lar” arasında liderlik anlayışlarını, değerlerini ve miras bırakma stratejilerini kimsenin reddedemeyeceği kadar açık olan isimlere yer verdik.
Çoğu CEO, liderlik anlayışlarını açık bir şekilde tanımlarken, bu değerlerin arasında dürüstlük, şeffaflık, inovasyon ve sürdürülebilirlik öne çıkıyor. Bu liderler, şirketlerini yalnızca finansal hedeflerle değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk ve çevreye duyarlı bir anlayışla yönlendiriyor. İnsan odaklı bir yaklaşım benimsemek ve çalışanlarının potansiyellerini en üst düzeye çıkarmak, bu CEO'ların iş dünyasında fark yaratmalarını sağlayan önemli yetenekleri. Her CEO'nun arkasında bir büyük ideal yatar. Kimileri için bu, global bir liderlik pozisyonuna ulaşmak ya da dünya çapında tanınan bir markanın sahibi olmak olabilir. Ancak birçoğu için gerçek ideal, şirketlerinin toplumsal katkılarıyla kalıcı bir iz bırakmaktır. İş dünyasında idealinin peşinden giden CEO’lar, bu hedeflere ulaşmak için uzun vadeli stratejiler geliştirir, risk alır ve çoğu zaman yeni yollar keşfeder. İdealini gerçekleştiren liderler, sadece iş dünyasında değil, aynı zamanda toplumlarında da olumlu değişimler yaratmışlardır. İşte o isimler…
SÜREYYA CİLİV I SYSTEM CAPITAL, KUIKA VE SYSTEM OPTIMA BAŞKANI
HER YENİ GİRİŞİME HEYECANLA BAŞLIYOR
Turkcell’in efsane CEO’su olarak anılan Süreyya Ciliv, iş dünyasında iz bırakan liderler arasında başı çekiyor. Her zaman daha güzel işler, daha büyük başarılar için motive olan Ciliv, her yeni girişimine heyecanla başlıyor. “Aslında heyecanımın temel sebebi de şu: yeni bir dünya var ve bu yeni dünyada muazzam fırsatlar var” diyor.
Süreyya Ciliv, 2007-2015 yılları arasında Turkcell’in CEO’luğunu yaptı ve bu dönemde şirketi sadece Türkiye’nin değil, bölgenin en önemli teknoloji şirketlerinden biri haline getirdi. Turkcell’in dijital servisler stratejisini geliştiren ve telekom sektöründeki dönüşümünü hızlandıran Ciliv, Turkcell’i sadece bir operatör şirketi olmaktan çıkarıp yazılım ve servis geliştiren bir teknoloji şirketine dönüşümünü başlattı. Bu vizyonu sayesinde Turkcell, BiP, fizy, TV+ gibi servisleri geliştirdi ve dijital ekosistemde yerini sağlamlaştırdı.
KÜRESEL DENEYİM FARKI
Ciliv, Turkcell’den önce Microsoft’ta önemli pozisyonlarda çalıştı. Şirketin ABD merkezinde üst düzey yöneticilik görevlerinde bulundu. Bu küresel bakış açısı, onun liderlik tarzını da şekillendirdi. Turkcell’den ayrıldıktan sonra da Türkiye’de teknoloji ve girişimcilik ekosistemine katkıda bulunmaya devam etti. Yatırımları ve mentorluklarıyla genç girişimcileri destekledi. Ciliv, hem iş dünyasındaki başarıları hem teknoloji ve inovasyon alanındaki vizyonuyla Türkiye’de iz bırakan bir lider olarak anılmaya devam ediyor.
Ciliv, Turkcell’den ayrıldıktan sonra yeni hayatını şöyle anlatmıştı: “Hayatımda yeni bir dönem başlamıştı. Sakin geçen o dönemde bazı yatırımlar yaptım. İş dünyasında heyecanlı bulduğum işlere çok önem vermek ve yatırım yapmak küçüklüğümden beri babamdan gördüğüm bir şey. Yaptığım yatırımlardan bazıları ciddi anlamda çok değer kazandı. Ama esas olarak 3 iş beni çok heyecanlandırıyor. Şu anda üç şirketin ana ortağıyım. İki tanesinde çoğunluk hissenin sahibiyim, Yönetim Kurulu Başkanıyım ve CEO gibi full time çalışıyorum. Bir tanesi de Profesör Gökhan Hotamışlıgil ile Amerika’da kurduğumuz biyoteknoloji firması. Ben bu şirketlerde iş adamı olarak hem destek oluyorum hem de yatırımcılarıyım. Bu üç şirket beni gelecek için çok heyecanlandırıyor.
SANİ ŞENER I TAV İNŞAAT YÖNETİM KURULU BAŞKANI
KÜRESEL ÖLÇEKTE İZ BIRAKTI
Sani Şener, Türkiye’nin en başarılı iş insanlarından biri olarak özellikle havalimanı işletmeciliği ve altyapı projeleri alanında küresel ölçekte iz bırakan bir lider. TAV Havalimanları Holding’deki görevlerini bırakan Şener, TAV İnşaat’a başkanlık etmeye devam ediyor. Dünyanın en başarılı altyapı işlerine imza atıyor.
Sani Şener, TAV Havalimanları’nın kurucu ekibinde yer aldı ve şirketi bir mühendislik projesinden uluslararası bir dev haline getirdi. TAV, bugün dünyada 15’ten fazla havalimanı işletiyor ve dünyanın en büyük havalimanı işletmecileri arasına girmiş durumda. Şener, 2001 ekonomik krizi ve 11 Eylül saldırılarının havacılık sektörünü sarsmasına rağmen TAV’ı büyütmeyi başardı. 2000’lerin başında özelleştirme süreçlerini iyi değerlendirerek TAV’ın küresel bir oyuncu olmasını sağladı.
İŞ KOLLARINI ÇEŞİTLENDİRDİ
Sani Şener, TAV’ı sadece havalimanı işletmeciliği yapan bir firma olarak bırakmadı; TAV İnşaat, TAV Teknoloji, TAV Güvenlik, TAV İşletme Hizmetleri gibi farklı alanlara yönlendirdi. Böylece şirketin hem dikey entegrasyonunu sağladı hem iş kollarını çeşitlendirdi.
Şener, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) gibi uluslararası platformlarda Türkiye’yi temsil etti. Sadece iş sonuçlarıyla değil, çalışanlarını motive eden liderlik tarzıyla da biliniyor. Ekip çalışmasını ve genç yetenekleri ön plana çıkarması, onun iş dünyasında saygı duyulan bir figür olmasını sağladı. Sani Şener’in vizyonu ve liderlik anlayışı, onu Türkiye’nin en önemli iş insanlarından biri yaparken TAV’ı da küresel bir marka haline getirdi.
LEVENT ÇAKIROĞLU I KOÇ HOLDİNG CEO’SU
KENDİ LİDERLİK MODELİNİ YARATTI
Levent Çakıroğlu'nun liderliği, sadece Koç Holding’i büyütmekle kalmadı. Çakıroğlu, Türk iş dünyasında ve global ölçekte de etkileyici bir liderlik mirası bıraktı. Onun stratejik vizyonu, sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımı ve küresel iş yapma biçimi, iş dünyasında örnek alınan bir model haline geldi.
Levent Çakıroğlu, 2014 yılında Koç Holding CEO'su olarak göreve başladığından bu yana grubun büyümesine ve küresel alandaki etkisinin artmasına öncülük etti. Türkiye'nin en büyük ve en köklü sanayi ve ticaret gruplarından biri olan Koç Grubu, Çakıroğlu'nun liderliğinde modernize olmuş bir yapıya kavuştu ve dijitalleşme süreçlerinde önemli adımlar attı. Çakıroğlu, Koç Holding'i etkili bir şekilde yönetirken sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve inovasyon konularında da grubu öncü ve lider konumuna getirdi.
58 DİLLİ KÜRESEL BİR GRUBA DÖNÜŞTÜRDÜ
Levent Çakıroğlu, Koç Holding'in sürdürülebilirlik stratejilerini benimsemesi ve çevre dostu uygulamalara yatırım yapması konusunda liderlik etti. Koç Holding, çevresel etkilerini azaltmak, enerji verimliliği sağlamak ve sosyal sorumluluk projelerine odaklanmak adına önemli adımlar atmaya devam ediyor. Çakıroğlu ayrıca küresel arenada da Koç Holding’i daha rekabetçi hale getirdi. Bu vizyoner yaklaşım, Koç Holding’in uluslararası pazarda daha güçlü bir oyuncu olmasına olanak tanıdı. Çakıroğlu, Koç Holding’in farklı sektörlerdeki stratejik yatırımlarını titizlikle planlayarak, şirketin gelecekteki büyümesini de sağladı. Çakıroğlu'nun liderlik tarzı, iş dünyasında saygı gören bir başka önemli özelliği. İnsan odaklı yönetim anlayışıyla Koç Holding'in kültürünü geliştirdi, şirket çalışanlarının eğitimine ve kariyer gelişimlerine önem verdi. Koç Holding, bu sayede sürekli yenilikçi ve verimli bir organizasyon yapısına sahip konumunda. Çakıroğlu, bu küresel vizyonu şöyle ifade ediyor: “Küresel büyüme vizyonumuz doğrultusunda topluluğumuzu önümüzdeki yüzyılın rekabetine hazırlayacak ve uluslararası rekabet gücümüzü artıracak stratejik hamlelerde bulunuyor, coğrafi olarak faaliyet gösterdiğimiz ülkeleri genişletiyoruz. Türkiye dışında 58 ülkede, 128 üretim tesisi ve pazarlama şirketiyle faaliyet gösteriyoruz. Ofislerimizde 58 dil konuşuluyor ve 43 farklı para birimiyle işlem yapıyoruz.”
ÖZGÜR TORT I MİGROS GRUBU İCRA BAŞKANI
LİDERLİĞİNİ DEFALARCA KANITLADI
Özgür Tort, Migros’a dijitalleşme, sürdürülebilirlik, yenilikçilik ve finansal başarı alanlarındaki katkılarıyla Türk iş dünyasında çok başarılı ve iz bırakan bir lider olarak öne çıkıyor.
Özgür Tort, Migros'u sadece bir perakende şirketi olarak değil, aynı zamanda yenilikçi bir iş modeliyle yönetti. Müşteri odaklılık anlayışını benimseyerek, müşterilerin daha iyi hizmet alması için sürekli iyileştirmeler yaptı. Migros'un “Migros Hemen” uygulaması gibi projeler, kullanıcıların akıllı telefonları üzerinden alışveriş yapabilmesini sağlayarak, perakende sektöründe hızlı ve verimli bir alışveriş deneyimi sundu. Migros’un dönüşüm süreci, sektördeki diğer şirketler için de bir örnek teşkil etti ve Tort, bu başarılarıyla iş dünyasında izi silinmez bir lider haline geldi.
NASIL DÖNÜŞTÜRDÜ?
Özgür Tort’un liderliğinde Migros, perakende sektöründe dijitalleşme yolunda önemli adımlar attı. Özellikle Migros Sanal Market ve Migros Hemen gibi dijital platformların geliştirilmesi, markanın tüketicilere daha hızlı ve ulaşılabilir hizmet sunmasını sağladı. Bu dijitalleşme süreci, pandemi döneminde online alışverişin artan talebini karşılamak için kritik bir rol oynadı. Migros'un e-ticaret alanında sağladığı bu atılım, markayı sektördeki diğer rakiplerinden farklılaştırdı ve tüketici taleplerine hızla adapte olmasını sağladı. Özgür Tort, Migros’un sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını da güçlü bir şekilde destekledi. Migros’un ürünlerinde sürdürülebilir kaynaklardan yararlanması ve daha yeşil operasyonlara yatırım yapması, Tort’un çevre ve toplum odaklı liderlik anlayışının da bir yansıması. Tort, Migros’un büyümesini sadece dijitalleşme ve müşteri deneyimine odaklanarak sağlamadı. Aynı zamanda şirketin finansal performansını güçlendiren stratejiler geliştirdi. Tort’un liderliğinde, Migros’un kâr marjları arttı, şirket kârlılığını güçlendiren doğru yatırım kararları alındı. Özgür Tort’un bir diğer güçlü yönü, kriz dönemlerinde şirketi yönetme konusundaki becerisi.
CENK ALPER I SABANCI HOLDİNG CEO’SU
DEV YAPININ YÖNÜNÜ DİJİTALLEŞMEYLE DEĞİŞTİRDİ
Cenk Alper, Sabancı Holding CEO’su olarak başarıları, stratejik vizyonu ve liderlik anlayışıyla dikkat çekmeye devam ediyor. Sabancı Holding’i daha inovatif ve dijitalleşmiş bir yapıya dönüştürmek için stratejiler geliştirdi. Şirketin geleneksel endüstrilerden daha teknoloji odaklı alanlara yönelmesi ve dijital dönüşümü benimsemesi konusunda önemli adımlar attı. Bu dönüşüm, Sabancı Holding’in sürdürülebilirliğini ve rekabetçi gücünü artırdı.
Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, grubun küresel pazarlarda da etkili olabilmesi için stratejik bir vizyon geliştirdi. Uluslararası büyümeye katkı sağlayan bir dizi yatırım ve iş birliği sürecini başlattı ve başarıyla yönetti. Sabancı Holding, birçok farklı sektörde faaliyet gösteren büyük bir holding. Cenk Alper, şirketin sanayi, enerji, perakende ve finans gibi farklı alanlardaki liderliğini pekiştirmek için sektörel çeşitliliği doğru bir şekilde yönetti. Bu, şirketin finansal gücünü ve uzun vadeli sürdürülebilirliğini de artırdı.
GELENEKSELDEN YENİ TEKNOLOJİYE
Cenk Alper, başarıları, stratejik vizyonu ve liderlik anlayışıyla dikkat çekmeye devam ediyor. Sabancı Holding’i daha inovatif ve dijitalleşmiş bir yapıya dönüştürmek için stratejiler geliştirdi. Şirketin geleneksel endüstrilerden daha teknoloji odaklı alanlara yönelmesi ve dijital dönüşümü benimsemesi konusunda önemli adımlar attı. Bu dönüşüm, Sabancı Holding’in sürdürülebilirliğini ve rekabetçi gücünü artırdı. Alper, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir projelere de büyük önem veriyor. Grup şirketlerinin çevre dostu uygulamalar ve yeşil enerji projelerine yatırım yapması, bu alandaki liderliğini pekiştiriyor. Ayrıca, şirketin karbon ayak izini azaltma hedefleri doğrultusunda ciddi adımlar atılıyor. Alper’in ekip çalışmasına önem vermesi de liderlik tarzıyla onu öne çıkarıyor.
MEHMET T. NANE I PEGASUS HAVA YOLLARI YÖNETİM KURULU BAŞKANI
YENİ PARADİGMALARA ÖNCÜLÜK ETTİ
Mehmet Nane, Pegasus Hava Yolları'nın yönetim kurulu başkanı olarak Türk havacılık sektöründe önemli bir lider figürü haline geldi. Pegasus'un büyümesine ve Türkiye'de uygun fiyatlı havacılık modelinin yaygınlaşmasına öncülük etti. Nane'nin iş dünyasında bıraktığı iz, sadece finansal başarılarla sınırlı değil. Sektördeki yenilikçi yaklaşımı ve liderlik özellikleriyle de öne çıkıyor. Pegasus'un başında olduğu süre boyunca, şirket bir yandan büyürken, bir yandan da sektördeki standartları değiştirecek yeni paradigmalara öncülük etti.
Mehmet Nane'nin liderliğinde Pegasus, Türkiye'deki en büyük düşük maliyetli havayolu şirketi haline geldi. 2000'li yılların başında başlayan bu süreçte, Pegasus Hava Yolları, düşük maliyetli uçuşlarla geniş bir yolcu kitlesine hitap etti ve birçok yeni destinasyona uçuşlar düzenlemeye başladı. Bu, özellikle orta sınıfın seyahat etme alışkanlıklarını değiştirdi ve havacılık sektöründe yeni bir pazar yarattı. Mehmet Nane, liderlik ettiği dönemde Pegasus'un sadece Türkiye'de değil, aynı zamanda uluslararası alanda da büyümesini sağladı. Şirketin uçak filosunu genişleterek, düşük maliyetli uçuşlar yaparak, inovasyon ve verimlilik odaklı stratejilerle rakiplerinden sıyrılmasına yardımcı oldu. Nane'nin uyguladığı stratejik kararlar, Pegasus'un başarısında önemli rol oynadı.
SEKTÖRÜ DÖNÜŞTÜRDÜ
Nane, Türk havacılık sektöründe genellikle daha pahalı uçuşlar ve geleneksel havayolları anlayışının hakim olduğu bir dönemde, düşük maliyetli havayolunun başarılı olabileceğini gösterdi. Hem iç hatlarda hem dış hatlarda gerçekleştirdiği operasyonel iyileştirmelerle Pegasus, sektördeki en önemli oyunculardan biri haline geldi. Nane, özellikle COVID-19 pandemisi sırasında, Pegasus'un kriz dönemini yönetme konusunda gösterdiği güçlü liderlikle dikkat çekti. Pandeminin getirdiği zorluklarla başa çıkarken, şirketin operasyonlarını etkili bir şekilde yönetti, iş gücünü verimli hale getirdi ve maliyetleri optimize etti.
ÖMER YÜNGÜL I ZORLU HOLDİNG CEO’SU
GLOBAL LİDERLİĞE TAŞIDI
Ömer Yüngül, Türk iş dünyasının efsane CEO’larından biri. Önce Vestel’i global bir şirket haline getirdi ardından Zorlu CEO’su olunca grubu tam anlamıyla kurumsallaştırdı. Grubu modernize etti, büyüttü ve küresel ölçekte etkili bir oyuncu YAPTI. Ayrıca liderlik anlayışı ve stratejik kararlarıyla Zorlu Holding’in büyümesine ve gelişmesine yön verdi. Son dönemdeki iletişim kriziyle geri çağrılan efsane CEO’lar arasına da girdi.
Ömer Yüngül’ün liderliğinde Zorlu Holding, sadece Türkiye’de değil, dünya çapında büyük yatırımlar yaparak adından söz ettirdi. Özellikle enerji, tekstil ve elektronik sektörlerinde önemli hamleler gerçekleştirdi. Şirketin uluslararası alandaki varlığını artıran Yüngül, Zorlu’nun hem yurt dışı yatırımlarını hem global pazardaki yerini güçlendiren stratejik kararlar aldı. Ömer Yüngül, Zorlu Holding’i sürdürülebilirlik ve inovasyon konularında da güçlü bir yapıya kavuşturdu. Yenilenebilir enerji yatırımları, şirketin çevre dostu ve sürdürülebilir büyüme hedeflerini desteklemeye devam ediyor. Yüngül’ün vizyonu, şirketin bu tür stratejik yatırımlarla çevresel etkilerini azaltırken aynı zamanda ekonomik olarak güçlü bir yapı inşa etmesini sağladı.
DAHA GÜÇLÜ DAHA KURUMSAL
Yüngül, Zorlu Holding’in organizasyonel yapısını da güçlü bir şekilde yönlendirdi. Şirketin iç kültürünü şeffaflık, yenilikçilik ve etkinlik üzerine kurarak, çalışanların motivasyonunu ve verimliliğini artırdı. İnsan kaynakları politikaları ve liderlik anlayışı, Zorlu Holding’in güçlü bir ekip yapısına sahip olmasına yardımcı oldu. Ömer Yüngül, dijitalleşme alanında da önemli adımlar attı. Zorlu Holding, dijitalleşme konusunda atılan adımlar sayesinde operasyonel verimliliğini artırdı ve sektördeki dijital dönüşüm sürecine hız kazandırdı. Bu süreç, şirketin iş yapma biçimini modernize ederek, global pazarda daha güçlü bir duruş sergilemesini sağladı.
MEHMET ABBASOĞLU I PETROL OFİSİ GRUBU CEO’SU
İŞ DÜNYASINA ÖRNEK LİDERLİK SERGİLİYOR
Mehmet Abbasoğlu, Petrol Ofisi CEO'su olarak iş dünyasında iz bırakan liderlerden biri. Türkiye’nin en köklü ve önemli enerji şirketlerinden biri olan Petrol Ofisi’ne liderlik etmek her dönem önemli bir başarı hikayesi gerektirdi. Bu kez Petrol Ofisi, Abbasoğlu'nun liderliğinde önemli başarılar elde etti.
Mehmet Abbasoğlu, Petrol Ofisi’ni dijital dönüşüm sürecine sokan ve şirketin teknolojiyi etkin bir şekilde kullanmasını sağlayan bir lider oldu. Dijitalleşme, enerjinin geleceği ve şirketin operasyonel verimliliği için kritik bir alan olarak öne çıkarken, Abbasoğlu’nun vizyonu sayesinde Petrol Ofisi, dijital altyapısını güçlendirdi ve sektördeki dijital trendleri takip etti. Özellikle, akaryakıt ve enerji sektöründe dijitalleşmenin önem kazandığı bir dönemde, Petrol Ofisi dijital çözümler sunarak müşterilerine daha verimli hizmetler sağladı.
KURUMU GELECEĞE TAŞIYOR
Mehmet Abbasoğlu’nun liderliğinde Petrol Ofisi, sürdürülebilirlik alanında da önemli adımlar atıyor. Abbasoğlu, şirketin çevresel sorumluluklarını artırarak daha sürdürülebilir enerji çözümleri üretmeye yönelik stratejiler geliştirdi. Bu, sadece çevre dostu bir yaklaşım olmakla kalmadı, aynı zamanda şirketin uzun vadeli iş modelini güçlendiren bir adım oldu. Abbasoğlu, vizyoner bir lider olarak Petrol Ofisi’ni sadece mevcut piyasa koşullarında başarılı kılmakla kalmayıp aynı zamanda geleceğe yönelik stratejiler geliştirmeye devam ediyor. Petrol Ofisi’nin marka değerini güçlendirmek için büyük efor ortaya koyan CEO, hizmet kalitesini sürekli iyileştirerek, müşteri memnuniyetini ön planda tuttu. Bu da Petrol Ofisi’nin sektöründeki liderliğini pekiştirdi. Mehmet Abbasoğlu liderliğindeki Petrol Ofisi’nin BP’nin Türkiye’deki istasyonlarını satın alması da en önemli başarılarından biri oldu. Liderin, ekonomik krizler ve değişen piyasa koşullarıyla başa çıkmak için geliştirdiği stratejiler, şirketin finansal sürdürülebilirliğini sağladı. Abbasoğlu, şirketi modernize etme ve sektördeki değişimlere ayak uydurma konusundaki başarısıyla iş dünyasında önemli bir örnek teşkil ediyor.
AHMET AKYOL I ASELSAN CEO/GENEL MÜDÜRÜ
“İDEALLERİ KUTUP YILDIZI OLARAK GÖRÜYORUM”
“En büyük hayalim mühendis olup ülkeme hizmet etmekti. Bugün Türkiye’nin en büyük mühendislik şirketlerinden birinin başında olmak, bu hayalin bir anlamda gerçekleştiğini gösteriyor. Ancak ben, idealleri ulaşılacak bir hedef değil, yönümüzü belirleyen bir kutup yıldızı olarak görüyorum. ‘Tamam, başardım’ demek yerine, her gün daha ileri gitmek için çalışıyorum. ASELSAN bir misyon şirketi ve bu misyon, sürekli daha büyük hedefler koymayı gerektiriyor. Daha yapacak çok işimiz var.”
Yaptığım her işi, o iş dünyanın en önemli işiymiş gibi yaparım. O an yapmam gereken iş neyse tamamen ona odaklanırım. Verilen görevin bir emanet olduğunu düşünür ve emanetin hakkına riayet etmek için azami gayret gösteririm. Karar vermekten ve inisiyatif kullanmaktan kaçınmam. Bunlar, özellikle de inisiyatif kullanma, ASELSAN’da yönetici olan arkadaşlarımıza da muhakkak verdiğim bir tavsiyedir. En çok dikkat ettiğim hususlardan birisi de istişareye önem vermek, tepeden yönetim anlayışına mesafeliyim. Bugün ASELSAN’da hayata geçirdiğimiz hemen her proje, çalışanlarımızın, mühendislerimizin, çeşitli vesilelerle dile getirdikleri, talep ettikleri hususlardır.
“EN BÜYÜK HAYALİM”
En büyük hayalim mühendis olup ülkeme hizmet etmekti. Bugün Türkiye’nin en büyük mühendislik şirketlerinden birinin başında olmak, bu hayalin bir anlamda gerçekleştiğini gösteriyor. Ancak ben idealleri ulaşılacak bir hedef değil, yönümüzü belirleyen bir kutup yıldızı olarak görüyorum. ‘Tamam, başardım’ demek yerine, her gün daha ileri gitmek için çalışıyorum. ASELSAN bir misyon şirketi ve bu misyon, sürekli daha büyük hedefler koymayı gerektiriyor. Daha yapacak çok işimiz var.
“LİDERLİK ANLAYIŞIM”
Liderlik anlayışım, gözlemlemek, dinlemek, öğrenmek ve harekete geçmek üzerine kurulu. Çalışma hayatım boyunca birçok önemli liderle temas ettim, onlarla birlikte çalışma imkanı buldum. Her birinden bir şeyler aldığımı, bir şeyler öğrendiğimi, kendi mizacımla uyumlu bir harman geliştirdiğimi düşünüyorum. Bugün ASELSAN’da çalışıyorum. ASELSAN’ın kuruluş hikayesi başlı başına bir ilham kaynağıdır. Gerek milletimizin Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na yaptıkları bağışların hikayesi gerek ASELSAN mühendislerinin hikayeleri bizi her gün motive etmeye devam ediyor. İş hayatında çok dönüm noktası dediğim karar oldu. Ancak diğer bütün kararlarımı da etkilediği için iki tanesini öne çıkarabilirim. Birincisi mühendis olmak, ikincisi ise savunma sektörüne girmek.
“ASELSAN’I KÜRESEL BİR TEKNOLOJİ DEVİNE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ”
DÖNÜŞÜM PROGRAMI Bu yıl ASELSAN’ın 50’nci yaşını kutluyoruz. Köklerimizden aldığımız güçle geleceğe odaklanıyoruz. En önemli projemizin aselsaneXt Dönüşüm Programı olduğuna inanıyorum. Geçtiğimiz yıl başlattığımız bu programla, şirketimizi önce 2030’a, daha sonra da ötesine taşıyacak kapsamlı bir dönüşümü başlatmış durumdayız. Programın ana amacını bizi güçlü yapan yönlerimizi daha da keskinleştirmek, bunun yanında her anlamıyla küresel bir teknoloji devine dönüşmek için gerekli ilave adımları da atmak şeklinde özetleyebilirim. aselsaneXt’in Ahmet Akyol’un değil de ASELSAN’ın projesi olduğu fikrini yerleştirebilirsem, herkesin programa sahip çıkmasını sağlayabilirsem iyi bir miras bırakmış olacağımı düşünüyorum.
TOPLUMA ÖRNEK ASELSAN, bir misyon şirketi. Geliştirdiğimiz teknolojiler önce kendi ülkemizin ardından da müttefik ülkelerin güvenliğine katkı sunuyor.
JAKLİN GÜNER I VAKKO CEO’SU
LÜKSE İMZASINI ATTI
Jaklin Güner, perakende ve lüks moda sektöründe derin iz bırakan isimlerden biri. Vakko’nun CEO’su olarak markayı hem Türkiye’de hem uluslararası alanda daha güçlü bir konuma taşımak için stratejik adımlar attı. Lüks perakende sektöründe müşteri deneyimini ön planda tutarak, Vakko’nun marka değerini artırdı.
Jaklin Güner, Vakko’dan önce uzun yıllar YKM’de üst düzey yöneticilik yaptı ve markanın büyümesine önemli katkılarda bulundu. Perakende sektöründeki geniş deneyimi, onu Türkiye’de moda ve lüks tüketim alanında güçlü bir lider haline getirdi. Türkiye’de iş dünyasında kadın liderlerin sayısı hala sınırlıyken, Jaklin Güner, bir lüks moda markasının başında olmasıyla kadın yöneticilere ilham veren figürlerden biri oldu. Liderlik tarzı ve başarıları, genç profesyoneller için güçlü bir rol model oluşturuyor.
DENEYİMLE FARK YARATTI
Lüks perakende sektöründe müşteri deneyiminin önemini bilen bir yönetici olarak Vakko’nun mağaza konseptlerini, hizmet anlayışını ve dijital dönüşümünü geliştirdi. Klasik bir markayı yenilikçi bir bakış açısıyla yönetmesi, onu fark yaratan bir lider yaptı. Vakko gibi köklü bir markanın kimliğini koruyarak modernize etme başarısı, Jaklin Güner’in stratejik liderlik becerilerini gösteriyor. Moda, sanat ve lüksü bir araya getiren Vakko kültürünü daha geniş bir kitleye ulaştırdı. Bu yönleriyle Jaklin Güner, perakende ve moda sektöründe iz bırakan, vizyoner bir iş insanı olarak öne çıkıyor.
“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKLE BÜYÜYORUZ”
Güner, bugün ajandasının en önemli maddelerini şöyle anlatıyor: “Geçmiş mirasımızı seyahat ve konaklama deneyimlerine yansıtmak amacıyla iki yıl önce açtığımız ilk hotel-rezidanstan sonra ikincisini açtık. 2022’de hizmet vermeye başlayan Vakko Hotel&Residans Nişantaşı İstanbul’dan sonra İstanbul Vakko Hotel Residence Sumahan Bosphorus için Çengelköy’deki aile yadigarı bir bina olan Sumahan Otel’i 10 yıllığına kiraladık. Kıymetli bir eseri yaşatmak ve sürdürmek ancak eğitimle mümkün. Vakko olarak yatırımlarımızı dönemin dinamiklerini göz önünde bulundurarak yapıyoruz. Lüks, sürdürülebilirliği merkezine aldığı için her dönem büyümeye devam ediyor."
GÜLİZ ÖZTÜRK I PEGASUS HAVA YOLLARI CEO’SU
SEKTÖRDE İLK VE ROL MODEL LİDER OLDU
Güliz Öztürk, Pegasus Hava Yolları'nı sadece bir havayolu şirketi olarak değil, aynı zamanda inovasyon, sürdürülebilirlik, müşteri memnuniyeti ve çalışan odaklılık gibi önemli değerlerle şekillendiren bir lider. Sektördeki ilk kadın lider olarak genç liderler için de bir rol model oldu. Hem iş dünyasında hem toplumda güçlü bir etki bıraktı, havacılık sektörünün geleceğine yön verenlerden biri haline geldi.
Pegasus Hava Yolları CEO’su Güliz Öztürk, Türk iş dünyasında önemli bir lider ve rol model. Özellikle havacılık sektöründe gösterdiği başarılarla dikkat çekerken hem Pegasus’un küresel alanda büyümesine katkı sağladı hem liderlik tarzıyla sektördeki birçok profesyonel için örnek teşkil etti.
GLOBAL ARENADA YÜKSELTTİ
Güliz Öztürk, Pegasus Hava Yolları’nın uluslararası alanda tanınan ve rekabetçi bir marka haline gelmesini sağladı. Özellikle şirketin düşük maliyetli uçuş modeliyle Avrupa ve Orta Doğu gibi önemli pazarlarda güçlü bir yer edinmesine yardımcı oldu. Öztürk’ün liderliğinde Pegasus, hem uçuş ağı hem müşteri memnuniyeti konusunda büyük bir gelişim gösterdi. Şirketin büyüme stratejileri ve hizmet kalitesi, onu rakiplerinden ayıran en önemli unsurlar arasında yer alıyor. Öztürk, sürdürülebilirlik konusuna da büyük önem vererek Pegasus’un çevresel etkilerini azaltmak için çeşitli stratejiler geliştirdi. Pegasus, karbon salımını azaltmaya yönelik çalışmalar yaparak sektördeki çevre dostu hava yolu şirketlerinden biri olma yolunda önemli adımlar attı. Güliz Öztürk, havacılık sektöründeki çevre duyarlılığını artıran liderlerden biri olarak öne çıkıyor. Öztürk, kadınların iş dünyasında güçlü ve başarılı bir şekilde yer alabileceğinin de en başarılı kanıtlarından biri. Özellikle havacılık gibi erkeklerin çoğunlukta olduğu bir sektörde liderlik pozisyonuna gelmesi, kadın girişimciler ve liderler için ilham verici. Kadınların liderlik pozisyonlarında başarılı olabileceğini kanıtlayan Öztürk, genç kadınların kariyer hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol model. Güliz Öztürk’ün vizyonu, dijitalleşme ve teknolojinin etkin kullanımına odaklı. Pegasus’un dijitalleşme sürecini hızlandıran Öztürk, mobil uygulama üzerinden yapılan işlemler, online check-in ve dijital biletleme sistemleri gibi inovasyonlarla şirketin sektördeki dijital dönüşümüne de önemli katkılar sağladı.
MURAT PINAR I ENERJİSA ENERJİ CEO’SU
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE LİDER
Enerjisa Enerji CEO'su Murat Pınar, sektördeki liderliği, vizyoner yaklaşımı ve şirketin sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik yaptığı çalışmalarla dikkat çekiyor. Pınar’ın Enerjisa Enerji'deki liderliği, enerji sektöründeki dönüşümü yönlendirmesi ve önemli başarılarıyla onu rol model ve öncü bir lider yapıyor.
Murat Pınar, Enerjisa Enerji’nin dijital dönüşümünü hızlandıran lider olarak gerçekten çok üst seviye işlere imza attı. Şirketin enerji sektöründe dijitalleşmeyi ve yenilikçi teknolojileri benimsemesine öncülük etti. Akıllı şebekeler, veri analitiği, yapay zeka ve nesnelerin interneti (IoT) gibi modern teknolojilerin kullanımını artırarak süreçleri daha verimli ve sürdürülebilir hale getirdi. Bu sayede, müşteri memnuniyeti artarken operasyonel verimlilik yüksek seviyelere çıktı.
SÜRDÜRÜLEBİLİR YOLCULUK
Murat Pınar’ın liderliğinde Enerjisa Enerji, çevresel sorumluluklarını ön planda tutarak sürdürülebilir enerji konusunda önemli yatırımlar yaptı. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi gibi temiz enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar, şirketin karbon ayak izini azaltmasına ve çevre dostu enerji çözümleri sunmasına olanak tanıdı. Enerjisa Enerji, bu alanda sektördeki öncülerden biri haline geldi. Enerji sektörü, dünya çapında büyük bir dönüşüm geçiriyor. Murat Pınar, bu dönüşümü doğru şekilde yönlendiren liderlerden biri. Enerjisa Enerji, geleneksel enerji üretim yöntemlerinden yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırırken bu dönüşümü şirketin geleceği için kritik bir fırsat olarak gördü. Bu stratejik vizyon, şirketin sadece enerji sektöründeki dönüşümü değil, aynı zamanda uluslararası pazarda rekabet gücünü artırmasını sağladı. Murat Pınar’ın liderliğinde, Enerjisa Enerji müşteri odaklı bir yaklaşım benimsedi ve enerji hizmetlerinin kalitesini artırmaya yönelik inovasyonlar gerçekleştirdi. Murat Pınar’ın CEO olarak görev aldığı dönemde, Enerjisa Enerji finansal olarak da güçlü bir performans sergiledi. Şirket hem kârlılık hem operasyonel verimlilik açısından sektör ortalamalarının üzerinde bir başarı gösterdi. Pınar, dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik, yenilikçilik ve müşteri odaklılık gibi alanlarda gösterdiği başarılarla iş dünyasında iz bırakan bir lider.
ERKAN KAFADAR I BORUSAN HOLDİNG CEO’SU
DEV GRUBU DÖNÜŞTÜRÜP GÜÇLENDİRDİ
Erkan Kafadar’ın liderliği, Borusan Holding’in sektördeki konumunu güçlendiren, şirketi yenilikçi, sürdürülebilir ve dijitalleşmiş bir yapıya kavuşturan, ayrıca topluma ve çevreye duyarlı bir yaklaşımı benimseyen bir dönemi başlattı. Onun yönetimi, Borusan’a sadece iş dünyasında değil, toplumda da saygınlık kazandırdı.
Erkan Kafadar, Borusan Holding CEO'su olarak Türk iş dünyasında iz bırakan önemli bir lider. Kafadar, Borusan Holding’in yönetiminde ve grubun sektördeki pozisyonunu güçlendirmesinde önemli bir rol oynadı. Borusan Holding’in kurumsal yapısını dönüştürme ve uluslararası pazarda etkisini artırma konusunda büyük bir vizyona sahipti. Onun liderliğinde Borusan, sadece yerel pazarda değil, aynı zamanda küresel ölçekte de büyümeyi başardı. Kafadar, Borusan’ı sadece Türkiye'de değil, yurt dışında da tanınan ve güçlü bir oyuncu haline getirdi. Özellikle, Borusan’ın farklı sektörlerdeki faaliyetlerini daha verimli hale getirerek, şirketin globalleşme sürecini hızlandırdı. Bu, Borusan'ın küresel pazarlarda rekabet gücünü artırmakla kalmadı, aynı zamanda şirketin sürdürülebilirlik ve dijitalleşme alanındaki adımlarını da hızlandırdı.
UZUN VADELİ DEĞER YARATIYOR
Erkan Kafadar, Borusan Holding’in sürdürülebilirlik konusundaki yaklaşımını güçlendiren liderlerden biri. Çevre dostu projeler ve toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket ediyor. Bu, sadece şirketin sosyal sorumluluk anlayışını değil, aynı zamanda finansal açıdan da uzun vadeli değer yaratma hedeflerini yansıtıyor. Kafadar’ın liderliğinde Borusan, sürdürülebilirlik stratejilerini operasyonel faaliyetlerine entegre etti ve çevre dostu projelerle topluma katkı sağladı. Ayrıca, Borusan’ın inovasyon ve teknolojiye yaptığı yatırımlar, çevresel sürdürülebilirlik adına önemli oldu. Kafadar, Borusan’ın dijitalleşme sürecini hızlandırarak, şirketin operasyonel verimliliğini artırdı. Bu süreçte, Borusan’ın endüstriyel sektördeki faaliyetleri dijital dönüşümle güçlendirildi ve grubun teknoloji alanındaki yatırımları arttı. Güçlü bir liderlik sergileyerek şirketin başarısını pekiştirdi. İnsan kaynaklarına verdiği önemle, çalışanlarının gelişimine katkı sağladı ve kurumsal bir kültür oluşturdu.
HAKAN ARAN I İŞ BANKASI GENEL MÜDÜRÜ
EN YENİLİKÇİ VE GENÇ BANKAYA DÖNÜŞTÜRDÜ
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, finans sektöründe uzun yıllar süren deneyimi, yenilikçi vizyonu ve güçlü liderlik becerileriyle önemli başarılar elde etti. Bankanın tarihinde teknoloji kökenli ilk genel müdür olması aslında bankanın yönünü de tayin etmişti. Cumhuriyet’le yaşıt bankayı Türkiye’nin en genç bankası haline getirmeyi başardı.
Hakan Aran, İş Bankası'nın dijitalleşme yolculuğunu hızlandıran lider oldu. Finansal teknolojilerdeki gelişmeleri yakından takip ederek, banka bünyesinde dijital dönüşümü ve inovasyonu ön planda tuttu. İş Bankası'nın dijital bankacılık hizmetleri, mobil uygulamaları ve internet bankacılığı gibi dijital platformları, bankanın müşteri deneyimini geliştirmesine ve finansal hizmetlere erişimi daha hızlı ve kolay hale getirmesine olanak tanıdı. Bu, bankanın sektördeki rekabet avantajını artıran bir strateji oldu.
HER ALANDA GERÇEK LİDERLİK SERGİLEDİ
Hakan Aran, İş Bankası'nın sürdürülebilirlik alanındaki projelerini destekleyen ve bu konuda da liderlik gösteren bir yönetici. Banka, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerine odaklanarak, yeşil finansman projelerine yatırım yaptı ve sürdürülebilirlik stratejilerini benimsedi. Ayrıca, Hakan Aran’ın liderliğinde banka, çeşitli sosyal sorumluluk projelerine de büyük önem verdi. Bu çalışmalar, yalnızca bankanın toplumda saygınlık kazanmasına değil, aynı zamanda çevre ve toplum yararına önemli katkılar sağlamasına da olanak tanıdı. Hakan Aran, İş Bankası’nın finansal sağlamlığını ve büyümesini de oldukça başarılı şekilde yönlendirdi. Banka, onun liderliğinde güçlü bir finansal performans sergiledi, kârlılık ve verimlilik açısından sektördeki en başarılı bankalardan biri haline geldi. Hakan Aran, iş dünyasında bir lider olarak sadece finansal başarılarla değil, aynı zamanda güçlü bir takım yönetimi ve liderlik anlayışıyla da takdir ediliyor. Çalışanlarının gelişimine önem veren, motivasyonlarını artırmak için birçok eğitim programı ve gelişim fırsatları sunan bir lider olarak tanınıyor.
ÖZLEM KOÇ I BAHÇEŞEHİR KOLEJİ GENEL MÜDÜRÜ
EĞİTİMDEN BİR DEV YARATTI
Özlem Koç, eğitim sektöründe dönüşüm yaratan liderlerden biri olarak hem akademik hem iş dünyası perspektifinden önemli bir figür. 2010’dan itibaren Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü olarak Türkiye’nin en büyük eğitim kurumlarından birini büyük bir ivmeyle büyüttü. Onun liderliğinde Bahçeşehir Koleji’nin kampüs sayısı 150’yi aşarak Türkiye’nin en geniş eğitim ağlarından biri haline geldi.
Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Koç, yenilikçi eğitim modelleri ve dijitalleşmeyle Bahçeşehir Koleji’ni hem Türkiye’nin hem bölgenin en önemli eğitim kurumlarından biri haline getirdi. Eğitimde teknolojinin gücünü erken fark eden Koç, Kişiye Özgü Öğretim Modeli (KÖM), Yapay Zeka Destekli Eğitim gibi birçok yenilikçi projeyi hayata geçirdi. Bahçeşehir Koleji’nin dijital platformlara yaptığı yatırımlar, onu sektörün öncüsü haline getirdi.
TUTKULU LİDERLİK
Özlem Koç, sadece bir yönetici olarak değil, eğitime tutkuyla bağlı bir lider olarak öne çıkıyor. Öğrencilere, öğretmenlere ve velilere hitap eden etkileyici iletişim tarzı, onu sektörde fark yaratan bir isim haline getirdi. Kadın liderlerin iş dünyasında daha fazla yer almasını destekleyen bir figür olarak özellikle kız çocuklarının eğitimi konusunda önemli projelere öncülük etti. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için yürüttüğü sosyal sorumluluk projeleri, iş dünyasında onu farklılaştıran unsurlardan biri oldu. Özlem Koç, Bahçeşehir Koleji’ni sadece Türkiye’de değil, uluslararası eğitim standartlarıyla büyüten bir lider. Finlandiya, Singapur gibi ülkelerin eğitim modellerini yakından takip ederek Türkiye’ye entegre etti. Eğitim sektöründe geleneksel kalıpları kıran, dijitalleşmeye öncülük eden ve ilham veren bir lider olarak iş dünyasında iz bırakan önemli isimlerden biri.