PEGASUS HAVA YOLLARI İK GENEL MÜDÜR YARDIMCISI DİLARA OĞUR, “TÜM ORGANİZASYONU DÖNÜŞÜME DAHİL EDİYORUZ” DİYOR. SUNAR YATIRIM CHRO’SU SEZGİN DİZ, İNSANI MERKEZE ALAN DİJİTALLEŞMEYLE İLERLEDİKLERİNİ SÖYLÜYOR. ABDİ İBRAHİM İK, KURUMSAL İLETİŞİM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GRUP BAŞKANI DR. M. OĞUZCAN BÜLBÜL, TEMEL SORUMLULUKLARININ YENİLİKÇİLİĞİ DESTEKLEMEK OLDUĞUNU VURGULUYOR. ALLIANZ TÜRKİYE İCRA KURULU ÜYESİ VE İNSAN VE KÜLTÜR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI İLKAY ÖZEL, “EN DEĞERLİ SERMAYEMİZ ÇALIŞANLARIMIZ” DİYOR. PERYÖN YÖNETİM KURULU BAŞKANI DR. EYLEM DERYA ÖZGÜR, DİJİTAL DEVRİMİN DÖNÜŞTÜRÜCÜ AKTÖRLERİ OLMAK GEREKTİĞİNE DİKKAT ÇEKİYOR. SAHİBİNDEN.COM İNSAN VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GENEL MÜDÜR YARDIMCISI GÜNTULU PEKER, “SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAMA İNANIYORUZ” DİYOR. KUIS AI DİREKTÖRÜ PROF. DR. ÇİĞDEM GÜNDÜZ DEMİR İSE “YAPAY ZEKA TOPLUMLARI DÖNÜŞTÜRÜYOR” DİYOR.
MURAT YEŞİLDERE I m.yesildere@businesslife.com.tr
Yaklaşık 25 yıldır liderlik alanında çalışmalar yürütüyorum. Bu süreçte çeşitli kaynaklardan okuma yaparak, yazılar kaleme alarak ve konuşmalar gerçekleştirerek bilgi ve deneyimimi sürekli olarak çeşitlendirmeye önem verdim. Edindiğim tecrübeler doğrultusunda temel liderlik yetkinliklerinde köklü değişiklikler yaşanmadığı kanaatindeyim. Günümüz liderlerinin mevcut beklentileri karşılamak için sonuç odaklı olmaları, geleceğe yönelik beklentileri güvence altına almak adına strateji odaklı düşünmeleri ve sürekli değişim liderliği sergilemeleri gerekiyor. İçinde bulunduğumuz yapay zeka çağında da söz konusu üç yetkinliğin geçerliliğini koruyacağına inanıyorum. Analitik düşünme, yaratıcılık, etkili iletişim becerileri ve teknoloji okuryazarlığı gibi nitelikler öne çıkmakla birlikte liderler bu üç temel yetkinliği güçlendirmeyi sürdürecekler.
Yapay zeka teknolojilerinin iş dünyasında otomasyonu artırarak tekrar eden görevleri üstlenmesi, çalışanların ise daha stratejik ve yaratıcı görevlere yönelmelerine olanak sağlayacak. Bu bağlamda insan kaynakları liderlerinin de rolleri dönüşüyor. Bu ayki araştırmamıza katılan CHRO'lar ve onların iş dünyasındaki meslektaşları, stratejik iş ortakları olarak organizasyonun dönüşüm süreçlerine liderlik ederek, çalışan gelişimini destekleyen vizyoner yaklaşımlar benimsemeyi sürdürüyorlar. Ayrıca, şirket kültürünü ve çalışan bağlılığını güçlendirmek amacıyla açık iletişim kanallarını teşvik ederek, geri bildirimleri değerlendirip iş süreçlerinin sürekli olarak geliştirilmesine katkı sunuyorlar.
SEZGİN DİZ I SUNAR YATIRIM CHRO’SU
“İNSANI MERKEZE ALAN DİJİTALLEŞMEYLE İLERLİYORUZ”
“İnsanı merkeze alan dijitalleşme anlayışıyla ilerliyoruz. Adana’daki entegre üretim tesisimizde 25 yıldır çalışan bir ustabaşıyla mobil cihaz üzerinden öneri sistemine giriş yapan yeni bir operatör bizim için aynı değerde.”
İK liderlerinin rolü artık yalnızca süreçleri yöneten değil, değişimi yönlendiren, kültürü taşıyan ve geleceği şekillendiren bir rol haline geldi. Bu dönüşümde CHRO’ların en kritik görevi farklı kuşakları, farklı beklentileri ve yetkinlikleri olan çalışanları aynı hedef etrafında birleştirebilmek.
YENİ NESİL İK LİDERİ
Bu noktada “insanı merkeze alan dijitalleşme” anlayışıyla ilerliyoruz. Adana’daki entegre üretim tesisimizde 25 yıldır çalışan bir ustabaşı ile mobil cihaz üzerinden öneri sistemine giriş yapan yeni bir operatör bizim için aynı değerde. Bu dengeyi sağlamak ve herkesin kendini bu dönüşümde ‘var’ hissetmesini sağlamak, yeni nesil İK liderliğinin temel sorumluluğu. Teknolojiyle büyürken kültürümüzle güçleniyoruz. Bu bakış açısıyla hem bugünü yöneten hem geleceği inşa eden bir insan kaynakları yaklaşımı benimsiyoruz.
GELECEĞİN İŞ GÜCÜ
Geleceğin iş gücü dijital araçlara hakim, veriyle düşünebilen, çevik kararlar alabilen ve sürekli öğrenmeye açık bireylerden oluşacak. Sunar Yatırım olarak biz bu dönüşümün yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda insani bir dönüşüm olduğuna inanıyoruz.
Yarım asırlık üretim kültürümüz, 1.300 çalışanımızın birikimiyle şekilleniyor. Bir yanda üretim disiplinini içselleştirmiş, sahada güçlü deneyime sahip çalışanlarımız diğer yanda teknolojiye doğuştan adapte, çözüm odaklı yeni kuşak profesyonellerimiz var. İnsan kaynağı yaklaşımımızın temelinde bu iki kuşağı birbirini tamamlayan güçler olarak görmek yatıyor.
Dijitalleşme eğitimlerimizi sadece genç kuşağa değil, sahada yıllardır çalışan ustalarımıza da sade, uygulanabilir formatlarla ulaştırıyoruz. Böylece tüm kadrolarımızı dijital çağa birlikte hazırlıyoruz. Bu yaklaşımımız Adana, Osmaniye ve Konya’daki entegre tesislerimizde verimlilik, kalite ve sürdürülebilirlik açısından somut sonuçlar üretmeye başladı bile.
ROLLER YENİDEN TANIMLANIYOR
Yapay zeka ve otomasyon, özellikle üretim ve kalite süreçlerinde pek çok iş rolünü yeniden tanımlıyor. Bu değişim yalnızca manuel işleri azaltmakla kalmıyor; çalışanların denetleme, sistem yorumlama, veri temelli karar alma ve problem çözme becerilerine daha fazla ihtiyaç duyulmasına yol açıyor. Sunar Yatırım olarak bu dönüşümü bir riskten çok bir fırsat olarak görüyoruz. Mavi yaka çalışanlarımızın teknolojiyle olan etkileşimini artırıyor; beyaz yaka ekiplerimizinse iş süreçlerinde dijital araçları daha etkin kullanmasını destekliyoruz. Üretimde 20 yılı aşkın tecrübeye sahip bir çalışanımızla dijital panellere hakim genç bir operatörün birlikte çalıştığı hibrit takımlar kuruyoruz.
“GENÇLER DİJİTAL ARAÇLARI HIZLA SAHİPLENİYOR”
BİREBİR TEMAS Dijitalleşme çağında kültürü yaşatmanın yolu, tüm kuşakların kendini bu yapının parçası hissetmesinden geçiyor. Bu nedenle self servis insan kaynakları sistemleri, öneri platformları, mobil anketler ve nabız ölçümleriyle her çalışana birebir temas ediyoruz. Özellikle genç çalışanlarımız bu dijital araçları hızla sahipleniyor, deneyimli çalışanlarımız ise sürece kendi üretim kültürleriyle yön veriyor.
GÖRÜNÜR VE KAPSAYICI Yani teknolojiyi, kültürümüzü silikleştiren değil, görünür ve kapsayıcı hale getiren bir araç olarak konumlandırıyoruz. Bugün, 113 ülkeye ihracat yapan bir grup olarak büyürken, özümüzü koruyan bir bağlılık kültürünü sürdürebiliyor olmamızın temelinde bu anlayış yatıyor.
DİLARA OĞUR I PEGASUS HAVA YOLLARI İNSAN KAYNAKLARI GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
“TÜM ORGANİZASYONU DÖNÜŞÜME DAHİL EDİYORUZ”
“Yapay zeka projelerimizi kapsayan FlyGPT ile ekiplerimize süreçlerini hızlandıran akıllı çözümler sunuyoruz. TechTips gibi bilgilendirici formatlarımızla tüm organizasyonu dönüşüm sürecine dahil ediyoruz.”
Eleştirel düşünme, sürekli öğrenme, değişime uyum sağlama, veri okur yazarlığı, yaratıcı problem çözme gibi beceriler teknolojiyle şekillenen bu yeni çağda fark yaratan yetkinlikler. Biz bu süreçte, teknolojiyi, çalışanlarımızın yetkinliklerini geliştiren ve uçtan uca deneyimi iyileştiren bir yol arkadaşı olarak konumlandırıyoruz. Çevik çalışma yöntemlerini A’dan Z’ye öğrenip uygulamaya aldığımız gelişim programlarıyla bu dönüşümü kurum kültürümüzün bir parçası haline getiriyoruz. Yapay zeka projelerimizi kapsayan FlyGPT ile ekiplerimize süreçlerini hızlandıran akıllı çözümler sunuyoruz. TechTips gibi bilgilendirici formatlarımızla tüm organizasyonu dönüşüm sürecine dahil ediyoruz.
“EMEĞİ GÜÇLENDİREN BİR FIRSAT”
Pegasus olarak yapay zeka dönüşümünü insan emeğini güçlendiren bir fırsat olarak görüyoruz. Yapay zeka rutin ve tekrarlayan işleri otomatikleştirerek, ekiplerimizin zamanını daha yaratıcı, analitik ve stratejik alanlara yönlendirmesine olanak sağlıyor. Biz de bu teknolojiyi iş süreçlerimize nasıl entegre edebileceğimize ve çalışanlarımızı bu dönüşüme nasıl dahil edebileceğimize odaklanıyoruz. Veri analizi, dijital okuryazarlık, yapay zekayla iş birliği gibi alanlarda eğitim ve gelişim programları sunuyoruz. İş rollerini tanımlarken, çalışma arkadaşlarımızı teknolojinin rakibi değil, tamamlayıcısı olarak konumlandırıyoruz. Teknolojiyi yönlendiren ve insan-merkezli hale getiren yeni görev tanımları oluşturuyor; farklı projelerde yer alma, yeni beceriler geliştirme imkanı sağlıyoruz.
ESAS HEDEF
Bu dönüşümde teknoloji bir araç, bağ kurmak ve kültürü yaşatmak ise esas hedefimiz. Öncelikle çalışma arkadaşlarımızın bu sürecin öznesi olmalarını önemsiyoruz. Yapay zeka destekli sistemler, kişisel gelişim önerileri, eğitimler ve esnek kariyer yollarıyla kendilerini değerli hissetmeleri için uygulamalar geliştiriyoruz. Chatbot’lar ve dijital asistanlar gibi araçlarla bilgiye hızlı ve kolay erişim sağlıyor; tekrarlayan işlerin otomasyonu sayesinde ekiplerimizin stratejik ve yaratıcı süreçlere odaklanmasının önünü açıyoruz. Tüm bu değişim sürecini güçlü bir iç iletişim stratejisiyle destekliyor, gizlilik ve veri güvenliği konularını hassasiyetle yönettiğimiz kurumsalGPT gibi yapay zeka uygulamaları sayesinde, çalışanlarımızın güvenle işlem yapabileceği bir dijital çalışma ortamı sunuyoruz.
CHRO’LAR ARTIK STRATEJİK LİDER
EMPATİ TEMELİ Günümüzde CHRO’lar yalnızca insan kaynakları süreçlerinin yöneticisi değil şirketin uzun vadeli vizyonuna yön veren stratejik liderler arasında konumlanıyor. Bu yeni dönemde liderler empati temelli bir yaklaşımla hibrit çalışma düzenini etkin yönetmeli.
ANA OMURGA Çok kuşaklı ekip dinamiklerini anlayan, psikolojik güven ortamını güçlendiren birer kültür taşıyıcısı olması gerekiyor. Eşitlik, çeşitlilik, kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik konularını yan gündemler değil, kurum kültürünün ana omurgası olarak görmeliler.
DR. M. OĞUZCAN BÜLBÜL I ABDİ İBRAHİM İK, KURUMSAL İLETİŞİM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GRUP BAŞKANI
“TEMEL SORUMLULUĞUMUZ YENİLİKÇİLİĞİ DESTEKLEMEK”
“İyileştirme tutkumuzu, girişimcilik ekosistemine sunduğumuz destekle daha da ileriye taşıyoruz. Bu yıl da birbirinden etkileyici çözümler geliştiren girişimlerle buluşmaktan büyük bir heyecan ve mutluluk duyduk.”
Abdi İbrahim olarak sağlık alanında girişimciliği desteklemeye devam ediyoruz. Sağlıkta sosyal inovasyonu destekleyen projemiz ‘Doz’ kapsamında verdiğimiz Tohum Destek Ödülü’nün sahibi belli oldu. Sağlıkta Sosyal İnovasyon Programı Doz’un üçüncü dönem finalinde Tohum Destek Birincilik Ödülü’nü RareSum, Tohum Destek İkincilik Ödülü’nü Recahter, Jüri Özel Ödülü’nü ise Regl Çemberi aldı.
“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VİZYONUMUZDA KONUMU ÖZEL”
Doz Programı’nın şirketimizin sürdürülebilirlik vizyonu içindeki konumu özel. 113 yıllık iyileştirme yolculuğumuzda, yalnızca ilaç üretmekle kalmıyor; toplumsal fayda yaratan, sürdürülebilir ve yenilikçi çözümleri desteklemeyi de temel sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Doz programı, bu yaklaşımın en somut örneklerinden biri. İyileştirme tutkumuzu, sağlıkta girişimcilik ekosistemine sunduğumuz destekle daha da ileriye taşımak bizim için büyük bir gurur. Bu yıl da birbirinden etkileyici çözümler geliştiren girişimlerle buluşmaktan büyük bir heyecan ve mutluluk duyduk. Başta ödül kazanan RareSum, Recahter ve Regl Çemberi girişimleri olmak üzere, tüm finalistlerimizin sağlık alanında kalıcı ve olumlu etkiler yaratacağına yürekten inanıyorum.
KAZANANLAR HANGİ ALANDA?
Odak alanları “Biyoteknoloji ve ilaç”, “önleyici tıp ve wellbeing”, “sürdürülebilirlik” ve “alternatif ambalajlar” olan programın bu döneminde, jüri tarafından seçilen 6 girişim 4 aylık bir kuluçka döneminden geçerek final gününe hazırlandı. Finalde birbirinden değerli girişimciler yarıştı. Girişimlerden AeroCura, işletmelere sıfır yatırım ve operasyonel maliyetle emisyonlarını doğrudan azaltma fırsatı sunan, otonom çalışan, esnek ve entegre bir karbon yakalama ve raporlama sistemi. Nanowiss, nanopartiküllerle çevre dostu çözümleri tarım gibi sektörlerde yaygınlaştırmak adına sürdürülebilir nanopartikül üretim cihazı geliştiren derin bir teknoloji girişimi. RareSum, nadir hastalıkların teşhisini hızlandırmak için geliştirdiği yapay zeka tabanlı teknolojisiyle doktorlar için karmaşık vakalarda karar desteği, klinik araştırmalar için tarama ve analiz çözümleri sunan sağlık teknolojisi girişimi. Regl Çemberi ise regl deneyimi yaşayan genç kızlar için koruyucu-önleyici sağlık hizmeti sunarak cinsel ve üreme sağlığı alanında doğru bilgiye erişimi güçlendiren, dijital bir kız kardeş olarak konumlanıyor. Recather, üretral kateter kullanan bireylerin sondalarını otomatize şekilde dezenfekte ederek tekrar kullanmalarını sağlayan kişisel dezenfeksiyon cihazı ve RSV Dedect nanohibrit teknolojisiyle hızlı, yerli ve non-invaziv RSV tanı kitinin geliştirilmesi üzerine çalışıyor. Jüri üyeleri tarafından titizlikle değerlendirilen projeler arasından, Tohum Destek Birincilik Ödülü’nü RareSum girişimi kazandı. Recather, Tohum Destek İkincilik Ödülü, Regl Çemberi ise Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.
İLKAY ÖZEL I ALLIANZ TÜRKİYE İCRA KURULU ÜYESİ VE İNSAN VE KÜLTÜR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
“EN DEĞERLİ SERMAYEMİZ ÇALIŞANLARIMIZ”
“Allianz Türkiye olarak çalışanlarımızın sağlığını, iyi olma halini ve mutluluğunu en üst düzeyde önemsiyoruz. Bu doğrultuda çalışanların bağlılığını, memnuniyetini ve refahını sürekli artırmak için çok yönlü, kapsayıcı ve yenilikçi uygulamaları hayata geçiriyoruz.”
Allianz Türkiye olarak çalışanların iş-özel hayat dengesini korumaya yönelik yenilikçi uygulamalarımızla çalışan bağlılığını güçlendirirken sektöre de ilham veriyoruz. Özellikle ebeveyn çalışanlarımıza yönelik kapsamlı izin uygulamaları, iki ay uzaktan çalışma imkanı sağlayan Esnek Yaz uygulaması ve aile gelişim eğitim programlarıyla öne çıkıyoruz. Kadın çalışanların iş yaşamlarını süt odaları, psikolojik destek gibi imkanlarla kolaylaştırarak istihdama da katkı sağlıyoruz.
ÇALIŞAN REFAHI
“Burası Allianz Burada Hayat Bambaşka” mottosuyla çalışan ihtiyaçlarını gözeterek, farklı personalar üzerinden tasarlanan çalışma modelini uyguluyoruz. Çalışan refahını artıran uygulamalarla sektöre öncülük ediyoruz. Sigorta sektöründe 100 yılı aşan deneyimle çalışanlarımız için değer yaratan uygulamaları hayata geçiriyoruz. Çalışanların refahını önceliklendiriyor, fiziksel ve zihinsel sağlıklarını koruyor, iş-özel hayat dengelerini destekliyor ve bağlılıklarını güçlendiriyoruz.
ÖZEL DESTEK
Çalışanlarımızın sağlığına ve gelecek güvencesine önem veriyoruz. Grup sağlık sigortası, grup hayat sigortası, grup emeklilik planı ve uzun vadeli hisse senedi yatırım opsiyonu gibi temel yan haklar sunuyoruz. Çalışanların iş-özel hayat dengesini destekleyen köprü izin, doğum günü izni, tüm çalışanların faydalandığı bir haftalık Allianz blok tatili ve yıllık bir gün kullanılabilen Allianz mental sağlık izni gibi uygulamaları sürdürüyoruz. Kadın çalışanların iş yaşamlarını kolaylaştırmak ve desteklemek amacıyla süt odaları ve ücretsiz psikolojik destek gibi imkânlar da sağlıyoruz. Ebeveyn çalışanlara, eğitim yılının başladığı ilk gün ve karne günü çocuklarının yanında olabilmeleri için yarım gün idari izin olanağı tanıyoruz.
AllWonders projesiyle kariyerine çeşitli nedenlerle en az bir yıl ara vermiş kadınların iş hayatına geri dönmesini destekliyoruz. Projeyle kadınların iş hayatına adaptasyon süreci hızlandırılarak, sektörün nitelikli iş gücüne erişimini kolaylaştırıyoruz.
“İŞE DÖNÜŞ ORANIMIZ YÜZDE 95”
İYİLİK HALİ Allianz Türkiye olarak çalışanlarımızın sağlığını, iyi olma halini ve mutluluğunu en üst düzeyde önemsiyoruz. Bu doğrultuda çalışanların bağlılığını, memnuniyetini ve refahını sürekli artırmak için çok yönlü, kapsayıcı ve yenilikçi uygulamaları hayata geçiriyoruz. Ebeveyn çalışanlarımızın iş-özel hayat dengesini destekleyen kapsamlı izin uygulamalarımız var.
EBEVEYNLİK İZNİ Aile içi sağlıklı iletişime yönelik eğitim ve gelişim programlarımız, esnek çalışma modelimiz ve özel günlere yönelik ailece katılabilecekleri etkinliklerimiz bulunuyor. Çalışanlarımızın geribildirimlerinden yol çıkarak hayata geçirdiğimiz bu uygulamalar aramızdaki bağı daha da güçlendiriyor. 2024 yılında ebeveynlik iznine ayrılan 86 çalışanımızın 82’si izinlerin bitmesinin ardından işine geri döndü, işe dönüş oranımız yüzde 95 olarak gerçekleşti.
PROF. DR. ÇİĞDEM GÜNDÜZ DEMİR I KUIS AI DİREKTÖRÜ
“YAPAY ZEKA TOPLUMLARI DÖNÜŞTÜRÜYOR”
“Yapay zeka, günümüzde yalnızca teknolojinin değil, toplumların dönüşümünün de temel anahtarı haline geldi. Bu dönüşümde söz sahibi olabilmek, güçlü hesaplama kaynaklarına erişim ve esnek teknolojik altyapılarla mümkün. Araştırmacılarımızın yenilikçi fikirlerini hayata geçirebilmeleri, büyük ölçekli verilerle çalışabilmeleri ve ileri seviye modeller geliştirebilmeleri için AWS’in sunduğu bulut bilişim çözümlerini çok kıymetli buluyoruz.”
Koç Üniversitesi ve İş Bankası iş birliğiyle yapay zeka alanında ileri düzey çalışmalar gerçekleştirmek amacıyla kurulan Yapay Zeka Uygulama ve Araştırma Merkezi, Amazon Web Services’ten (AWS) AWS Bulut Araştırma Kredisi desteği aldı. Bu destekle yapay zeka araştırmalarının hızlandırılması ve yeni fikirlerin önünün açılması hedefleniyor. Bu altyapı desteğini, görüntü işlemeden doğal dil anlamaya kadar uzanan çeşitli alanlardaki projelerimizde kullanarak Türkiye’deki yapay zeka araştırmalarının kapasitesini artırmayı amaçlıyoruz.
BUGÜNÜN FİKİRLERİ YARININ ÇÖZÜMLERİ
Yapay zeka çağın en dönüştürücü teknolojilerinden biri. Bu alandaki araştırmaları desteklemek için İş Bankası iş birliğiyle Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni hayata geçirdik. Yapay zeka, günümüzde yalnızca teknolojinin değil, toplumların dönüşümünün de temel anahtarı haline geldi. Bu dönüşümde söz sahibi olabilmek, güçlü hesaplama kaynaklarına erişim ve esnek teknolojik altyapılarla mümkün. Araştırmacılarımızın yenilikçi fikirlerini hayata geçirebilmeleri, büyük ölçekli verilerle çalışabilmeleri ve ileri seviye modeller geliştirebilmeleri için AWS’in sunduğu bulut bilişim çözümlerini çok kıymetli buluyoruz. Bu iş birlikleri, araştırma süreçlerini hızlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda ülkemizin yapay zekâ alanında daha görünür, rekabetçi ve üretken bir aktör olmasına katkı sağlıyor. Bugünün fikirlerinin yarının çözümlerine dönüşebilmesi için bu tür altyapılar artık vazgeçilmez.
DR. EYLEM DERYA ÖZGÜR I PERYÖN YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“DİJİTAL DEVRİMİN DÖNÜŞTÜRÜCÜ AKTÖRLERİ OLMALIYIZ”
“Dijitalleşme yalnızca iş yapış biçimlerimizi değiştirmiyor; kurumların kültürünü, liderlik anlayışını, çalışan beklentilerini ve en önemlisi de insan kaynakları profesyonellerinin kurumların sürdürülebilirliğini sağlayacak stratejik yönetim masasındaki konumunu yeniden tanımlıyor.”
PERYÖN olarak önümüzdeki dönem vizyonumuzun en önemli unsurlarından biri, kurumların ve yeteneklerin uyumlanma sürecine liderlik eden insan kaynakları profesyonellerinin yarının ihtiyaçlarına hazır olmasını sağlamak. Başlattığımız yeni sertifika programı ile İK liderleri ve İK profesyonellerini çalışma yaşamının evriminde dijital devrimin dönüştürücü aktörlerinden biri olmaları yönünde desteklemeyi amaçlıyoruz.
YENİ PROGRAM
PERYÖN ve WSI London’ın Oxford Saïd Business School Innovation Center iş birliğiyle başlattığı program, insan kaynakları liderlerini yapay zeka çağının stratejik yetkinlikleriyle donatmak üzere uluslararası bir eğitim deneyimi sunuyor. C level İK liderlerine yönelik ‘AI Superpowered HR Lead’ sertifika programı 24 Eylül’de başlayacak. İK uzmanlarına yönelik ‘Next-Gen HR Skills’ sertifika programı ise ikinci aşamada düzenlenecek. Türkiye’de İK alanında yapay zeka odaklı ilk ve tek uluslararası sertifika programı olma özelliği taşıyan bu program, hibrit bir eğitim süreciyle katılımcıları yapay zeka çağının gerektirdiği yeni liderlik becerileriyle donatmayı hedefliyor. Bu program ile katılımcıların çalışma hayatının yapay zeka etkisiyle değişimine liderlik edebilmelerini sağlayacak yeni yetkinlikler kazanmalarını ve kurumların İK dönüşümünde sürdürülebilir başarının sağlanmasını desteklemek amaçlanıyor.
GÜNTULU PEKER I Sahibinden.com İNSAN VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
“SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAMA İNANIYORUZ”
“Bir ürünün tekrar kullanılmasını sağlamak kadar bu süreci çevreleyen farkındalık, erişilebilirlik ve toplumsal bilinç de bizim için çok önemli. Çünkü biz inanıyoruz ki ikinci el, sadece ekonomik bir tercih değil, kaynaklara saygının, emeğe değer vermenin ve sürdürülebilir bir yaşama inanmanın somut ifadesidir.”
Platform olarak 'Geleceği Sahiplen' mottosuyla belirlediğimiz sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda 'Dünyayı Sahiplen', 'Dönüşümü Sahiplen' ve 'Eşitliği Sahiplen' başlıkları altında çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında çalışmalarımızı yürütüyoruz. sahibinden.com olarak ikinci el ürün alışverişinin yaygınlaşmasını desteklerken bu alışkanlığın ardındaki değer sistemini de güçlendirmek istiyoruz. Bir ürünün tekrar kullanılmasını sağlamak kadar, bu süreci çevreleyen farkındalık, erişilebilirlik ve toplumsal bilinç de bizim için çok önemli. Çünkü biz inanıyoruz ki ikinci el, sadece ekonomik bir tercih değil; kaynaklara saygının, emeğe değer vermenin ve sürdürülebilir bir yaşama inanmanın somut ifadesidir.
İKİNCİ ELİN KATKISI
sahibinden.com olarak İsveç Çevre Araştırmaları Enstitüsü (IVL) iş birliğiyle hazırladığımız "İkinci Elin Sürdürülebilirliğe Katkısı Raporu"nun sonuçlarını Dünya Çevre Günü’nde yayınladık. Rapor, 2024 yılında platform üzerinden gerçekleştirilen ikinci el ürün alım satımlarının yaklaşık 11,6 milyon ton CO2 eşdeğeri sera gazı salımını önlediğini ortaya koydu. Bu yıl 5. defa yayınlanan rapor, sahibinden.com platformu aracılığıyla ikinci el ürünlerin tercih edilmesinin çevresel etkilerini somut verilerle ortaya koyuyor ve döngüsel ekonomiye sağlanan katkıyı ölçümlüyor. Yayınlanan rapora göre, platform bünyesindeki 24 ana kategori ve 204 alt kategorideki ikinci el satışlar sayesinde yaklaşık 11,6 milyon ton CO2 eşdeğeri sera gazı emisyonu önlendi. Bu etkileyici rakam, İstanbul'daki tüm binek araçların yaklaşık 6 ay boyunca trafikten çekilmesine eşdeğer bir çevresel kazanım sunuyor.
HAMMADDE TASARRUFU ÇARPICI
İkinci el ekonomisinin hammadde tasarrufuna katkısı da çarpıcı boyutlara ulaştı. 673 bin ton çelik tasarrufu, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün inşasında kullanılan çelik miktarının 25 katına denk geliyor. Raporda öne çıkan bir diğer veri ise 126 bin ton alüminyum tasarrufu oldu. Bu miktar, 1.909 adet Boeing 747 uçağının üretiminde kullanılabilecek alüminyum miktarına eşdeğer.