TAB GIDA’DAN ECEHAN KURDOĞLU, MARKANIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VİZYONUNU “BİR HAMBURGERDEN DAHA FAZLASIYIZ” DİYEREK ÖZETLİYOR. ALLIANZ TÜRKİYE PAZARLAMA VE DİJİTAL SİGORTALAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ONUR KIRCI İSE MÜŞTERİ 2.0 İLE DENEYİMİ İYİDEN MÜKEMMELE TAŞIMAYI HEDEFLİYOR. ING TÜRKİYE’DEN HÜSNİYE ULU, YAPAY ZEKAYI OPERASYONEL VERİMLİLİĞİN ÖTESİNDE, İNSAN ODAKLI BİR STRATEJİK KALDIRAÇ OLARAK KONUMLANDIRIYOR. MCDONALD’S TÜRKİYE’DEN ÖZDEŞ DÖNEN ARTAK İSE GLOBAL BİR MARKANIN YERELLEŞMİŞ BİR YÜZÜ OLARAK “KAHVE DENEYİMİ” ÜZERİNDEN ERİŞİLEBİLİR KALİTE SUNMANIN ÖNEMİNİ VURGULUYOR. SAAT&SAAT’TEN BERFİN KAPLAN ALBAYRAK İSE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ KURUM KÜLTÜRÜNÜN VE EKONOMİK SORUMLULUĞUN AYRILMAZ BİR PARÇASI OLARAK TANIMLIYOR.
GÜVEN BORÇA I g.borca@businesslife.com.tr
YENİ NESİL CMO’LARIN ORTAK AJANDASI: DENEYİM, DİJİTAL, DÜNYA
“Bugünlerde gençler kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir şekilde yemek yiyorlar, yetişkinlere karşı saygısızlar, ebeveynlerine karşı çıkıyorlar ve öğretmenlerini sinirlendiriyorlar…”
Bu yeni bir cümle değil; M.Ö. 350 yılında Aristotales tarafından söylenmiş. Yani kuşaklar arası çatışma hep var olmuş. O yüzden, Z kuşağını anlamak ve markamızı anlatmak için önyargılardan kaçınalım. Kaldı ki bu kuşak teknolojiyle büyümüş, global düşünen, yaratıcı ve sürdürülebilirliğe bizlerden daha fazla önem veren kişilerden oluşuyor.
Sürdürülebilirlikten yapay zekaya, müşteri deneyiminden erişilebilirliğe… Yeni nesil CMO’lar sadece pazarlamayı değil, şirketlerin stratejik dönüşümünü de yönetiyor. Ortak payda net: Markaların bugünü iyi anlatması, yarını ise bugünden inşa etmesi gerekiyor. Yeni CMO dosyamızda bu dönüşümün farklı yansımalarını görüyoruz. CMO’lar artık yalnızca bir kampanyanın değil, geleceği inşa eden bir hikayenin stratejik mimarları.
ONUR KIRCI I ALLIANZ TÜRKİYE PAZARLAMA VE DİJİTAL SİGORTALAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
“MÜŞTERİ DENEYİMİNİ İYİDEN MÜKEMMELE TAŞIYORUZ”
“Müşteri 2.0. adını verdiğimiz müşteri odaklı dönüşüm yolculuğu programımızla, iyiden mükemmele giden yolculuğumuzda, müşteri deneyimini iyileştiren pek çok aksiyon aldık, ödüllere layık görüldük. Allianz Türkiye olarak müşteri odaklılık stratejimize uygun olarak gerçekleştirdiğimiz pek çok projemizle de Allianz Grubu’na öncülük etmeye devam ediyoruz.”
Dijitalleşme yolculuğumuzda en büyük hedefimiz müşteri deneyimini iyiden mükemmele taşımak. Dijitalizasyon odaklı yeni nesil sigortacılığa öncülük eden Allianz Türkiye’nin yol haritasını müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentileri belirliyor. Biz de bu beklentiye yanıt vermek amacıyla son teknolojiyi müşterilerimizle aramızdaki bağı güçlendirmek, onlara etkin bir kullanıcı deneyimi sunmak için tüm yetkinliklerimizle kullanıyoruz.
MÜŞTERİ 2.0
Müşteri 2.0. adını verdiğimiz müşteri odaklı dönüşüm yolculuğu programımızla, iyiden mükemmele giden yolculuğumuzda, müşteri deneyimini iyileştiren pek çok aksiyon aldık, ödüllere layık görüldük. Allianz Türkiye olarak müşteri odaklılık stratejimize uygun olarak gerçekleştirdiğimiz pek çok projemizle de Allianz Grubu’na öncülük etmeye devam ediyoruz. Tüm bu başarılarımızın Türkiye genelinde müşterilerimiz tarafından da tescillenmesi bizi ayrıca gururlandırdı. Bugünden yarına, müşterilerimizin ihtiyaç duydukları her an yanlarında olmaya devam edeceğiz.
MÜŞTERİ DENEYİMİNDE İLK 10
KPMG Türkiye tarafından gerçekleştirilen ve KPMG’nin küresel standartlarına göre değerlendirilen Müşteri Deneyimi Mükemmeliyeti (CEE) Araştırması’nda Türkiye’nin müşteri deneyiminde en iyi 10 markası arasında yer aldık. Bu başarıyı üst üste iki yıldır devam ettiriyoruz. Müşteri deneyimindeki öncü performansımızı bir kez daha kanıtladık.
Müşterilerimize, ihtiyaç duydukları her an yanlarında olma sözü verdik. “2024 Türkiye Müşteri Deneyimi Mükemmeliyeti” araştırmasında 8 farklı sektörden 53 markanın müşteri deneyimi performansları KPMG’nin küresel standartlarına göre değerlendirildi. Araştırma, 1.052 müşteriyle yapılan görüşmeler sonucu toplanan 9.173 müşteri deneyimi verisine dayanıyor. Bu geniş kapsam nedeniyle rapor, Türkiye’de markaların müşterilerle kurduğu bağa yönelik önemli bir referans niteliği de taşıyor.
ECEHAN KURDOĞLU I TFI TAB GIDA YATIRIMLARI GRUP ŞİRKETLERİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BAŞKANI
‘’BİR HAMBURGERDEN DAHA FAZLASIYIZ’’
“Gelecek için taahhütlerimizi de içeren GRI uyumlu ilk sürdürülebilirlik raporumuzu, ‘Bir hamburgerden daha fazlasıyız’ mottosuyla yayımladık. TAB Gıda olarak operasyonel verimliliğimizi artırarak 1.800’ü aşkın restoranla büyümeyi sürdürdük. Ekonomik, çevresel ve toplumsal etkimizi de sorumlu bir yaklaşımla yönetmeye devam ediyoruz. Her gün 1 milyonu aşkın misafirimize hizmet verirken sadece hızlı ve lezzetli deneyimler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda erişilebilirliği, gıda güvenliğini, yüksek kaliteyi ve çevresel duyarlılığı da aynı potada birleştiriyoruz.”
Bizim için ‘Bir hamburgerden daha fazlasıyız’ ifadesi, sadece bir slogan değil şirketimizin temel değerlerinin ve sürdürülebilirlik yaklaşımımızın özüdür. Restoranlarımızdaki her bir ürün, üretiminden servisine kadar, doğayla uyumlu ve topluma katkı sağlayan bir sorumluluk bilinciyle hazırlanır. Bu anlayışla hareket ederek sadece müşterilerimize lezzetli ve güvenilir ürünler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilirliği işimizin merkezine koyuyoruz.
DAHA SORUMLU DAHA ŞEFFAF
Çevresel ayak izimizi azaltmak, gıda güvenliğini en üst seviyeye çıkarmak, çalışanlarımızın gelişimini desteklemek ve topluma değer katmak gibi hedeflerimizle, her adımda daha sorumlu ve şeffaf bir şirket olmayı amaçlıyoruz. Bu ilk sürdürülebilirlik raporumuz, yalnızca yaptıklarımızı değil, aynı zamanda gelecekte ulaşmak istediğimiz hedefleri de ortaya koyuyor. Çünkü inanıyoruz ki gerçek sürdürülebilirlik, sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket etmekle mümkün olur. Türkiye’de öncü olan sürdürülebilirlik uygulamalarımızla da bunu açık bir şekilde gösteriyoruz. Şirketimizde sürdürülebilirlik, geleceği şekillendiren stratejik bir vizyon olarak yönetim kurulu düzeyinde sahiplenilen, stratejik yönetişim mekanizmalarımıza entegre bir şekilde yürütülen ve organizasyonumuzun tamamına yayılan bir iş yapış biçimi olarak değerlendiriliyor. Bu anlayışla, sürdürülebilirlik stratejilerimizi Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda küresel iyi uygulamaları örnek alarak şekillendiriyoruz. “Gıda”, “Gezegen” ve “İnsan” odak alanlarında yürüttüğümüz çalışmalarla çevresel, sosyal ve yönetişim bazlı önceliklerimizi belirliyor, paydaşlarımızı, bu dönüşüm yolculuğuna aktif şekilde dahil ederek etki alanımızı her geçen gün daha da büyütüyoruz. Yayımladığımız bu ilk sürdürülebilirlik raporumuzun tüm sektöre iyi örnek olmasını ve daha sürdürülebilir bir yaşam için herkese ilham vermesini diliyoruz.
DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR YIL
1. 2024 yılı sonunda 148 restorana sıfır atık belgesi aldık.
2. Cadde restoranlarının elektrik tüketiminin yüzde 100’ü YEK-G sertifikalı yenilenebilir enerji ile belgelendi. Elektrik tüketiminin yüzde 39,4’ünü YEK-G sertifikalı kaynaklardan karşılandı.
3. GHG Protokolü doğrultusunda kapsamlı karbon ayak izi hesaplamaları gerçekleştirildi.
4. Kâğıt tüketimi yüzde 8,4, plastik tüketimi yüzde 21,7 oranında azaltıldı.
5. FSC sertifikalı ambalajlar tercih edilerek çevresel sorumluluk daha da ileriye taşındı.
6. RSPO Mass Balance sertifikalı ürünleri tercih ederek ormansızlaşmanın önlenmesine ve doğal habitatların korunmasına katkı sağlandı.
7. 2024 yılında kurulumunu tamamladığı 1.359 akıllı kiosk ile restoranlarındaki sipariş deneyimini daha da kolaylaştırırken, müşteri etkileşimini kapsayıcı ve hızlı bir yapıya kavuşturdu. Dijital satışları toplam satışlarının yüzde 35’ine ulaştı.
8. 2024 yılı itibarıyla franchise dahil toplam 22 binden fazla kişiye istihdam sağlandı.
9. Kadın çalışan oranı yüzde 45 'e yükseldi.
10. Çalışan başına yıllık ortalama eğitim süresi 172 saat/kişi olarak gerçekleşti.
11. Ne Yediğini Bil platformu yenilenerek ürün içerikleri daha erişilebilir hale getirildi.
12. Müşteri geri bildirimlerine yönelik olarak yapılan iyileştirme çalışmaları sayesinde, toplam şikâyet oranında bir önceki yıla kıyasla yüzde 4'lük azalma kaydedildi.
ÖZDEŞ DÖNEN ARTAK I MCDONALSD’S TÜRKİYE CMO’SU
“DENEYİM FIRSATI SUNUYORUZ”
“McDonald’s Türkiye olarak kahvelerimizin eşsiz lezzetine ve yüksek kalitesine duyduğumuz güvenle ‘İyi Kahve İyi Fiyata’ kampanyamızı tekrar düzenlemek istedik. Kahvemizde de iddialıyız ve herkesin tatmasını diliyoruz.”
‘BrandZ 2025 En Değerli 100 Küresel Marka’ çalışmasına göre dünyanın en değerli markaları arasında bulunuyoruz ve teknoloji şirketleriyle birlikte ilk 10’da yer alan tek yeme-içme şirketiyiz. McDonald’s, Türkiye’de ilk restoranını 1986 yılında açtı. Bugün 286 restoranımız ve 10 bini aşkın çalışanımızla hizmet veriyoruz. Sunduğumuz ürün ve hizmetlerin yüzde 98’ini Türkiye’de üretim yapan tedarikçilerden temin ediyoruz.
BU KEZ KAHVE DENEYİMİ
McDonald’s severlere kahvemizin lezzetini ve kalitesini deneyimleme fırsatı sunmayı amaçlıyoruz. Geçen aylarda büyük ilgi gören kampanyamızı yeniden hayata geçirdik. “McDonald’s Kahve İkramı Günleri” kapsamında; küçük boy filtre kahve, americano ve latte çeşitleri kahve severlere her gün saat 16.00'ya kadar hediye edilecek. McDonald’s Türkiye olarak kahvelerimizin eşsiz lezzetine ve yüksek kalitesine duyduğumuz güvenle ‘İyi Kahve İyi Fiyata’ kampanyamızı tekrar düzenlemek istedik. Kahvemizde de iddialıyız ve herkesin tatmasını diliyoruz. Bu amaçla kahve tutkunlarını restoranlarımızın keyifli atmosferinde ağırlarken aynı zamanda kahve deneyimlerini de bir üst seviyeye taşıyacağız. Misafirlerimize yüzde 100 Arabica çekirdeklerinden elde edilen yumuşak içimli kahvelerimizin kalitesini ve lezzetini doğrudan tattırmak istiyor, herkesi restoranlarımıza bekliyoruz. Hediye edilen kahvelerin dışında McDonald’s restoranları içerisinde bulunan McCafé’ler birbirinden özel kahve çeşitleri ve serinleten içecekleriyle en iyi kahve deneyimini lezzet severlere sunuyor.
HÜSNİYE ULU I ING TÜRKİYE TÜZEL BANKACILIK GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
“HEDEFİMİZ TÜRKİYE’NİN EN SEVİLEN DİJİTAL BANKASI OLMAK”
“Global DNA’mızdan aldığımız güçle dijitalleşmeyi uzun zamandır stratejimizin merkezine alarak bu alana yatırım yapıyoruz. Hedefimiz Türkiye’nin en sevilen dijital bankası olmak. Yapay zekayı bir teknoloji yatırımından öte stratejimizin temel taşlarından biri olarak konumlandırıyoruz. Yapay zeka stratejimizi etkisi yüksek projelere odaklanarak dönüşümü desteklemek üzerine temellendiriyoruz.”
ING Türkiye olarak yapay zeka destekli operasyonel dönüşümle müşteri deneyimini daha üst düzeye çıkarıyoruz. Dijitalleşmeyi stratejimizin merkezine aldık. 2025 yılının başında devreye aldığımız operasyonel süreçlerde yapay zeka ve üretken yapay zeka temelli transformasyon programının sonuçlarını, iş süreçlerine yüzde 85 başarı oranıyla yansıtıyoruz. Bu önemli adım, ING’nin müşteri memnuniyetini daha da üst düzeye çıkarma hedefimizi destekliyor. Bu dönüşümle müşteri beklentileri daha hızlı karşılanıyor ve operasyonel verimlilik üst seviyeye taşınıyor.
DİJİTALLEŞME MERKEZDE
Global DNA’mızdan aldığımız güçle dijitalleşmeyi uzun zamandır stratejimizin merkezine alarak bu alana yatırım yapıyoruz. Hedefimiz Türkiye’nin en sevilen dijital bankası olmak. Yapay zekayı bir teknoloji yatırımından öte stratejimizin temel taşlarından biri olarak konumlandırıyoruz. Yapay zeka stratejimizi etkisi yüksek projelere odaklanarak dönüşümü desteklemek üzerine temellendiriyoruz. Transformasyon programımız da bu vizyonun bir parçası. Bu programla müşterilerimize daha hızlı ve odaklı dönüş sağlayarak hem müşteri memnuniyetini artırmayı hem çalışanlarımızın daha katma değerli işlere zaman ayırmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Diğer bir deyişle, yapay zekayı insan odaklı bir gelişim fırsatı olarak görüyoruz. Çalışanlarımızın enerjisini müşterilerimizin hayatlarında daha fazla değer yaratmaya yönlendirmeyi, yapay zekayı ise operasyonel kaliteyi sürekli iyileştiren bir ekip arkadaşı olarak konumlandırmayı hedefliyoruz. Yenilikçi vizyonumuzu güçlendirmeye ve dijital bankacılıkta standartları yükseltmeye devam edeceğiz.
OPERASYONEL VERİMLİLİK ÜST SEVİYEDE
Çalışanlar, müşterilerin finansal yaşamlarına daha fazla değer katacak çözümler üretirken yapay zeka destekli otomasyon sistemleri operasyonel hataları minimize ederek regülasyona uyumu da güçlendiriyor. Dönüşüm programının önemli bir parçası olarak banka içi ve dışı belgelerin yapay zeka tabanlı sistemlerle analiz edilmesi sayesinde, müşteri kazanımı süreçlerinde hız ve doğruluk artıyor. Bu sayede hem müşterilerin beklentileri daha hızlı karşılanıyor hem operasyonel verimlilik üst seviyeye taşınıyor. ING Türkiye, bugüne dek müşteri deneyimini kişiselleştirme, kredi riski yönetimi, sahtekarlık önleme ve robotik süreç otomasyonu gibi alanlarda da yapay zeka çözümlerini başarıyla uygulamıştı. Yeni operasyonel dönüşüm projesi ise bu birikimi daha da ileri taşıyarak ING’nin sektördeki öncü konumunu pekiştirmeyi hedefliyor.
BERFİN KAPLAN ALBAYRAK I SAAT&SAAT PAZARLAMA VE KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ
“EKONOMİK SORUMLULUĞUMUZUN AYRILMAZ PARÇASI”
“Saat&Saat’in kurum kültüründe sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonominin uzun yıllardır yeri var. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel bir öncelik olarak değil aynı zamanda kurumsal kültürün, toplumsal etki anlayışının ve ekonomik sorumluluğun ayrılmaz bir parçası olarak konumlandırıyoruz.”
“Dünya İncelik İster” mottosuyla çıktığımız sürdürülebilirlik yolculuğuna somut adımlarla devam ediyoruz. Saat&Saat olarak 2024 yılında daha sürdürülebilir bir dünyaya katkı sağlamak adına Devridaim Enstitüsü’nün danışmanlığında başlattığımız sürdürülebilirlik çalışmalarına büyük bir hızla devam ediyoruz. Sürdürülebilirlik bilinciyle hareket eden bir marka olarak doğaya saygımızı sunmak adına hayata geçirdiğimiz bu çalışmalar, eğitimlerden atölyelere, yeşil ofis uygulamalarından kurum içi etkinliklere kadar pek çok alanda gerçekleşiyor. Bu çalışmalarla kurumun çevresel etkilerini azaltmaya dair somut adımlar atarken çalışan farkındalığını da güçlendiriyoruz.
OFİSTEN EKOSİSTEME
Sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında ofis içerisinde yaptığımız çalışmalarla hem daha verimli ve tasarrufu öne çıkaran bir yaklaşım sunuyoruz hem çalışanların sürdürülebilirliğe dair farkındalığını güçlendirmek üzere eğitim, atölye ve etkinlikler düzenliyoruz. Devridaim Enstitüsü’nün danışmanlığında gerçekleştirilen bu uygulamalarda, öncelikli olarak sürdürülebilirliğin kurum kültüründeki yerini artırmaya odaklandık. Bu kapsamda ofise plastik atıkların azaltılması için bilgilendirmeler yapmanın yanı sıra kurum içerisine su sebilleri ve termos dağıtımı yaptık. Ayrıştırılabilir atık kutularını da ofis genelinde yaygınlaştırdık, yemekhanedeki gıda fazlasının barınaklara yönlendirilmesi için de özel bir sistem kurduk.
İLERİYE BAKIŞ
Saat&Saat olarak sürdürülebilirliği yalnızca çevresel bir öncelik olarak değil; aynı zamanda kurumsal kültürün, toplumsal etki anlayışının ve ekonomik sorumluluğun ayrılmaz bir parçası olarak konumlandırıyoruz. Geride bırakılan her plastik şişe, yönlendirilen her atık ve hayata geçirilen her eğitim, bu yaklaşımın yapı taşlarını oluşturuyor. Kurum olarak üzerimize düşen sorumluluğu almak için somut adımlar atıyoruz. Bu adımların tüm ekiplerimiz tarafından benimsenmesi ve kişisel hayatlarına da etki etmesi en büyük arzumuz. Bu süreçte katkı sunan tüm çalışma arkadaşlarımıza ve paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Devridaim Enstitüsü ile iş birliğimizi sürdürerek kurum içi ekolojik dönüşüm süreçlerini sürdürmeyi, sürdürülebilirlik eğitimlerini farklı başlıklarla devam ettirmeyi ve saha projelerini artırmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilirliğin bir seçenek değil, ortak bir yaşam biçimi olduğuna inanıyoruz. Kimsenin geride kalmadığı bir dünya yaratmak için Saat&Saat olarak dünyaya karşı incelikli düşünmeye devam edeceğiz.