ŞİŞECAM MALİ İŞLER GENEL MÜDÜR YARDIMCISI GÖKHAN GÜRALP, “2025’TE ÖNCELİĞİMİZ KÂRLILIK” DİYOR. DOĞAN HOLDİNG CFO’SU BORA YALINAY, “TEMKİNLİ OLMA ZAMANI” DİYE KONUŞUYOR. TURKCELL FİNANSTAN SORUMLU GENEL MÜDÜR YARDIMCISI KAMİL KALYON, “SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KONUSUNDA KARARLIYIZ” DİYOR. REPIE PORTFÖY YÖNETİM KURULU BAŞKANI EMRE ÇAMLIBEL, UZUN VADELİ YATIRIM DÖNEMİNİN BAŞLADIĞINA DİKKAT ÇEKİYOR. AK PORTFÖY CEO’SU MEHMET ALİ ERSARI, “LİDERLİK SORUMLULUĞUYLA HAREKET EDİYORUZ” DİYOR.
ALİ ÇİÇEKLİ I a.cicekli@businesslife.com.tr
SORUMLU BİR FİNANSAL SİSTEM GELİŞİYOR
Deloitte'un CFO’lar arasında İngiltere’de yaptığı son anket, iş dünyası iyimserliğinin dördüncü çeyrekte iki yılın en düşük seviyesine gerilediğini gösteriyor. CFO'ların yüzde 26'sı işlerinin geleceği konusunda 3 ay öncesine göre daha kötümser. Bu, 2023'ün ikinci çeyreğinden bu yana ilk kez olumsuz bölgeye dönüşe işaret ediyor. Bununla birlikte güven, 2020'de görülen en düşük seviyelerin oldukça üzerinde. CFO'lar 2025'e maliyetleri düşürmeye odaklanarak giriyor. Finans liderlerinin yalnızca yüzde 18'i bilançolarına ek risk almak için iyi bir zaman olduğunu düşünüyor. Bu, son beş çeyrekteki en zayıf risk iştahı. Türkiye’de de benzer bir görünümü gözlemliyoruz. Temkinli davranıp fırsat odaklı olmak tercih nedeni olacak gibi gözüküyor. İş dünyası bir müddet ölçekten yana olsa da artık hayatta kalabilmek, sürdürülebilir olma zamanı ve pek çok CFO artık kârlılıktan yana bir tavır sergiliyor. CFO’ların önceliklerine yakından baktık.
EMRE ÇAMLIBEL I REPIE PORTFÖY YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“UZUN VADELİ YATIRIM DÖNEMİ BAŞLIYOR”
“Düşen faiz oranları, yatırım ortamında olumlu etki yaparken kısa vadeli yatırımların yerini uzun vadeli yatırımlara bırakacağı yeni bir dönem bekleniyor. Yüksek faiz ortamında bile büyümesini sürdüren uzun vadeli yatırımların önemli adresi alternatif yatırım fon pazarındaki büyümenin, 2025’te düşük faiz ortamında hızlanacağına yönelik beklentiler arttı.”
Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası’nın (FED) eylül ayından beri 3 kez faiz indirmesiyle birlikte 2025 yılıyla birlikte yeni bir döneme giriyor. Türkiye’de de Merkez Bankası, 22 ay sonra ilk kez olarak 26 Aralık’ta faiz indirimine giderken 2025’te indirimlerin devam etmesi bekleniyor. Düşen faiz oranları, yatırım ortamında olumlu etki yaparken, kısa vadeli yatırımların yerini uzun vadeli yatırımlara bırakacağı yeni bir dönem bekleniyor. Yüksek faiz ortamında bile büyümesini sürdüren uzun vadeli yatırımların önemli adresi alternatif yatırım fon pazarındaki büyümenin, 2025’te düşük faiz ortamında hızlanacağına yönelik beklentiler arttı.
“ALTERNATİF YATIRIM PAZARI BÜYÜYOR”
Yatırımcılar yüksek enflasyon ve dalgalı piyasayla şekillenen atmosferde hisse, tahvil ve değerli metallerden oluşan portföylerini alternatif yatırım araçlarıyla dengeledi. Dünya alternatif yatırım pazarının geçen yıla göre yüzde 5 daha büyüyerek bu seneyi 23,21 trilyon dolar seviyelerinde kapatacağı öngörülüyor. 2030 yılında bu rakamın 30 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye’de alternatif yatırım fonları pazarında ise çok daha hızlı bir artış görüyoruz. Türkiye alternatif yatırım fonları piyasası 2024’te yüzde 89 büyüyerek 388 milyar liraya ulaştı. Faiz indirimi süreciyle bu büyümenin daha da hızlanmasını ve 2025 yılında pazarın büyüklüğünün 500 milyar lira barajını geçmesini bekliyoruz. 2024 yılında GSYF’lerin toplam büyüklüğü yıl başına göre yüzde 86 artarak 240,7 milyar lira, GYF’lerin toplam büyüklüğü de yüzde 95 artışla 148,2 milyar lira düzeyine ulaştı.
“DAHA FAZLA GETİRİ SAĞLIYOR”
Dünyada kurumsal yatırımcılar portföylerinin yaklaşık yüzde 35’ini alternatif yatırım araçlarında tutuyor. Türkiye’de alternatif yatırım fonlarına yatırım yapan kurumlar arasında bireysel emeklilik sistemleri (BES) başı çekiyor. Yapılan araştırmalardan biliyoruz ki alternatif yatırım araçlarıyla dengelenmiş bir portföy, geleneksel bir portföye göre daha fazla getiri sağlıyor. Bu sebepledir ki bireysel yatırımcılar da alternatif yatırım fonlarına daha çok yöneliyor.
“YATIRIM FIRSATLARINI ZENGİNLEŞTİRECEĞİZ”
YENİ FONLAR YOLDA Satın alma, birleşme ve halka arz öncesi yatırımların yoğun olacağı bir yıla giriyoruz. Halka arz öncesi yatırım imkanı sunan GSYF’ler yatırımcılara öncelikli olma olanağı sağlayacak. Biz de yatırımcılarımıza fonlarımızla sunduğumuz yatırım fırsatlarını her kategoride zenginleştireceğiz.
YENİ SEÇENEK 2024’te yapılan düzenlemeyle proje gayrimenkul yatırım fonu (Proje GYF) kurulmasının önü açıldı. Proje GYF düzenlemesinin de hem sektöre hem ekonomiye önemli katkı sunmasını bekliyoruz. Konuta erişimi artıracağını değerlendiriyoruz. Reel sektörden gelen deneyimimizle 2025’te Proje GYF’ler ihraç ederek yatırımcılarımıza yeni seçenekler sunacağız. Ocak ayında planlandığı üzere borsada açığa satış yasağı kaldırılacak. Yasağın kalkması arbitraj getirilerinin faiz oranlarıyla aynı seviyelere ulaşmasına yardımcı olacak.
KAMİL KALYON I TURKCELL FİNANSTAN SORUMLU GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KONUSUNDA KARARLIYIZ”
“Teknoloji, inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarımızla değer yaratmaya ve sürdürülebilirlik projelerimizle öncü rol üstlenmeye devam edeceğiz. Hedefimiz, ülkemizin teknolojiyi yalnızca tüketen değil üreten bir konumda yer alması.”
Turkcell olarak dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanındaki liderliğimizi uluslararası sermaye piyasalarında gerçekleştirdiğimiz ilk sürdürülebilir tahvil ihracıyla ortaya koyduk. 2018 yılından bu yana ilk kez gerçekleştirdiğimiz çift dilim Eurobond ihracımız yoğun rekabete karşın yatırımcılardan ilgi görerek hem şirketimizin finansal gücünü yansıttı hem uluslararası yatırımcıların bize duyduğu güveni bir kez daha gösterdi.
FİNANSAL GÜÇ
Turkcell olarak gündemimizde 7 yıllık sürdürülebilir tahvilini 2024 Sürdürülebilir Finansman Çerçevesi kapsamında ihracımız var. Turkcell’in dijital dönüşüm stratejileri, sağlam finansal yapısı ve operasyonel göstergelerdeki başarılı sonuçları, yatırımcıların yoğun ilgi göstermesine katkı sağlayan unsurlar arasında yer aldı. Tahvil kapsamında çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) taahhütlerimizi uluslararası yatırımcılara sunduk. Enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, dönüşüm ekonomisi ve sosyal sorumluluk kapsamında yaptığımız proje ve yatırımları, uzun vadeli uluslararası sürdürülebilir finansmanla destekleyerek bu konudaki kararlılığımızı ortaya koyduk. İhraç sürecinde Bank of America, Emirates NBD Capital, HSBC ve JP Morgan gibi önde gelen uluslararası finans kuruluşları yer aldı.
GÜVENİLİRLİK
Avrupa, Orta Doğu ve Asya’dan yatırımcıların büyük ilgisiyle gerçekleştirdiğimiz çift dilim Eurobond ihracıyla 1 milyar dolarlık fon sağlayarak hem finansal gücümüzü hem küresel güvenilirliğimizi bir kez daha kanıtladık. Bu ihraç, Turkcell’in tarihindeki en büyük tahvil ihracı olmasının yanı sıra 2018 yılından bu yana gerçekleştirdiğimiz ilk uluslararası tahvil ihracı olma özelliğini de taşıyor. İhraç kapsamında, 500 milyon dolar değerinde 5 yıllık geleneksel tahvil ve 500 milyon dolarlık 7 yıllık sürdürülebilir tahvil, yatırımcıların ilgisine sunuldu. Beş yıllık tahvil yüzde 7,45 faiz oranıyla fiyatlanırken, 7 yıllık sürdürülebilir tahvil yüzde 7,65 faiz oranıyla yatırımcı buldu. Londra'da yapılan yatırımcı görüşmeleri kapsamında 60'tan fazla yatırımcıyla görüşerek her iki dilimde de yatırımcılardan yoğun talep aldık. Bu talep, uluslararası yatırımcıların Turkcell’e duyduğu güveni bir kez daha gösterdi.
“FIRSAT SUNACAK”
“ÖNCÜ ROLE DEVAM” Tahvil ihracımızdan elde ettiğimiz fon, dijital altyapımızı güçlendirmek ve sürdürülebilir projelerimizi hayata geçirmek için önemli bir fırsat sunacak. Teknoloji, inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarımızla değer yaratmaya ve sürdürülebilirlik projelerimizle öncü rol üstlenmeye devam edeceğiz.
“HEDEF ÜRETEN OLMAK” Hedefimiz, ülkemizin teknolojiyi yalnızca tüketen değil üreten bir konumda yer alması. Bu başarılı ihraç hem şirketimize hem Türkiye’ye olan güvenin en büyük göstergesi. Türkiye’nin Turkcell’i olarak ülkemizin geleceğine yatırım yapmayı sürdüreceğiz. İhraç sürecinde katkı sağlayan tüm iş ortaklarımıza ve yatırımcılarımıza teşekkür ediyoruz.
GÖKHAN GÜRALP I ŞİŞECAM MALİ İŞLER GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
“2025’TE ÖNCELİĞİMİZ KÂRLILIK”
“Şişecam olarak mevcut kapasite ve yatırımlarımızı stratejik bir şekilde yöneterek, pazar dalgalanmalarından minimum düzeyde etkilenmeyi ve sürdürülebilir bir performans sergilemeyi hedefliyoruz. Bu yaklaşım hem mevcut zorluklarla başa çıkmamıza hem uzun vadeli hedeflerimize ulaşmamıza olanak sağlayacak. 2025 yılı için önceliğimizi kârlılık odaklı bir yaklaşıma yönlendirdik.”
2025’in makroekonomik ve konjonktürel açıdan önemli zorluklar ve belirsizlikler barındıran bir yıl olacağını öngörüyoruz. Bu nedenle büyüme beklentimiz, 2024’teki gibi sınırlı seviyelerde kalacak. Pazarın da bu paralelde şekilleneceğini dikkate alarak 2025 yılı için önceliğimizi kârlılık odaklı bir yaklaşıma yönlendirdik.
“TALEBİN BASKILANMA RİSKİ VAR”
Bu bağlamda, maliyet yapımızı optimize etmek ve verimliliği artırmak amacıyla operasyonel ve finansal önlemleri devreye almayı planlıyoruz. Ayrıca küresel ekonomide olduğu gibi faaliyet gösterdiğimiz sektörlerde de talebin baskılanma riski devam ediyor. Bu nedenle şirketlerin kapasitelerini ve operasyonlarını en uygun seviyelerde yöneterek kârlılığı önceliklendirmesi kritik önem taşıyor. Şişecam olarak biz de mevcut kapasite ve yatırımlarımızı stratejik bir şekilde yöneterek, pazar dalgalanmalarından minimum düzeyde etkilenmeyi ve sürdürülebilir bir performans sergilemeyi hedefliyoruz. Bu yaklaşım hem mevcut zorluklarla başa çıkmamıza hem uzun vadeli hedeflerimize ulaşmamıza olanak sağlayacak.
EN KRİTİK GÖSTERGELER
2025 yılında finansal yönetim ve mali disiplinde en öncelikli performans göstergelerimizden biri, mevcut yüksek faiz ortamında borçluluk oranlarını düşük seviyelerde tutmak olacak. Ayrıca, sektörümüzün sermaye yoğun yapısı nedeniyle yatırım harcamalarını destekleyen nakit akışının sürdürülebilir ve disiplinli bir şekilde yönetimi temel önceliğimiz. Bununla birlikte alacak tahsilat sürelerinin etkin yönetimi ve stok seviyelerinin optimize edilmesi, işletme sermayesinin verimli kullanımını sağlamak için kritik unsurlar arasında yer alacak. Şişecam gibi enerji yoğun şirketler için enerji fiyatları, takip ettiğimiz en önemli göstergelerden biri olmaya devam ediyor. İhracat ağırlıklı bir satış yapımız olduğu için döviz kuru dalgalanmalarını da yakından izliyoruz. Ayrıca FED’in faiz kararlarında belirleyici olduğunu bildiğimiz ABD enflasyon ve istihdam verileri gibi makroekonomik göstergeleri dikkatle takip ediyoruz. Bunun yanı sıra girdi sağladığımız sektörlerin durumunu anlamak için öncü bir gösterge olan PMI verileri ve lojistik ile taşıma maliyetlerini de stratejik önemle değerlendiriyoruz.
“EKONOMİK DÖNGÜNÜN ALT NOKTASINDAYIZ”
Şu anda ekonomik döngünün alt noktasında bulunuyoruz ve geçmiş deneyimlerimize dayanarak önümüzdeki dönemde daha olumlu bir trendin başlamasını bekliyoruz. Ancak bu geçiş döneminde temkinli ve fırsat odaklı bir yaklaşımı bir arada uygulamamız gerektiğine inanıyoruz. Şişecam olarak mevcut zorluklara karşı risk yönetimi odaklı tedbirlerimizi alırken aynı zamanda büyüme dönemine hazırlanmak için uzun vadeli stratejilerimizi hayata geçirmeye devam ediyoruz. Bu dönemdeki önceliğimiz maliyet ve gider yapımızı optimize etmek, yatırım harcamalarımızı dikkatle yönetmek ve nakit akışımızı sağlam temellere oturtmak olacak. Büyüme hedeflerimize ulaşmak için dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve yenilikçi ürün geliştirme gibi stratejik önceliklerimize yatırım yapmaya da devam ediyoruz. Yani hem temkinli hem fırsatları değerlendiren bir yaklaşım içindeyiz. Böylece zorlu dönemleri sağlam bir şekilde atlatırken uzun vadeli büyüme fırsatlarını en iyi şekilde değerlendirmek için hazırlıklı olmayı amaçlıyoruz.
“YAPISAL ÖNLEMLER ALMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
2025 yılında mali ve finansal anlamda başarılı bir liderlik için ajandamızın ilk 3 önceliği şunlar:
MALİ DİSİPLİN VE YAPISAL DÖNÜŞÜM Hem yönetim giderlerimiz hem operasyonel maliyetlerimizin sürdürülebilir şekilde azaltılmasını sağlamak için yapısal önlemler almayı sürdüreceğiz. Bu çerçevede verimlilik artırıcı projeleri hayata geçirmek ve dijital dönüşüm araçlarından faydalanarak süreçlerimizi optimize etmek temel önceliklerimizden biri olacak.
NAKİT AKIŞI VE LİKİDİTE YÖNETİMİ Nakit akışımızı disiplinli bir şekilde yönetmek için araçlarımızı çeşitlendirmek, finansal riskleri azaltmak ve likidite yönetiminde güçlü kalmaya devam etmek kritik öneme sahip. Ayrıca yüksek faiz ortamında nakit pozisyonlarımızı optimize ederek fırsat maliyetlerini minimize etmek de önemli bir odak noktamız olacak.
BORÇ YÖNETİMİ VE FİNANSAL SAĞLIK Borçluluk seviyelerimizi makul düzeylerde tutmak için hem yatırım hem operasyonel harcamalarımızı bütçe performansı çerçevesinde dinamik bir şekilde yöneteceğiz. Bunlara ek olarak, stratejik büyüme yatırımlarını dengelemek, işletme sermayesi yönetimini etkinleştirmek ve global ekonomik göstergelere uygun risk yönetimi stratejileri geliştirmek de ajandamızın diğer önemli başlıkları arasında yer alıyor. 2025 yılı, hızlı adaptasyon ve proaktif finansal kararların belirleyici olduğu bir yıl olacak. Dolayısıyla bu öncelikleri gözeterek şirketimizi küresel ölçekte daha rekabetçi bir konuma taşımayı hedefliyoruz.
BORA YALINAY I DOĞAN HOLDİNG CFO’SU
“TEMKİNLİ OLMA ZAMANI”
“2025, ekonomik belirsizliklerin ve yüksek enflasyonun devam edeceği, parasal genişlemenin sınırlı olacağı, dövizin kademeli olarak artacağı, paraya erişimin kolay olmayacağı ve finansman maliyetlerinin yüksek olacağı ve bir yıl olacak. O nedenle temkinli olma zamanı diye düşünüyorum.”
2025 yılında önceliğimiz kâr odaklı büyüme olacak. Bu yıl yüksek enflasyonun düşerek de olsa devam etmesini bekliyoruz. Uygulanan sıkı para politikası neticesinde TL bazlı maliyet artışlarının 2024 yılında olduğu gibi yüksek olacağı ve döviz artışınınsa enflasyon artışının bir tık altında seyredeceğini düşünüyoruz. Finansman maliyetlerinin yıla yüksek başlayacağını ve enflasyona paralel yıl içinde yüzde 30’lara kadar gerileyeceğini varsayıyoruz. Bu durumun da kârlılıkları baskılayacağını düşünüyoruz.
DİNAMİK BÜTÇE TAKİBİ
Aylık bütçe gerçekleşmelerinin dinamik olarak yakından takip edilmesi, giderlerin düşürülmesi için proaktif olarak hareket etmek, kâr marjlarının korunması, işletme sermayesinin düşürülmesi, finansman maliyetlerinin minimumda tutulması, yeni müşteri ve pazarlar yaratılması 2025’te dikkat edeceğimiz performans göstergelerimiz olacak. 2025’te piyasadan takip edeceğimiz en kritik göstergeler enflasyon ve faiz verileri olacak. Bunun yanında dövizin seyri önemli.
“GİDER VE MALİYETLERİ KONTROL ALTINDA TUTMAK ÇOK ÖNEMLİ”
PROAKTİF BÜTÇE 2025’te mali/finansal anlamda başarılı bir liderlik için ajandamın ilk 3 önceliği proaktif bütçe ve düzenli tahmin takibi. Burada gider ve maliyetleri kontrol altında tutmak çok önemli olacak. Net işletme sermayesi ve fonlama ihtiyacının azaltılmasına çalışacağız ve bilanço açık pozisyonlarının yönetimini gerçekleştireceğiz.
MEHMET ALİ ERSARI I AK PORTFÖY CEO’SU
“LİDERLİK SORUMLULUĞUYLA HAREKET EDİYORUZ”
“Bugün yönettiğimiz 200’e yakın fonla Türkiye’nin en geniş yatırım evrenine sahibiz. Ayrıca yatırımcı tabanımızın son 5 yılda 7 kat artarak 1,2 milyon kişiye ulaşmış olması, kitlelere hitap eden çözümler geliştirmekteki başarımızı görünür kılıyor.”
Ak Portföy olarak çeyrek asırdır alanında uzman sermaye piyasaları profesyonellerinden oluşan ekibimizle sektörümüzü ve ülkemizi daha ileri taşıma heyecanıyla çalışıyoruz. 850 milyar TL’ye varan varlık hacmimizle özel sektörde Türkiye’nin en büyük portföy yönetim şirketi olarak liderliğimizin getirdiği sorumlulukla toplumumuza değer katmayı hedefliyoruz. Sektörümüzün uluslararası ölçeklere ulaşması için dönüşümün de öncülüğünü üstleniyoruz. 2024 yılı boyunca gösterdiğimiz performans ve uluslararası çapta başarıların temelinde bu anlayışla hayata geçirdiğimiz stratejik atılımlar ve yenilikler yer alıyor.
EN GENİŞ YATIRIM EVRENİ
Bugün yönettiğimiz 200’e yakın fonla Türkiye’nin en geniş yatırım evrenine sahibiz. Ayrıca, yatırımcı tabanımızın son 5 yılda 7 kat artarak 1,2 milyon kişiye ulaşmış olması, kitlelere hitap eden çözümler geliştirmekteki başarımızı görünür kılıyor. IPE Top 500 listesinde dünyanın en büyük 500 portföy yönetim şirketi arasındaki konumumuz ve World Finance tarafından bu yıl 6. kez “Türkiye’nin En İyi Yatırım Yönetimi Şirketi” unvanı ile de teyit ettiğimiz bu başarı, yalnızca bugünün değil, geleceğin yatırımlarını şekillendirme vizyonumuzun bir sonucu.
Eş zamanlı olarak bu yolculukta teknolojinin sunduğu olanakları finansal çözümlerle birleştirerek, yatırımcılarımıza her zaman en iyiyi sunma gayretiyle çalışıyoruz. 2024 yılında Akbank Mobil üzerinden sunduğumuz dijital portföy yönetimi hizmetimiz, bu çalışmalarımızın en güçlü örneklerinden biri oldu. Ayrıca, B2B iş modelinden B2C modeline geçerek müşterilerimizle daha yakın etkileşim kurmayı hedefledik. Bu doğrultuda, yatırımcılarımızı daha iyi anlamak ve onlara daha kişiselleştirilmiş çözümler sunmak amacıyla dijital platformlarımızı sürekli geliştiriyoruz. Yurt içi ve yurt dışındaki teknoloji danışmanları ve çözüm ortaklarımızla birlikte çalışarak hem teknolojik altyapımızı hem organizasyonel becerilerimizi yeniliyor ve kapasitemizi artırıyoruz.
“ESG KAPSAMINDA NOTLANDIRILDIK”
YENİ FONLAR Dönüşüme odaklanırken, aynı zamanda sürdürülebilirlik alanında da sektörde öncü yaklaşımlarımızı sürdürüyoruz. Geleceğin Yatırımları Fon Ailesi’nin üyelerinden Alternatif Enerji, Sağlık Sektörü, Elektrikli ve Otonom Araç Teknolojileri, Tarım ve Gıda Teknolojileri ve Yeni Teknolojiler fonumuz, Türkiye’de ilk kez uluslararası kuruluşlar tarafından ESG kapsamında notlandırılan fonlar oldu.
HEYECANLANDIRAN FIRSATLAR 2025 yılında da tasarruf sahiplerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını odağımıza alarak, yatırım yönetimini kolaylaştırarak, geniş kitlelerin gelecek hayallerini gerçeğe dönüştürecek yenilikçi ürün ve hizmetler sunmaya devam edecek, bizi ve yatırımcılarımızı heyecanlandıran fırsatları bir değer aracına dönüştürmeyi sürdüreceğiz.
