ASELSAN GENEL MÜDÜRÜ AHMET AKYOL, “TÜRKİYE’NİN ÖNDE GELEN SAVUNMA SANAYİ ŞİRKETİYİZ. GÜVENLİK GÜÇLERİMİZİN VE PLATFORM ÜRETİCİLERİMİZİN İHTİYAÇ DUYDUĞU HEMEN HER TEKNOLOJİYİ GELİŞTİREBİLİYORUZ. ANCAK BU YETERLİ DEĞİL. DIŞARIYA DAHA FAZLA AÇILMAK, GELİRLERİMİZ İÇİNDE İHRACATIN PAYINI ARTIRMAK ZORUNDAYIZ. BUNU BAŞARMAK İÇİN DE YA MEVCUT BİR ÜRÜNÜ EN AZ RAKİPLER KADAR İYİ ÜRETMELİ YA DA SAHAYA OYUN DEĞİŞTİRİCİ TEKNOLOJİLER GETİRMELİYİZ.” DİYOR.
SEYFETTİN BAYRAM I s.bayram@businesslife.com.tr
Adil, şeffaf, sorumlu ve hesap verebilir yapıda yönetilen bir şirketin CEO’su olarak yönetim kalitenizle Türkiye’nin en iyilerinden biri oldunuz. Bu başarıyı anlatan uygulamalarınızdan ve adil, şeffaf, sorumlu ve hesap verebilir olma stratejinizden bahseder misiniz?
ASELSAN, bir savunma sanayi şirketi. Bu sektörde ise gizlilik öne çıkan bir konu. Buna rağmen, ASELSAN’ı son derece şeffaf bir şirket olarak tanımlayabiliriz. Özellikle borsaya açık bir şirket olmanın, ASELSAN için değerli olduğuna inanıyorum. ASELSAN, Türkiye’nin büyük savunma sanayi şirketleri arasında halka açık olan tek şirket. Mevzuat gereği uymamız gereken şeffaflık kurallarını bir yük olarak değil, bir değer olarak görüyorum. Kamuoyuna ve yatırımcılara karşı sorumluluklarımız, finansal ve idari gelişmeleri düzenli olarak paylaşmamız, kendi iç disiplinimizi korumamızı sağlıyor.
Dış paydaşlarımıza karşı olduğu gibi, çalışanlarımıza karşı da şeffaf bir yaklaşım sergiliyoruz. İşe alım, performans değerlendirme ve terfi süreçlerini objektif kriterlere göre yürütüyoruz. Mesela müdürlük pozisyonu için, muhakkak bir iç ilan açıyoruz. Kriterleri karşılayan her arkadaşımız başvuru yapabiliyor. Üst yönetim; başvuru yapan ve 6-7 aşamadan geçmeyi başaran iki veya üç isimden birini müdür olarak seçebiliyor. Sadece bu bile, ASELSAN’ın nasıl yönetildiğine iyi bir örnek teşkil ediyor. Bunun yanında, planlarımızı, hedeflerimizi çalışanlarımızla sürekli paylaşıyoruz. Memnuniyet anketi ve geribildirimleri azami derecede dikkate alıyoruz. Ben CEO olarak, her ay rastgele seçilmiş 15 civarında arkadaşımla bir akşam yemeğinde buluşuyorum. Bu buluşmada, arkadaşlarımızın şirketle ilgili düşüncelerini, önerilerini dinleme imkanı buluyorum.
Yönetim kalitesinde en iyi şirketi yönetiyorsunuz. Bu başarıyı sürdürülebilir kılmak için sizin en önemli 3 önceliğiniz nedir? Açıklar mısınız?
2024’te aselsaneXt ismini verdiğimiz bir dönüşüm programı açıkladık. Bu programda da yer verdiğimiz, altını sürekli çizdiğimiz üç önceliğimiz var. Alanında dünyanın en iyi ürünlerini üretmek, oyun değiştirici teknolojiler geliştirmek ve ihracat odaklı büyümek. ASELSAN’da attığımız her adımı bu üç önceliği destekleyecek bir mantıkla kurguluyoruz.
Şirketiniz bu performans kriterleri arasında özellikle hangilerini kurumsal değerlerinizle örtüştürerek yönetmek ve fark yaratmak üzere hareket ediyor?
Biz Türkiye’nin önde gelen savunma sanayi şirketiyiz. Güvenlik güçlerimizin ve platform üreticilerimizin ihtiyaç duyduğu hemen her teknolojiyi geliştirebiliyoruz. Ancak bu yeterli değil. Dışarıya daha fazla açılmak, gelirlerimiz içinde ihracatın payını artırmak zorundayız. Bunu başarmak için de ya mevut bir ürünü en az rakipler kadar iyi üretmeli ya da sahaya oyun değiştirici teknolojiler getirmeliyiz.
Yönetim kalitesinde ana politikalarınızı en öncelikli hangileri üzerine kuruyorsunuz?
Yine aselsaneXt’te bu konuyu beş başlıkta ele almış durumdayız: aTalent, aFast, aTech, aMass ve aBusiness. Kısaca, topluca ve tek cümlede ifade edecek olursak, en yetenekli insanlarla, en hızlı süreçlerle, en yüksek teknolojileri üretmek ve dünyaya sunmak.