TURKCELL GENEL MÜDÜRÜ DR. ALİ TAHA KOÇ, TURKCELL GENEL MÜDÜRÜ OLARAK 1 YILI GERİDE BIRAKTI. TURKCELL İSE TÜRKİYE’NİN İLK GSM OPERATÖRÜ OLARAK 30’UNCU YAŞINI KUTLUYOR. TURKCELL’İN YENİ DÖNEMİNE İLİŞKİN YATIRIMLARLA DOLU BİR AJANDASI OLAN KOÇ, KISA BİR SÜRE ÖNCE DÜNYA GSM BİRLİĞİ’NİN (GSMA) YÖNETİM KURULUNA SEÇİLDİ. KOÇ, “TURKCELL OLARAK GERİDE KALAN 30 YILDA STRATEJİK ÖNEME SAHİP BİR TEKNOLOJİ MARKASINA EVRİLDİK. İLKLERE VE ÇOK SAYIDA İNOVASYONA İMZA ATTIK. MOBİL İLETİŞİM SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİNE, GELECEĞİNE VE DİJİTAL DÜNYAYA ÇOK ANLAMLI KATKILAR SUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ” DİYOR.
SEYFETTİN BAYRAM I s.bayram@businesslife.com.tr
Dr. Ali Taha Koç, 2018-2023 arasında Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı olarak Türkiye’yi dijitalleştiren isim oldu. Onun liderliğinde Türkiye, e-devlet altyapısıyla dünyada ilk 3’e girdi ve rol model olarak gösterildi. Koç, Turkcell Genel Müdürü olaraksa 1 yılı geride bıraktı. Koç’un Turkcell’in kaptan köşkünde bir yılı dolarken Turkcell ise Türkiye’nin ilk GSM operatörü olarak 30’uncu yaşını kutluyor. Turkcell, 30’uncu yıla özel pek çok proje, plan, kampanya yürütürken 2024 yılını da başarıyla geride bırakmak üzere. Turkcell’in yeni dönemine ilişkin net bir yol haritası olan Koç, “Veri, enerji, yapay zeka ve siber güvenlik olmak üzere dört alana odaklandık” diyor. Tüm yatırımları bu alanlara kanalize edeceğini eylemleriyle de ortaya koyuyor. Kısa bir süre önce Dünya GSM Birliği’nin (GSMA) yönetim kuruluna seçilen Ali Taha Koç, dünya mobil iletişim sektörünün de tepe yönetimine yükseldi. Böylesine önemli ve stratejik bir kuruluşun yönetim kuruluna girmekten duyduğu gururu ifade eden Dr. Ali Taha Koç, “Turkcell olarak geride kalan 30 yılda stratejik öneme sahip bir teknoloji markasına evrildik. İlklere ve çok sayıda inovasyona imza attık. Tecrübemiz ve vizyonumuzla, mobil iletişim sektörünün gelişimine ve dijital dünyaya katkı sunmaya devam edeceğimize yürekten inanıyorum. GSMA bünyesindeki çalışmalarımızı, sadece Turkcell markasını değil Türkiye’yi de temsil ettiğimiz bilinciyle sürdürmeye devam edeceğiz” diyor. Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, sorularımızı şöyle yanıtladı:
GSMA hakkında bilgi alabilir miyiz? Ve GSMA yönetim kuruluna girmenizin öneminden bahseder misiniz?
1995'te küresel mobil operatör standartlarını geliştirmek amacıyla kurulan Dünya GSM Birliği (GSMA), iş hayatı ve toplumsal değişim için temel teşkil eden yenilikleri keşfetmek ve geliştirmek amacıyla mobil ekosistemi birleştiriyor. GSMA’nın yönetim kurulunda yer alarak dünyada endüstriye yön veren 26 üyeden biri olacağım. Vizyonumuzu ve tecrübemizi, global ölçekte paylaşacağız. GSMA, mobil iletişim endüstrisinin paydaşı 1.000’den fazla şirketi bir araya getiriyor ve sektöre global ölçekte yön veriyor.
Turkcell’de 30 yıl geride kaldı. Bu tecrübenin GSMA üyeliğinizde etkisi var mı?
Türkiye’nin Turkcell’i olarak geride kalan 30 yılda bir telekom operatörü olmanın çok ötesine geçtik. Ülkemizin dijitalleşme yolculuğuna lokomotiflik eden, çok geniş bir yelpazedeki ürün ve hizmetleriyle hayatın her alanına dokunan stratejik öneme sahip bir teknoloji markasına evrildik. İlklere ve çok kritik inovasyonlara imza attık. Turkcell’in sahip olduğu engin tecrübe ve nitelikli insan gücüyle, sürekli gelişen vizyonuyla, mobil iletişim sektörünün gelişimine, geleceğine ve dijital dünyaya çok anlamlı katkılar sunacağımıza yürekten inanıyorum. GSMA bünyesindeki çalışmalarımızı, sadece Turkcell markasını değil Türkiye’yi de temsil ettiğimiz bilinciyle sürdüreceğiz. Sektöre yön veren böylesine önemli bir kuruluşun yönetiminde yer almak büyük bir mutluluk ve gurur. Beni bu anlamlı göreve layık gören tüm GSMA yönetimine teşekkürlerimi sunuyorum.
Yatırımlarınızda odağınızı açıklamıştınız ve enerjiye özel yer ayırmıştınız. Bu anlamda nasıl bir ajandanız var?
Veri, enerji, yapay zeka ve siber güvenlik olmak üzere dört alana odaklandık. Turkcell, 30’uncu yılında stratejik odak alanlarından biri olan sürdürülebilirlik başlığı altında büyük bir yatırımı hayata geçirdi. Turkcell’in 2026’nın sonunda 300 MW’a ulaşacak güneş enerjisi santrali yatırımlarının ilki Uşak’ta enerji üretimine başladı. Hedefimiz, 2026 yılı sonunda enerji tüketimimizin yüzde 65’ini kendi ürettiğimiz yeşil enerji kaynaklarından karşılamak ve 2050 yılında net sıfır şirket olmak. GES projeleri bu hedefe giden yolda büyük öneme sahip. Uşak dahil 7 farklı ilde ve 11 lokasyonda GES yatırımlarımız devam ediyor. Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarımızla sektöre öncülük etmeyi sürdüreceğiz. Sürdürülebilirlik ve çevre alanındaki çalışmalarımızla sektöre öncülük ediyoruz. GES projesinin, Turkcell’in sürdürülebilirlik masterplan’ı çerçevesinde faaliyete geçmesinden mutluluk duyuyoruz. Turkcell olarak hedefimiz; 2026 yılı sonuna kadar enerji tüketimimizin yüzde 65’ini kendi ürettiğimiz yeşil enerji kaynaklarından karşılamak ve 2050’de de net sıfır şirket olmak. Güneş enerjisi santralleri de bu hedefe giden yolda çok kritik bir öneme sahip. Türkiye’nin farklı noktalarındaki GES projelerimizin inşaat ve izin süreçleri devam ediyor. 2026 yılının sonuna kadar toplam 300 MW kurulu güce sahip güneş enerjisi santrali inşa etmeyi hedefliyoruz. Bu süre zarfında yapacağımız toplam yatırım tutarı yaklaşık 240 milyon doları bulacak. Böylelikle hem enerji maliyetlerimizi düşürmeyi hem karbon salımını azaltmayı amaçlıyoruz. Uşak’taki güneş enerjisi santralimizin devreye alınmasıyla birlikte arazi tipi ilk GES projemiz de faaliyete geçmiş oldu. Çevreye olan etkimizi en aza indirip çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için bu alandaki yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.
Peki yapay zeka ve teknoloji yatırımlarınızda nasıl gelişmeler var?
Yapay zeka başta olmak üzere son dönemde öne çıkan teknolojilere bağlı olarak çok yüksek hacimde veri üretiliyor. Bu verilerin korunması ve işlenmesi de yüksek enerji gerektiriyor. Böylesine enerji yoğun bir sektörde faaliyet gösteren bir şirket olarak sürdürülebilirliği, stratejik odak alanlarımızdan biri olarak belirledik. İklim değişikliği ile mücadeleyi büyük bir önemle ele alıyoruz. İş hayatında verimlilik ve sürdürülebilir bir gelecek için teknolojinin gücünden faydalanıyoruz. Türkiye’de telekomünikasyon ve teknoloji sektöründe, sera gazı azaltım hedefleri, Uluslararası Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTI) tarafından onaylanan tek şirket konumundayız. Ayrıca dünya çapında 20 binin üzerinde şirketin başvurduğu Karbon Saydamlık Projesi olarak bilinen CDP İklim Değişikliği Programı’ndan en yüksek not olan A notunu alan Türkiye’deki tek teknoloji ve telekomünikasyon şirketiyiz.
Siber güvenlik için ne gibi yatırımlarınız var?
Telekomünikasyon sektörünü kuantum teknolojisi sonrası döneme hazırlayacak kriptografi çözümlerinin geliştirilmesiyle ilgili GSMA bünyesinde kurulan çalışma grubuna Türkiye’den katılan ilk ve tek şirket olduk. Yenilikçi teknolojilerin yanı sıra siber güvenlik alanındaki çalışmalarımızla da uluslararası çapta telekomünikasyon sektörüne katkı sağlamaya devam ediyoruz. Bu kapsamda gelecekte siber güvenliğin temel taşlarından biri olacak kuantum sonrası kriptografiyle ilgili uluslararası çalışmalarda önemli bir adım attık. Sektörün global kuruluşu GSMA'nın telekomünikasyon kullanım senaryoları için hazırladığı "Kuantum Sonrası Kriptografi Kılavuzları" raporunun en son yayımlanan versiyonunda, Türkiye'den katkı sunan tek şirket olarak Turkcell yer aldı. Yayınlanan rapor, telekomünikasyon ağlarının kuantum sonrası döneme güvenli bir şekilde geçişi için gerekli olan kriptografik çözümleri hızlandırmayı amaçlıyor. Kuantum bilgisayarların özellikle operatörlerin karşılaşacağı siber güvenlik tehditlerini önlemeyi amaçlayan kılavuz, etkin uygulama önerileriyle ilgili standartları ortaya koyuyor. Telekomünikasyon ağlarının güvenliğini sağlamak ve kuantum çağına hazırlamak amacıyla izlenecek söz konusu yol haritası, bu alanda dünya genelinde faaliyet gösteren 50’den fazla önemli paydaşın iş birliğiyle oluşturuldu. Kuantum sonrası kriptografi, telekomünikasyon ağlarının ve müşteri verilerinin gelecekteki tehditlere karşı güvenliğini sağlamak açısından hayati önem taşıyor. GSMA tarafından koordine edilen ve Turkcell’in aktif katkıda bulunduğu bu çalışma, dünya genelinde telekomünikasyon ağlarının gelecekteki siber güvenlik risklerine karşı daha dirençli olmasını sağlayacak. Bu önemli dokümana katkı sağlayarak, telekomünikasyon sektörü için kritik olan kuantum sonrası döneme hazırlıkta ülkemiz adına öncülük etmekten büyük bir gurur duyuyoruz. Turkcell olarak sektörümüzle ilgili uluslararası standartları belirleyip, bu standartlara uyumu sağlayacak stratejiler geliştirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
“5G’YE GEÇİŞTE TÜM HAZIRLIKLARI TAMAMLADIK”
DEVRİM NİTELİĞİNDE DÖNÜŞÜMLER 5G; eğitim, sağlık, ulaşım ve üretim sanayisi başta olmak üzere birçok sektörde devrim niteliğinde dönüşümler sağlayacak. Turkcell olarak 5G'ye geçiş için tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Teknik altyapımızı yeni nesil teknolojiye uygun hale getirdik ve Türkiye’nin teknoloji üreten ülkeler arasında yer alması için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Türkiye’nin teknolojiyi sadece tüketen değil, aynı zamanda üreten bir ülke olması gerekiyor.
REGÜLASYON SÜRECİ Yeni nesil 5G teknolojisi, yakın gelecekte birçok sektörde köklü dönüşümleri tetikleyecek. Biz de Turkcell olarak hem mobil hem fiber şebekelerimizde bu yeni nesil teknolojilere yönelik yatırımlarımıza yön veriyoruz. Regülasyon süreci tamamlandığında, 5G’de de en iyi ve en güvenilir hizmeti sunarak, Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik edeceğiz.
TURKCELL’E YÖN VEREN AJANDANIN 10 MADDESİ
1- Veri, enerji, yapay zeka ve siber güvenlik olmak üzere dört alana odaklandık.
2- 5G’ye geçiş için tüm hazırlıklarımızı tamamladık.
3- Türkiye’nin teknoloji üreten ülkeler arasında yer alması için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.
4- Hem mobil hem fiber şebekelerimizde yeni nesil teknolojilere yönelik yatırımlarımıza yön veriyoruz.
5- Kuantum sonrası döneme hazırlıkta ülkemiz adına öncülük ediyoruz.
6- Siber güvenlik çalışmalarımızla uluslararası çapta telekomünikasyon sektörüne katkı sağlıyoruz.
7- İş hayatında verimlilik ve sürdürülebilir bir gelecek için teknolojinin gücünden faydalanıyoruz.
8- Mobil iletişim sektörünün gelişimine ve dijital dünyaya katkı sunmaya devam edeceğiz.
9- 2026 sonunda enerji tüketimimizin yüzde 65’ini kendi ürettiğimiz yeşil enerji kaynaklarından karşılamak istiyoruz.
10- 2050 yılında net sıfır şirket olmayı hedefliyoruz.
“TEKNOLOJİ ATIĞI TOPLAYAN İLK TELEKOM ŞİRKETİYİZ”
ÇEVRESEL ETKİ Çevreye olan etkimizi en aza indirip çocuklarımıza çok daha yaşanabilir bir dünya emanet etmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Türkiye’de müşterilerimizden tekno atık toplayan ilk telekom şirketiyiz. Tüm bayilerimizde toplama çalışması yapan tek operatörüz. Enerji yoğun bir sektörde faaliyet gösteren bir şirket olarak çevreye olan etkimizi en aza indirip çocuklarımıza çok daha yaşanabilir bir dünya emanet etmek için var gücümüzle çalışıyoruz.
“EĞİTİME DÖNÜŞTÜRÜYORUZ” TÜBİSAD ve TEGV iş birliğiyle 2019’dan beri devam eden ‘Eğitime Dönüştür’ projesi de bu bilincin çok anlamlı bir yansıması. Bu projeyle hem çocuklarımızın hem dünyamızın yarınlarına yatırım yapıyoruz. Şu ana dek yaklaşık 40 ton tekno atık toplayarak geri dönüşüme kazandırdık. Bu sayede 450’ye yakın çocuğun 1 yıllık nitelikli eğitimine destek olduk. Ayrıca proje sadece bugünle sınırlı değil, dileyen herkes, tüm yıl boyunca tekno atıklarını mağazalarımıza getirebilecek. Turkcell olarak ülkemizin ve yaşadığımız gezegenin geleceğine yönelik çalışmalarımıza ilk günkü kararlılıkla devam edeceğiz.
“TEKNOFEST’TE 5G DENEMESİ YAPTIK”
EN DOĞRU ADRES Adana’da bu yıl 7’nci kez düzenlenen TEKNOFEST kapsamında, çarpıcı bir demo gösterimine imza attık. Gebze’de Turkcell’in 5G’si ile bağlantılı bir ekskavatör, etkinlik alanındaki Turkcell standından yine 5G teknolojisi ile uzaktan kontrol edildi. TEKNOFEST gibi büyük etkinlikler, en yeni teknolojilerin sunduğu potansiyeli sergilemek için en doğru adres. 30’uncu yılımızda gerçekleştirdiğimiz bu başarılı demo bir kez daha gösterdi ki Turkcell, teknolojinin olduğu her yerde var.
“TÜRKİYE İÇİN DEVAM” Türkiye için çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz. Kuş uçuşu 667 kilometre mesafedeki ekskavatör, Turkcell’in 5G standındaki operatör tarafından başarıyla kontrol edildi. Gösterim, ziyaretçilere açık şekilde, canlı ve gerçek zamanlı olarak gerçekleştirildi. Bu dikkat çekici gösterim, 5G’nin düşük gecikme süresi ve yüksek eş zamanlılık yeteneği sayesinde, makineler arası iletişimin geldiği noktayı da gözler önüne serdi. 5G ile uzak mesafelerde dahi aynı anda birçok cihazın sorunsuz bir şekilde kontrol edilebilmesi, birçok endüstride operasyonel verimliliği ve esnekliği artırıyor.