CFO’nun dijital zekası

ENERJİSA ÜRETİM CFO’SU MERT YAYCIOĞLU, TEKNOLOJİ SAYESİNDE DAHA İSABETLİ ANALİZ YAPTIKLARINA DİKKAT ÇEKİYOR. PEGASUS HAVA YOLLARI FİNANS GENEL MÜDÜR YARDIMCISI BARBAROS KUBATOĞLU, “SİBER GÜVENLİK YATIRIMLARI DA GEREKİYOR” DİYOR. AKSA ENERJİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI VE CEO’SU CEMİL KAZANCI, TEKNOLOJİYLE VE İNOVASYONLA YARATILAN DEĞERDEN BAHSEDİYOR. DESA CEO’SU BURAK ÇELET, “ETKİN STRATEJİMİZ BAŞARILI OLDU” DİYOR. TÜRK TELEKOM FİNANS GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ÖMER KARADEMİR, TEKNOLOJİYLE DAHA YAŞANABİLİR GELECEK HEDEFİNİ AÇIKLIYOR. ENERJİSA ENERJİ CFO’SU PHILIPP ULBRICH, DİJİTAL VE E-MOBİLİTE FIRSATLARINI DEĞERLENDİRDİKLERİNİ BELİRTİYOR. POLİNAS CEO’SU FAİK ÖNALDI, “SÜRDÜRÜLEBİLİR DÖNÜŞÜMÜN ÖNCÜSÜ OLACAĞIZ” DİYOR. TÜPRAŞ MALİ İŞLER GENEL MÜDÜR YARDIMCISI DOĞAN KORKMAZ İSE ÇALKANTI DÖNEMİNDE BİLE OLUMLU AYRIŞTIKLARINA DİKKAT ÇEKİYOR.

ALİ ÇİÇEKLİ I a.cicekli@businesslife.com.tr

Yapay zeka, otomasyon ve blockchain gibi yeni nesil teknolojiler, finans dünyasında ezberleri bozuyor. Bu dönüşümün merkezinde ise sadece rakamlarla değil artık verinin gücüyle hareket eden CFO’lar yer alıyor. Günümüzde finans liderleri, teknolojiyi sadece destekleyici bir araç olarak değil, süreçleri dönüştüren ve karar alma hızını artıran bir kaldıraç olarak görüyor. Yapay zeka tabanlı tahminleme modelleri sayesinde belirsizlik ortamlarında daha isabetli senaryolar oluşturulabiliyor; otomasyon sayesinde manuel işler minimize edilirken, uyum süreçleri daha şeffaf ve sürdürülebilir hale geliyor. Blockchain ise denetim izlerini güçlendirerek finansal işlemlerde güveni yeniden tanımlıyor. CFO’ların teknolojiyle nasıl donandığını, hangi araçları hangi süreçlerde nasıl kullandıklarını ve teknolojinin finans fonksiyonlarını nasıl kökten dönüştürdüğüne yakından bakalım.

 

CEMİL KAZANCI I AKSA ENERJİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI VE CEO’SU

“2030’A DOĞRU İLERLİYORUZ”

“2030’a doğru ilerlerken sürdürülebilir yüksek büyüme hedefimizi kararlılıkla gerçekleştiriyoruz. Sürdürülebilirlik, verimlilik ve inovasyon odağındaki çalışmalarımızla tüm paydaşlarımıza değer yaratmaya devam edeceğiz.”

Türkiye'nin en büyük halka açık serbest elektrik üreticisi Aksa Enerji, 2025 yılının ilk çeyreğinde FAVÖK marjını 5 puan artışla yüzde 29’a yükseltti. Bu dönemde Türkiye’nin ilk depolamalı yenilenebilir enerji üretim lisansını alarak sektörde öncü rolünü güçlendiren Aksa Enerji, dijital dönüşüm çalışmalarına ve yurt dışı operasyonlarına da hız kattı. Yedi ülkede 11 santral operasyonu ve 3.000 MW üzeri kurulu gücüyle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Türkiye, Afrika ve Orta Asya’daki yatırımlarımıza aralıksız devam ediyoruz. İlk çeyrek döneminde FAVÖK’ümüz 2,8 milyar TL olarak gerçekleşirken, FAVÖK marjımız geçen yılın aynı dönemine göre 5 puan artışla yüzde 29’a ulaştı.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR VE ÇEŞİTLENDİRİLMİŞ BÜYÜMEYE BAĞLIYIZ”

2025 yılının ilk çeyreğinde stratejik girişimlerimizde kaydettiğimiz önemli ilerleme bizleri gururlandırıyor. Uluslararası yatırımlarımızla global ölçekteki büyümemizi sürdürürken aynı zamanda ülkemizde enerji sektöründeki yeniliklere de öncülük ediyoruz. Talimercan santralimizin çok kısa bir sürede basit çevrim olarak devreye alınması ve Türkiye’deki depolamalı yenilenebilir enerji projelerimiz, sürdürülebilir ve çeşitlendirilmiş büyümeye olan bağlılığımızın bir göstergesi. Diğer yandan dijital dönüşüm yatırımlarımızla operasyonel mükemmellik düzeyimizi daha da ileriye taşıyor; süreçlerimizi dijital sistemlerle güçlendirerek hızla değişen enerji ekosistemindeki güçlü konumumuzu pekiştiriyoruz. 2030’a doğru ilerlerken sürdürülebilir yüksek büyüme hedefimizi kararlılıkla gerçekleştiriyoruz. Sürdürülebilirlik, verimlilik ve inovasyon odağındaki çalışmalarımızla tüm paydaşlarımıza değer yaratmaya devam edeceğiz.

TÜRKİYE’DE İLK

Yılın ilk çeyreğinde Türkiye’nin ilk depolamalı yenilenebilir enerji santral lisansını alarak bu alanda önemli bir dönüm noktasına imza attık. Mersin’deki 100,08 MW kurulu gücündeki depolamalı rüzgar enerjisi santrali projesinin tüm ÇED ve izin süreçlerini tamamladık. Depolamalı yenilenebilir enerji üretim lisansıyla bu alandaki öncü rolümüzü ve sürdürülebilir enerji üretimine olan güçlü taahhüdümüzü ortaya koyduk. Türkiye’nin dört bir yanında geliştirmeye devam ettiğimiz en son teknolojiye sahip depolamalı rüzgâr ve güneş santrali projelerimizle toplam 891,41 MW kurulu güce ulaşmayı hedefliyoruz. Dijitalleşme alanında önemli bir adım atarak dijital dönüşüm programı “Project Nexus”u hayata geçirdik. Bu programla 7 ülkedeki tüm operasyonları tek bir dijital platform altında birleştirerek verimliliğimizi ve karar alma hızımızı artırmayı hedefliyoruz. Project Nexus kapsamında süreçlerin sadeleşmesi, veri analitiği ve raporlama kabiliyetlerinin güçlenmesi sayesinde Aksa Enerji’nin global operasyonlarında yüksek operasyonel mükemmellik sağlanacak ve şirketin rekabetçiliği ve iş süreçlerindeki etkinliği üst seviyeye taşınacak.

YATIRIMLAR TAM GAZ

ÖZBEKİSTAN Orta Asya’daki en önemli büyüme hamlelerimizden olan Özbekistan Talimercan Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali’ni yılın ilk çeyreğinde basit çevrim olarak devreye aldık. Toplam 430 MW kurulu güce sahip santralin üretime geçmesiyle Aksa Enerji’nin bu ülkedeki toplam kurulu gücü 1.220 MW’a ulaşıyor. Talimercan Santrali’nin devreye girmesi şirketin Orta Asya’daki varlığını ve kapasitesini önemli ölçüde artırarak bölgenin enerji arzına güçlü bir katkı sağlayacak.

KAZAKİSTAN Şirket, Orta Asya’daki bir diğer yatırımını sürdürdüğü Kazakistan’da ise örnek bir iş güvenliği başarısına imza attı. Kazakistan’ın Kızılorda şehrinde yapımı devam eden 240 MW’lık doğal gaz santralinde, inşaat sürecinde 2 milyon kişi-saat boyunca hiç iş kazası yaşanmadı. Bu kazasız çalışma performansı, Aksa Enerji’nin iş sağlığı ve güvenliği konusundaki kararlılığını gösteren önemli bir kilometre taşı oldu.

 

MERT YAYCIOĞLU I ENERJİSA ÜRETİM CFO’SU

“DAHA İSABETLİ ANALİZ SAĞLIYOR”

“Yapay zeka, otomasyon ve blockchaIn gibi yeni nesil teknolojiler, finansal tahminleme, risk analizi, uyum süreçleri ve operasyonel verimlilik alanlarında devrim yaratma potansiyeli taşıyor. Özellikle yapay zeka destekli modellemeler, CFO’ların çok değişkenli senaryoları daha kısa sürede ve daha isabetli analiz edebilmesini sağlıyor. Bu teknolojileri finansal süreçlerimize dahil etme yönünde net bir vizyona sahibiz.”

Yeni dönem ajandamızın en önemli maddeleri proaktif risk ve likidite yönetimi. İçinde bulunduğumuz yoğun yatırım döneminden dolayı likidite yönetimi büyük önem kazanıyor, burada yaşadığımız her potansiyel zorluk projelerimizin faaliyete geçmesini etkileme potansiyeli taşıyor. Risk yönetimine gelince burada önemli olan riskleri doğru belirlemek ve bu risklerle ilgili birçok senaryo çalışıp uzun bütçe ve planlama süreçleri yerine bu senaryoların gerçekleşmeleri durumunda her birine hazırlı olmak ve bunu sağlayacak esneklik ve çevikliği şirketlerimizde alışkanlık haline getirmek.

ESNEK VE HIZLI

Veri analitiği, bulut tabanlı sistemler ve otomasyon uygulamaları, finansal süreçlerimizi daha etkin, hızlı ve esnek hale getirdi ki bu esneklik yukarıda da belirttiğim risk bazlı yaklaşım için büyük bir önem taşıyor. Muhasebe, hesap yönetimi ve raporlama sistemlerimizde dijital araçların etkin kullanımı sayesinde hatalar minimize edilirken; zaman, maliyet ve kaynak yönetiminde önemli bir optimizasyon sağlandı. Bizim burada her zaman hedeflediğimiz ekip arkadaşlarımızın rutin işleri dijitalleşme kaynaklı çözümlerle tamamlayıp esas vakitlerini ve konsantrasyonlarını daha analiz odaklı faaliyetlere yoğunlaştırmaları.

SENARYO BAZLI VE VERİ ODAKLI

2025 yılında bu dönüşümü daha ileriye taşımayı, senaryo bazlı ve veri odaklı karar alma süreçlerini güçlendirmeyi ve dijital altyapımızı esneklik ve çeviklik odaklı yaklaşımlarla ileri taşımayı hedefliyoruz. Yapay zeka, otomasyon ve blockchain gibi yeni nesil teknolojiler, finansal tahminleme, risk analizi, uyum süreçleri ve operasyonel verimlilik alanlarında devrim yaratma potansiyeli taşıyor. Özellikle yapay zeka destekli modellemeler, CFO’ların çok değişkenli senaryoları daha kısa sürede ve daha isabetli analiz edebilmesini sağlıyor. Bu teknolojileri finansal süreçlerimize dahil etme yönünde net bir vizyona sahibiz. Önümüzdeki dönemde; daha entegre, şeffaf ve hızlı karar destek sistemleriyle donatılmış bir finansal yönetim altyapısı oluşturmayı planlıyoruz.

“2025 STRATEJİMİZİN MERKEZİNDE YEŞİL FİNANSMAN VAR”

SÜRDÜRÜLEBİLİR YATIRIMLAR Sürdürülebilir yatırımlar ve yeşil finansman, 2025 stratejimizin merkezinde yer alıyor. Finansal sürdürülebilirliği çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik ve yönetişim ilkeleriyle entegre biçimde yönetiyoruz. Bu kapsamda yeşil tahvil, sürdürülebilir kredi ve hibrit finansman modelleriyle hem maliyet avantajı sağlıyor hem yatırımcılarımız nezdinde güçlü bir etki yaratıyoruz.

ŞEFFAF VE VERİ TEMELLİ Ayrıca sürdürülebilirlik hedeflerimizi şeffaf ve veri temelli şekilde raporlayan sistemler kurarak yalnızca regülasyonlara uyumu değil, uzun vadeli değer yaratımını da gözetiyoruz. Bu yaklaşım, sadece çevresel değil; aynı zamanda ekonomik ve sosyal etki açısından da şirketin uzun vadeli konumlanmasını güçlendiriyor.

 

BARBAROS KUBATOĞLU I PEGASUS HAVA YOLLARI FİNANS GENEL MÜDÜR YARDIMCISI

“SİBER GÜVENLİK YATIRIMLARI DA GEREKİYOR”

“Sadece sistemlerin dijitalleşmesi değil, siber güvenlik konusunda da yatırımlar yapmak, regülasyonlara uyum sağlamak gerekiyor. 2023’te Silikon Vadisi’nde hayata geçirdiğimiz Pegasus Innovation Lab’in bu konuda önemli bir rol oynayacağını öngörüyoruz.”

Yeni dönemde teknoloji ve dijital dönüşüm, en önemli ajanda maddelerimiz arasında. “Türkiye’nin dijital havayolu” mottosuyla çıktığımız yolculukta, şirketin her alanında ve departmanında süreçlerimizi dijitalleştirmek, yapay zekayı bu dönüşüme entegre etmek ve misafirlerimize baştan sona dijital bir hizmet ve deneyim sunabilmeyi amaçlıyoruz.

“REKABETÇİ KILIYOR”

Yeni dönemde, hayatımızın çok önemli bir parçası olan maliyet kontrolünün önemi de gitgide artıyor. Finansal süreçlerimizdeki dijital dönüşüm hem şirketimizin rekabetçi kalmasını hem hızlı ve kolay işlemle bilet satıştan başlayarak misafirlerimizin uçuş öncesi ve sonrasındaki ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyor. Bu şekilde rakiplerimizden farklı ve bütünleşik bir deneyim sağlayarak memnuniyet ve hatta ek gelir imkanları yaratmayı öngörüyoruz. Bu dönüşüm için de sadece sistemlerin dijitalleşmesi değil, siber güvenlik konusunda da yatırımlar yapmak, regülasyonlara uyum sağlamak gerekiyor. 2023’te Silikon Vadisi’nde hayata geçirdiğimiz Pegasus Innovation Lab’in bu konuda önemli bir rol oynayacağını öngörüyoruz.

VERİMLİLİK, HIZ, KONTROL

Dijital dönüşüm, finansal süreçlerimizde önemli ölçüde verimlilik, hız ve kontrol sağlamaya başladı. Uzun yıllardır yaptığımız yatırımlarla tüm sistemlerimizin birbirleriyle daha uyumlu çalışmasını, verinin güvenilir ve kontrollü transferini sağladık. Onay süreçlerinde dijital iş akışlarıyla hata riskini minimize ettik. Robotik Süreç Otomasyonları (RPA) ile operasyonel kontrollerimizin büyük bir bölümünü sistemsel hale getirdik. Yapay zeka uygulamalarını hem öğrenmek hem gözlemlemek için belirli alanlarda hayatımıza kattık. 2025 yılında süreçlerimizde yapay zekadan daha fazla faydalanmayı hedefliyoruz. Bunun için de tüm süreçlerimizi gözden geçirerek yapay zeka uygulamalarının kullanılabileceği alanları belirledik. Bu süreçleri yapay zekayla daha uyumlu çalışabilecek şekilde tekrar dizayn ettik. Yeni süreçlerimize ve taleplerimize uyumlu yapay zeka uygulamalarını sürekli araştırıyor, farklı şirketlerle POC’ler yapıyoruz.

“FİNANSIN STRATEJİK ROLÜNÜ YENİDEN TANIMLIYOR”

YENİLİĞE TAKİP Teknolojik yeniliklerin tamamını sürekli takip ediyoruz. Bu teknolojileri finansın stratejik rolünü yeniden tanımlayan etkenler olarak görüyoruz. Önceliğimiz çalışanlarımızın manuel yükünü azaltmak, analitik kapasiteyi artırmak, risklerini proaktif biçimde yönetmek ve en önemlisi, finansal ekiplere daha fazla stratejik değer yaratma alanı açmak. Adı geçen her bir teknolojiyle uyumlu projelerimiz var ve ileriki yıllarda artarak devam edecek.

ANA ODAK Sürdürülebilirlik, tüm planlarımızın ve stratejimizin ana odak noktalarından birini oluşturuyor. 2022 yılından itibaren attığımız her adımda, sürdürülebilir yatırım değerlendirme kriterlerini önceliklendiriyoruz. 2023’te çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik hedeflerimizi destekleyen, İngiltere İhracat Finansmanı (UKEF) garantisiyle 10 yeni Airbus A321neo uçağının finansmanını içeren ilk sürdürülebilirlik bağlantılı uçak kredisi anlaşmamızı gerçekleştirdik.

SEKTÖRDE İLK Bu anlaşma, sektörümüzde bir ilk olma özelliği taşıyor. Gelecekte de sürdürülebilirlik odaklı yatırımlar ve projeler üzerinde çalışmaya ve yeni finansman ve yatırımlarımız kapsamında sürdürülebilirlik yaklaşımını göz önünde bulundurmaya devam edeceğiz.

 

BURAK ÇELET I DESA CEO’SU

“ETKİN STRATEJİMİZ BAŞARILI OLDU”

“2025 yılının ilk çeyreğinde sergilediğimiz güçlü finansal performans, stratejik yatırımlarımızın ve operasyonel verimliliğimizin somut bir göstergesi. Net kârımızı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 405 oranında artırmayı başardık ve bu başarı hem yurt içi hem uluslararası pazarlarda uyguladığımız etkin stratejilerin sonucu oldu.”

Üretim, ihracat ve perakende alanında yarım asrı aşan deneyimimizle Türkiye’nin lider deri markalarından biriyiz. Yılın ilk üç ayında net kârımızı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 405 artırarak etkileyici bir büyüme kaydettik. Sergilediğimiz güçlü finansal performans, stratejik yatırımların ve operasyonel verimliliğin somut bir göstergesi.

GÜÇLÜ BÜYÜME

2025 yılının ilk çeyreğinde, DESA'nın toplam cirosu geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,6 artışla 758,5 milyon TL olarak gerçekleşti. Net kâr ise 2024 yılının ilk çeyreğindeki 24,1 milyon TL seviyesinden yüzde 405 artışla 121,9 milyon TL'ye yükseldi. FAVÖK marjımız 2025 yılının ilk çeyreğinde yüzde 31,2 olarak gerçekleşti. Bu oran, 2024 yılının aynı dönemindeki yüzde 32,7'lik marja göre satış segmentlerindeki farklılıklar nedeniyle sınırlı bir düşüş gösterse de şirketin güçlü operasyonel verimliliğini sürdürdüğünü ortaya koyuyor. Faaliyet seviyesindeki güçlü performansa ek olarak yatırım faaliyetlerinden elde edilen gelirler ve ertelenmiş vergi gelirlerinin katkısıyla net kâr marjı 2025 yılının ilk çeyreğinde 12,8 baz puan artarak yüzde 16,1 oldu.

İŞ BİRLİKLERİ

Şirketin net nakit pozisyonu da güçlü seyrini koruyarak 1 milyar 578 milyon TL seviyesine ulaştı. Bu sonuçlar, DESA'nın sürdürülebilir mali yapısını destekleyerek, yatırımcılara güven sunmaya devam ediyor. İtalya'daki üretim tesisi, küresel lüks segmentteki markalarla iş birliğini derinleştirmeye ve DESA’nın katma değerli ihracatını artırmasına önemli katkı sağladı. Türkiye'nin İtalya'ya gerçekleştirdiği deri mamulleri ihracatının yarısından fazlasını DESA, tek başına gerçekleştiriyor.

SERMAYE DEĞİŞİKLİĞİ GERÇEKLEŞTİ

YAPI DEĞİŞTİ DESA, 2025 yılının ilk çeyreğinde önemli bir sermaye yapısı değişikliğine gitti. Şirketin kayıtlı sermaye tavanı 245.000.000 TL'den 750.000.000 TL'ye yükseltildi ve bu değişiklik 13 Mayıs 2024 tarihinde tescil edildi. Ayrıca, şirketin çıkarılmış sermayesi, tamamı iç kaynaklardan karşılanmak suretiyle 245.000.000 TL'den 490.000.000 TL'ye çıkarıldı. Bu sermaye artırımı 22 Ocak 2025 tarihinde tescil edildi.

YENİ YÖNETİM KURULU Öte yandan 4 Nisan 2025 tarihinde gerçekleşen 2024 yılı Olağan Genel Kurulu'nda yeni yönetim kurulu üyeleri seçildi. Melih Çelet (Yönetim Kurulu Başkanı), Burak Çelet (Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO), Burçak Çelet (Yönetim Kurulu Üyesi), Bahar Deniz Egemen (Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi) ve Mehmet Kaan Koz (Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi) iki yıl süreyle görev yapmak üzere seçildiler.

 

PHILIPP ULBRICH I ENERJİSA ENERJİ CFO’SU

“FİNANSAL DAYANIKLILIĞIMIZ BÜYÜMENİN TEMİNATI”

“Türkiye’nin içinde olduğu enerji dönüşümünün özel sektördeki öncüsüyüz. Finansal dayanıklılığımız büyümenin teminatı. Dijitalleşme, altyapı modernizasyonu ve sürdürülebilirlik odağında gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla Türkiye’nin enerji dönüşümüne liderlik etmeye devam ediyoruz.”

Enerjisa Enerji olarak iş modelimizin temelinde yer alan öngörülebilir ve regüle gelir yapısı sayesinde, belirsizlikler yaşandığında dahi güçlü ve dayanıklı bir finansal performans sunuyoruz. Bu istikrar, yatırımcılarımız için hem güvenli bir zemin hem uzun vadeli değer yaratımı açısından önemli bir avantaj sağlıyor.

GÜÇLÜ UYUM

Finansal stratejimiz, yalnızca sağlam maliyet ve bilanço yönetimi ve değişmeyen temettü politikamızla değil, aynı zamanda Türkiye’nin uzun vadeli büyüme potansiyeliyle kurduğu güçlü uyumla da dikkat çekiyor. Dağıtım ve perakende satış iş kollarımızdan elde ettiğimiz istikrarlı nakit akışlarıyla bu potansiyeli desteklerken, müşteri çözümleri iş kolumuzla sunduğumuz dijital enerji yönetimi hizmetleri ve e-mobilite yatırımlarında da tüm fırsatları değerlendiriyoruz. Ayrıca enerji dönüşümünde kritik rol oynayan yenilenebilir enerji yatırımları ve enerji verimliliği uygulamalarıyla hem çevresel hem finansal sürdürülebilirliğe katkı sağlıyoruz.

KALICI DEĞERİN FORMÜLÜ

Sürdürülebilirlik bizim için yalnızca bir sorumluluk değil, kalıcı finansal değer yaratmanın temeli olarak faaliyet gösterdiğimizin iş kollarının merkezinde yer alıyor. Enerjisa’nın yatırım tezi dört temel unsurla öne çıkıyor: faaliyet gösterdiğimiz pazarlardaki güçlü büyüme potansiyeli, enflasyona karşı korumalı ve düzenlemeye tabi gelir yapısı, sürdürülebilirliği stratejik odağımıza yerleştirmiş olmamız ve cazip hisse getirileri. Bu unsurlar sayesinde, Türkiye'nin mevcut ortamında güçlü bir yatırım hikayesi olmaya devam ediyoruz.

 

ÖMER KARADEMİR I TÜRK TELEKOM FİNANS GENEL MÜDÜR YARDIMCISI

“YENİ GÖREVLER BİZİ BEKLİYOR”

“Sürdürülebilirlik alanında pek çok yeni görevin bizi beklediğini biliyoruz. Tüm paydaşlarımızla teknoloji ve inovasyon gücümüzle daha yaşanabilir bir gelecek inşa etmeyi sürdüreceğiz. Çevresel sürdürülebilir ilkelerle iş geliştirme faaliyetlerine devam ediyoruz.”

Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom olarak gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla iklim değişikliğiyle mücadelede de öncü adımlar atıyoruz. Geleceği iyileştiren teknoloji yaklaşımımız ve enerji verimliliğine yönelik çalışmalarımızla çevresel etkilerimizi minimize etmeyi amaçlıyoruz.

MÜCADELEDE ÖRNEK VİZYON

Dünyanın en büyük çevre raporlama platformu olan Karbon Saydamlık Projesi'nin (CDP) İklim Değişikliği Programı'nda global A Listesi'nde yer aldık. İklim değişikliğiyle mücadelede örnek bir vizyon ortaya koyan Türk Telekom’un ödülü CDP Türkiye 15. İklim Değişikliği Konferansı ve Ödül Töreni’nde takdim edildi. Daha yeşil bir gelecek için evrensel sürdürülebilirlik ilkelerini stratejilerimizin merkezine yerleştiriyoruz. İklim değişikliği ile mücadelede yenilikçi teknolojilerle inovasyon, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji gibi başlıklara odaklanarak hem ekonomik hem çevresel anlamda önemli kazanımlar sağlıyoruz.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK LİDERİ

CDP skorlama metodolojisine göre son iki yıl içerisinde dört kademe yükselerek global A Listesi’nde yer almamız Türk Telekom’un çevresel performansının gücünü ve karbon yönetimi stratejilerinin etkinliğini teyit ederken, sürdürülebilirlik alanındaki liderliğini de ortaya koyuyor. Sürdürülebilirlik alanında pek çok yeni görevin bizi beklediğini biliyoruz. Tüm paydaşlarımızla teknoloji ve inovasyon gücümüzle daha yaşanabilir bir gelecek inşa etmeyi sürdüreceğiz.

YATIRIMLAR DEVAM EDİYOR

GES VE ŞARJ AĞI Güneş Enerjisi Santralleri (GES) yatırımları ve Elektrikli Araç Şarj Ağı hizmetlerinin yanı sıra yapay zeka ve IoT teknolojileriyle akıllı şehircilik, elektrik tüketimi ve sulamada inovatif çözümler sunarak sera gazı salımını azaltıyoruz. Veri merkezlerimize en yeni çevreci sistemleri entegre ederken mobil baz istasyonlarımızda karbon emisyonlarını düşüren yeni nesil yeşil şebeke teknolojilerinin kurulumuyla ilgili çalışmalarımıza devam ediyoruz.

 

FAİK ÖNALDI I POLİNAS CEO’SU

“SÜRDÜRÜLEBİLİR DÖNÜŞÜMÜN ÖNCÜSÜ OLACAĞIZ”

“Sürdürülebilirlik odaklı yenilikçi ürünlerimizle sektöre değer katıyoruz. Sürdürülebilirlik yaklaşımımızın temelini ‘İsrafsız Şirket’ iş modelimiz oluşturuyor. Tüm süreçlerimizde çevresel etkimizi en aza indirmek için çalışırken operasyonel verimliliğimizi güçlendiren yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Sürdürülebilir dönüşümün öncüsü olacağız.”

Esnek ambalaj sektörünün öncü şirketlerinden biriyiz. Sürdürülebilirlik vizyonumuzu ve bu alandaki somut adımlarımızı paylaştığımız ilk sürdürülebilirlik raporumuzu yayınladık. Bağımsız güvence beyanıyla yayınladığımız rapora göre 2030 yılına kadar ürün ton başına enerji tüketimimizi 2021 yılına göre yüzde 10 azaltmayı planlıyoruz. 2050 yılına kadar net sıfır hedefiyle sürdürülebilirlik yatırımlarımızda hız kesmiyoruz.

YENİLİKÇİ PLAN

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) geçtiğimiz yıl yatırım aldık. Sürdürülebilirlik finansmanı kapsamında yapacağımız yatırımlarla yeşil dönüşüm hedeflerimizi hızlandırdık. Döngüsel ekonomiyi odağa alarak 2050 yılında karbon nötr olmak hedefiyle yenilenebilir enerji yatırımlarımıza ağırlık verdik. 2021 yılına kıyasla 2030 yılına kadar ürün ton başına enerji tüketimimizi yüzde 10 oranında azaltmayı planlıyoruz. Ayrıca bu yıl hayata geçirilmesi planlanan 5.745 kWp kapasiteli GES yatırımıyla önümüzdeki on yıl içinde Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarını toplamda yüzde 45 oranında azaltmayı hedefliyoruz. Doğa dostu ve doğada çözülebilen yenilikçi ürünlerin geliştirilmesi ve tüm bu ürünlerin toplam satışların içindeki payının arttırılması amacıyla yatırımları hızlandırarak sürdürülebilir bir dönüşümün öncüsü olmayı amaçlıyoruz.

FIRSAT EŞİTLİĞİ

Çevresel yatırımlarının yanı sıra insana yatırım odağıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yıldız Holding’in fırsat eşitliği vizyonuna katkı sağlayan adımlar atmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda yenilikçi ve kapsayıcı bir iş kültürü inşa etme amacıyla fırsat eşitliği temelli uygulamalara hız verdik. Gelecek 5 yıl içerisinde kadın çalışan oranımızı yüzde 43 artırmayı hedefliyoruz. Tüm süreçlerimizde çevresel etkimizi en aza indirmek için çalışırken operasyonel verimliliğimizi güçlendiren yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Yüksek kalite standartlarımızdan ödün vermeden yenilikçi ürünlerimizle döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor, tüm değer zincirimizle birlikte daha sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmak hedefiyle çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.

BUSINESS LIFE