2025 sonbaharını geride bırakırken dünya, belki de tarihin en karmaşık ekonomik ve teknolojik geçiş dönemlerinden birini yaşıyor. Enflasyon, faiz, jeopolitik riskler ve yapay zeka dalgası… Tüm bu başlıklar iş dünyasının her katmanında her an sorgulanıyor. Bu yüzden bu ayki dosyalarımızı hazırlarken “Karar anı” temasını merkeze aldık. Çünkü her şirket, her lider ve her çalışan, önümüzdeki iki yılı belirleyecek kararların eşiğinde.
50 YILIN GÜCÜ, 50 ŞİRKETİN HİKAYESİ
Bu sayımızda “En Köklü 50 Şirket” dosyamızla sürdürülebilirliğin ve kurumsal hafızanın önemine de ışık tutuyoruz. Bazıları yarım asrı devirmiş, bazıları Cumhuriyetle yaşıt… Ama hepsinin ortak noktası, değişen dünyaya rağmen var olmayı bilmiş olmaları. Çünkü köklü olmak değişmemek değil her dalga geldiğinde yeniden kök salabilmek demek.
CHRO dosyamızda yeni neslin tercihlerini odağa alarak en çok çalışılmak istenen şirket olmayı sorguladık. Çünkü genç kuşak artık tabelaya değil, kültüre bakıyor. Kendini ve ait hissettiği işini sadece maaş ve prestijle değil, anlam, esneklik ve teknolojiyle tanımlıyor. Bu dönüşüm, işveren markasının geleceğini de yeniden yazıyor.
5G VE YENİ BİR UFUK: ALİ TAHA KOÇ’LA GELECEĞİN BAĞLANTISI
Kapak konuğumuz Turkcell Genel Müdürü Ali Taha Koç, 5G’nin yalnızca bir hız değil bir “gelecek vizyonu” olduğunu anlatıyor. Akıllı şehirlerden endüstri 4.0’a, yapay zeka destekli iletişimden veri güvenliğine kadar uzanan bu vizyon, Türkiye’nin dijital ekonomide söz sahibi olma yolculuğuna ışık tutuyor. Koç’un sözleri, teknolojiyle büyüyen ama insan odaklı kalmaya çalışan bir vizyonun habercisi. Öte yandan CFO’lar 2026’nın ekonomik belirsizliklerine karşı finansal dayanıklılık senaryoları hazırlıyor diğer yanda CTO’lar yapay zekanın etik sınırlarını ve üretkenliği artırma gücünü tartışıyor. Ortak payda şu: Yapay zeka kararları sadece teknolojik değil stratejik ve insani kararlar.
“KÂRLI OLMAK YETMEZ”
Prof. Dr. Emre Alkin altını kalın çizgilerle çiziyor: “Şirketler kârlı bile olsalar batabilir; asıl mesele kriz yönetimi.” Bu söz aslında 2025’in özetini veriyor. Artık finansal göstergeler tek başına güvenli liman değil; çeviklik, şeffaflık ve sürdürülebilirlik yeni kârlılık göstergeleri haline geldi. Kasım 2025, yapay zekanın üretkenliği şekillendirdiği, küresel sermayenin yeniden yön aradığı, insan kaynaklarının teknolojiyle yeniden tanımlandığı bir döneme işaret ediyor. Biz de bu sayıda hem köklü değerlerin hem yeni fikirlerin sesine kulak veriyoruz.
Gelecek yılın gündeminde kimler olacak, hangi fikirler öne çıkacak, hangi liderler fark yaratacak? Belki henüz bilmiyoruz. Ama kesin olan şu ki değişim artık bir dönem değil bir yaşam biçimi.
Keyifli okumalar