KONFOR ALANININ DIŞINA ÇIKINCA…

PROF. DR. ACAR BALTAŞ I PSİKOLOG - BUSINESS LIFE BAŞYAZARI

Gallup Enstitüsü’nün her yıl yaptığı Dünya Mutluluk Araştırması’nda Türkiye dinlenme, saygı görme, gülme, öğrenme ve eğlenme gibi olumlu parametrelerde en son 10 ülke içinde yer alıyor. Aynı araştırmada ağrı-acı, kaygı, üzüntü, stres ve öfke gibi olumsuz parametrelerde de ilk 10 ülke içinde. Belki biraz da bunun sonucunda her gün sokaklarda alışık olmadığımız şiddet haberleriyle sarsılıyoruz. Ancak benzer koşulları yaşayan bazı insanlar bu duygulardan uzak olarak yakınmadan hayatlarına devam ediyorlar. Bu yazının konusu psikolojik sağlamlığa sahip bu insanların özelliklerine ne ölçüde sahip olduğunuzu fark etmenize yardımcı olmak.

Psikolojik sağlamlık, olumsuz geri bildirimlerin hayal kırıklığıyla başa çıkmaya, zorluk ve engellerle mücadeleyi göze almaya yardımcı olur. Psikolojik sağlamlık, sorunların çözümü konusunda sonuç verecek olumlu ve anlamlı yaklaşımı sağlar, kişiyi başarılı kılacak motivasyonu ve zihinsel süreçleri harekete geçirir. Bu konuda çalışmalar yapan Luthans ve arkadaşlarına göre psikolojik sağlamlığı güçlü bir kişi şu özellikleri gösterir:1

- Zorlayıcı görevlerle başa çıkmak için kendine güven duymak

- Şimdi ve gelecekte başarılı olacağına inanmak

- Hedefine ulaşmak için direnç göstermek

- Problemler karşısında esnek davranmak ve uyum göstermek

Bu özelliklere sahip bir kişi iş hayatında potansiyeli ölçüsünde yüksek performans gösterir. Böyle bir çalışan dış koşullar zorlamasa da daha iyisini yapmak için üzerine düşeni yapar, çalıştığı kuruma bağlılık gösterir. Ayrıca bedensel, zihinsel ve duygusal olarak kendini yaptığı işe adar. Bütün bunlar bir bakıma olumlu tutumun hayata yansımasından başka bir şey değildir.

HATA YAPMA İHTİMALİNİ GÖZE ALMAK

Bu tespit hem bireyler hem kurumların gelişimi açısından değer taşır. İnsanlar potansiyellerini ve psikolojik sağlamlıklarını sorumluluk alarak geliştirir. Güçlüklerle mücadele etmek, zorlukların üstesinden gelmek, başarısız olunca geri çekilip değerlendirme yapmak ve soruna bir başka açıdan yaklaşmak insanları yılmaz kılar. Yılmazlık ve mücadele özelliği kişinin gelecekte çıkacak sorunlardan çekinmemesini sağlar ve onların üstüne gitme cesareti verir. Bunun sonucunda kişi yetenek, beceri ve sınırlarını tanır, kendisiyle barışık yaşamaya başlar ve riskleri gerçekçi değerlendirmesi mümkün olur. Konfor alanının dışına çıkmak, sorumluluk almak kaçınılmaz olarak hata yapma ihtimalini de beraberinde getirir. Bu arada yapılan hataların öğrenme fırsatı olarak görülmesi ve iş hayatında liderin güvenli liman olarak görülmesiyle mümkündür.

ENERJİNİN KAYNAĞI: UMUT

Umut, gelecekle ilgili olumlu beklenti içinde olmaktır. Umut, insanları hedefe odaklayan ve hedefe ulaşmak için alternatif yollar bulmaya yönelten enerjinin kaynağıdır. İyimserlik ve umudu birbirinin yerine kullananlar var. Umuttan söz ederken eylem, yöntem ve amaç (hedef) bileşenlerini içine alması gerekir. Umut bir yönüyle amaca odaklanmayı, diğer yönüyle o amaca ulaşmak için seçilecek yolu ve yöntemi içine alır. Umudun gerçekçi olması için mutlaka öncelikle plan, sonra da eylem içermesi gerekir.

İYİMSERLİK Mİ OLUMLU TUTUM MU?

İyimserlik veya olumlu tutum çok kere birbirine karıştırılır. İyimserlik işlerin önünde sonunda yoluna gireceği, “her işte bir hayır olduğu”, olumsuz düşünmenin kötüyü çağıracağı inancına dayanır. Bu nedenle iyimser insanlar hastalık semptomlarını hafife alır, hekime geç başvurur ve hekim tavsiyelerine uymaz. Olumlu tutum enerjiyi olmuş ve geride kalmış olana değil; olacak olana ve ileriye odaklamaktır. Çünkü enerji nereye koyulursa hayat orada gelişir. Olumlu tutum içinde olanlar şikayet etmek, kendini, dış koşulları veya başkalarını suçlamak ve olumsuz olaylara takılıp kalmak yerine sorunun içindeki fırsata odaklanır.

YILMAZLIK

Yılmazlık, bir zorluk ve sıkıntılı bir durumla mücadeleden sonra eski haline dönmek olarak tanımlanabilir. Konuya yakın olmayanlar yılmazlığı tahammül ve katlanmak olarak anlayabilir. Yılmaz insanlar karmaşık durumlar ve güçlüklerle yaptıkları mücadeleden gelişerek çıkar. Bu özellik dayanıklılık, direnç, esneklik gibi kişiliğe ait psikolojik ve fizyolojik nitelikleri içine alır. Güçlüklerle mücadele etmek, zorlukların üstesinden gelmek, başarısız olunca geri çekilip değerlendirme yapmak ve soruna bir başka açıdan yaklaşmak insanları yılmaz kılar. Yılmazlık ve mücadele özelliği kişinin gelecekte çıkacak sorunlardan çekinmemesini sağlar ve onların üstüne gitme cesareti verir. Bunun sonucunda kişi yetenek, beceri ve sınırlarını tanır, kendisiyle barışık yaşamaya başlar ve riskleri gerçekçi değerlendirmesi mümkün olur.

ÖZ YETERLİLİK

Öz yeterlilik, kişilerin bir işi yaparken başaracakları konusunda temel inanç düzeyidir. Öz yeterlilik motivasyon üzerinde doğrudan etkilidir. Öz yeterliliği yüksek insanlar konfor alanının dışına çıkmayı göze alır, ek sorumluluklar üstlenir, bunun sonucunda da doğal olarak beceri ve potansiyellerini geliştirir. Öz yeterlilik kişinin yetkinlikleriyle değil, genel yeterlilik algısıyla ilişkilidir. Bu algının temelinde kişinin geçmişinde üstesinden geldiği zorluklar ve aştığı engellerle ilgili yeterlilik duygusu vardır. Bu nedenle performans ve öz yeterlilik arasında güçlü bir ilişki vardır.

SONUÇ

Psikolojik sağlamlık hayatın içinde ve güçlüklerle mücadele ederek, okuyarak, entelektüel derinliğini büyüterek gelişir ve temelleri hayatın çok erken dönemden başlayarak, gelişime, kültüre, yatırım yaparak ve paranın dışındaki değerlerin farkına vararak atılır. Irvin D. Yalom’un dediği gibi “Başka biriyle anlamlı bir ilişki kurabilmek için kişinin önce kendisiyle ilişki kurabilmesi gerekir. Kendisiyle tek başına kalamayan, yalnızlığına kalkan olarak başka birini kullanır.”

Kaynakça:

1. Luthans, F. ve ark.: Psychological Capital, Developing the human competetive edge, Oxford University Press, 2007

BUSINESS LIFE