SEYFETTİN BAYRAM I BUSINESS LIFE GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Doğanın kendini yenilediği, umutların ve hedeflerin yeniden yeşerdiği bu dönemde, iş dünyasında da dikkat çekici bir tazelenmeye tanıklık ediyoruz. Türkiye’nin en köklü holdinglerinden Sabancı ve Yıldız Holding’de yönetim kurulu başkanlığı artık profesyonellere emanet. Bu adım sadece şirket içi bir görev değişikliği değil; aynı zamanda büyük bir zihniyet dönüşümünün, küresel bir eğilimin yansıması. Peki bu değişim ne anlama geliyor? Patronlar neden tahtlarını profesyonellere bırakıyor? Ve bu eğilim, küresel ticaret savaşlarının gölgesinde nasıl bir anlam kazanıyor?
GÜÇ PAYLAŞIMI
Geçmişin "aile şirketi" modeli yerini kurumsallaşmış, sürdürülebilirlik odaklı, şeffaf ve hesap verebilir yapılara bırakıyor. Bugün artık "patron olmak", her şeye karar veren kişi olmaktan çok, doğru kişilere liderlik alanı açabilen bir vizyona dönüşüyor. Bana kalırsa Sabancı Holding'de Güler Sabancı’nın, Yıldız Holding'de Ali Ülker’in bu değişimi destekleyerek görevlerini profesyonellere bırakmaları, aslında bir geri çekilme değil; daha güçlü bir stratejik pozisyon alma süreci. Benzer örnekleri globalde de görüyoruz: Nestlé, Unilever, Ford gibi devlerin yönetiminde de artık kurucuların torunlarından çok, finansal disipline sahip, küresel vizyonu olan profesyoneller var. Bu değişim hem yatırımcıların güvenini artırıyor hem şirketin sürdürülebilirliğini sağlıyor. Öte yandan ticaret savaşları, jeopolitik belirsizlikler ve tedarik zinciri krizleri, şirketlerin artık “tek kişinin sezgisine” dayalı kararlarla yönetilemeyeceğini gösterdi. Veri odaklılık, çoklu senaryo yönetimi, kriz simülasyonları gibi modern yönetim pratikleri profesyonel yöneticilerin uzmanlık alanı. Bu yüzden, patronların bir adım geri çekilip stratejik pozisyonda kalması, operasyonel yönetimi ise profesyonellere bırakması; şirketlerin küresel dalgalanmalara karşı daha dayanıklı olmasını sağlıyor.
GLOBALLEŞME ROMANTİZMİ BİTTİ Mİ?
Bir dönem “dünya tek pazar” hayaliyle yazılmış romantik senaryolar, artık yerini “yerel dirençlilik” odaklı modellere bırakıyor. Ancak bu, globalleşmenin tamamen sona erdiği anlamına gelmiyor. Yeni dönemin globalleşmesi, daha çok çok kutuplu, daha temkinli ve yerelleşmeyi de içeren bir model olarak şekilleniyor. İşte bu yeni modelde profesyonel başkanların önemi daha da artıyor çünkü bu isimler hem yerel dinamikleri okuyabilen hem küresel oyun planına hakim liderler olarak konumlanıyor. CEO Agenda dosyamızda ise yeni dönem ihracat stratejilerine yakından baktık. Ayrıca Trump’ın Beyaz Saray’a davet ettiği 50 CEO’dan biri olan Hamdi Ulukaya’yı daha yakından tanımaya odaklandık. Yine CMO, CTO, CHRO, CFO ve CCO dosyalarımızla da yönetim katının nabzını tuttuk.
Patronların tahtlarını profesyonellere bırakması, aslında bir vedadan çok bir yeniden doğuş. Cesaret isteyen bir geçiş bu ama her büyük dönüşüm gibi zamanı geldiğinde yapılmak zorunda. Gözümüz, vizyoner profesyonellerde; kulağımız ise hala o ilk kurucu vizyonun kalp atışlarında...
İyi okumalar