SEYFETTİN BAYRAM I BUSINESS LIFE GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Türkiye bu yaz boyunca yangınlarla kavruldu. Eylüle girerken hala alevlerle mücadele edilen ormanlarımız var; Denizli Buldan’daki yangın, doğaya ve geleceğe karşı kırılganlığımızı bir kez daha hatırlattı. Kadın cinayetleri durdurulamıyor. Diğer yanda çocukların yatağa aç girdiği gerçeği toplumsal vicdanı kanatmaya devam ediyor.
Tam da bu noktada, Nazım Hikmet’in “Kız Çocuğu” şiirindeki şu dizeler kulaklarımda çınlıyor:
“Kapıları çalan benim, kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem, göze görünmez ölüler…”
Bu dizeler, yalnızca savaşın değil suskun kalınan adaletsizliklerin, görmezden gelinen acıların da sesi. Liderlik, işte bu sesi duymak, görmezden gelineni görünür kılmak, yaralara merhem olmak zorunda. Çünkü liderlik artık yalnızca şirketlerin bilanço tablolarında değil toplumun yaralarını sarmakta, doğayı korumakta, eşitliği savunmakta ölçülüyor. Yıllardır savunduğum şeffaf ve şefkatli liderlik talebimle tam da bunu anlatmak istiyorum.
“TÜRKİYE’NİN DEĞER YARATAN LİDERLERİ”
Eylül… Yazın bitişi, yeni bir mevsimin gelişi. Doğanın yenilenme döngüsüyle iş dünyasının dönüşüm arayışı kesişiyor. Bu ay yalnızca bir editör yazısı değil geleceğin liderlik vizyonuna dair bir manifesto kaleme almak istedim. Çünkü artık liderlik yalnızca unvanlarla ya da kâr hanesindeki rakamlarla ölçülmüyor. Gerçek liderlik krizlere karşı dayanıklılık, sürdürülebilirlik için cesaret, çalışanlara umut, topluma değer yaratmak gibi çok boyutlu bir sorumluluk içeriyor.
BUSINESS LIFE olarak yıllardır sürdürdüğümüz araştırmalarda hep bu çok boyutlu liderlik anlayışını merkeze aldık. “Türkiye’nin Değer Yaratan 50 CEO, 50 CFO, 50 CMO, 50 CTO, 50 CHRO ve 50 Kurumsal İletişim Lideri/CCO” listelerimizde yalnızca finansal performans değil toplumun yanında duran, krizlerde öncülük yapan, paydaşlarına ve çalışanlarına güven veren isimler öne çıktı. Bu araştırmaların bize öğrettiği şey şu: Bugünün liderleri, yalnızca bugünü yönetmiyor. Onlar, yarının toplumsal hafızasını ve kurumsal kültürünü de yazıyorlar.
GELECEĞİN YÖNETİM MASASI
Ama bugünün pusulası, yarının yol haritasını tek başına çizemez. Dünyanın önde gelen liderlerinden, BM eski Genel Sekreteri Ban Ki-moon, bu noktayı çok net ifade etmişti:
“21. yüzyılın liderleri yalnızca büyümeyi değil sürdürülebilirliği ve eşitliği de yönetmek zorunda.” İşte bu yüzden yeni bir adım atıyoruz: Future Board.
Future Board, geleceğin yönetim kurullarını bugünden şekillendirecek vizyoner liderlerin buluşma noktası olacak. Bu platform, genç liderleri deneyimli isimlerle buluşturacak. Farklı sektörlerden, farklı disiplinlerden gelen akılları aynı masa etrafında toplayacak.
Future Board genç liderlerin enerjisiyle deneyimli patronların vizyonunu aynı masada buluşturacak bir diyalog zemini. Çünkü biliyoruz ki geleceğin Türkiye’sini inşa edecek olanlar yalnızca bugünün patronları değil bugünden sorumluluk alan yeni nesil liderler olacak. Bu kapsamda önerilerinizi bana doğrudan iletebilirsiniz.
SANAYİNİN ŞAMPİYONLAR LİGİ
Bu ay bir diğer araştırmamız “Sanayinin Şampiyonlar Ligi” ile Türkiye’nin üretim gücünü mercek altına alıyoruz. Fabrika sayısıyla, üretim ve istihdam gücüyle öne çıkan patronlar… Onlar aynı zamanda ülkenin ekonomik direncinin ve global rekabet gücünün simgeleri.
Anadolu’nun dört bir yanında açılan yeni tesisler, dünyaya açılan sanayi grupları, sürdürülebilir yatırımlarıyla büyüyen şirketler. Onların hikayesi bize şunu gösteriyor: Üretim de sadece rakamlardan ibaret değil vizyoner liderliğin ve cesur yatırım kararlarının da sonucu.
Liderlik yeniden tanımlanıyor. Değer yaratan liderler bugünü taşırken, üretimin şampiyonları ekonomiyi büyütürken, Future Board yarının yönetim vizyonunu yazacak. Türkiye’nin yarınını güvence altına alacak şey adalet, eşitlik, sürdürülebilirlik ve kolektif akılla inşa edilen bir liderlik kültürü. Yatırımı buraya yapalım.
İyi okumalar